Hükümete 'cari açık' uyarısı

Piyasalardaki gidişattan tedirgin olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinde cari açığın temel sorun olduğunu söyledi.

 

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un bugün yapılacak olan 61'inci seçimsiz Genel Kurulu'na sunulmak üzere hazırlanan Ekonomik Raporu'na bir sunuş yazdı. Hisarcıklıoğlu, "İçinde bulunduğumuz dönemde yapısal reformların öngörüldüğü şekilde tamamlanamaması, dış ticaret ve cari işlemler dengesindeki rekor düzeydeki açıklar, ekonomik büyümenin istihdama yansıtılamaması ve işgücü piyasasındaki yapısal problemler temel sorunlarımız olarak öne çıkmaktadır" dedi. Hisarcıklıoğlu, dört yıl önce yaşanan son krizin ekonomik kaygıları bir kez daha ülke gündeminin ilk sırasına taşıdığını belirterek, "Bütün enerjimiz, krizin ekonomik ve sosyal yapımız üzerinde yaptığı tahribatı ortadan kaldırmaya yönelmiştir" dedi. Hisarcıklıoğlu, toplumun tüm kesimlerinin ve uluslararası ekonomik otoritelerin desteğiyle bir dizi tedbir içeren ekonomik istikrar programının uygulamaya konulduğunu ve Türk özel sektörünün de yapılan çalışmalara destek verdiğini anlattı. Hisarcıklıoğlu, "Sağlanan bu başarının özel sektör yatırımları kaynaklı olması, büyümenin sürdürülebilirliğini kuvvetlendirirken, bizim için de ayrı bir övünç kaynağı olmuştur" dedi.TOBB'un ekonomik raporunda ne var?Raporda, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin ayrıntılı değerlendirmelere yer verildi. İzlenen sıkı maliye politikası sonucu yüksek faiz dışı fazla hedefine ulaşılması, faiz oranlarındaki düşüşe bağlı olarak faiz ödemelerinin öngörülenin altında gerçekleşmesi ve borçlanma vadesinin uzamasının bütçe açığı üzerinde olumlu etki yaptığı kaydedildi. Raporda, konsolide bütçe açığı ve fonların finansman dengelerinde kaydedilen olumlu gelişmenin, kamu kesimi borçlanma gereğindeki iyileşmede en önemli etken olduğu ifade edildi. Para ve maliye politikası uygulamalarının, ekonomik programa olan güvenin güçlenmesi, AB'ye üyelik sürecinde yaşanan gelişmeler, ekonomide geleceğe dönük beklentilerin kuvvetlenmesi, borçlanma faiz oranlarındaki düşüş ve borçlanma vadelerinin uzamasının iç borç stoku artış hızını küçülttüğü ve çevrilebilmesini olumlu yönde etkilediği kaydedildi. YTL'deki reel değer artışının dış rekabet gücü üzerinde yol açtığı olumsuz etkiye karşın, dünya ekonomisindeki büyüme ve dünya ticaret hacmindeki genişlemenin nispi olarak yavaşlamakla birlikte devam etmesinin reel işgücü maliyetlerinin düşük seviyelerde seyretmesi ve verimlilik artışının sürmesinin, ihracat gelirlerinde artış sağlayan temel etkenler olarak öne çıktığını kaydetti.