Adını koyalım Hükümet ile Cemaat arasında yaşanan kavga bin yıllık mukaddesatımız, halka hizmet, ululazim bir ilke veya bir insanlık ideali adına yapılmıyor. En basit hali ile rantı paylaşamama veya Amerika'nın tetiklediği kaba bir güç kavgası diyebiliriz!Taraflar bu kavgaya hangi kutsiyeti giydirmeye çalışırsa çalışsınlar tablo nettir:Fetullah Gülen ve Tayyip Erdoğan'ın her türlü değerden uzak, şahsi güç kavgalarını izliyoruz! İkinci husus şu;Bizim olmayan bu kavga geldiği nokta itibarı ile toplumu hukuk emniyetinden kopardı, ülkeyi Afrika'nın yamyam standartlarının gerisine taşıdı!Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:Hukuk devleti ölmüştür! Yerine hukuktan değil, kanundan beslenen bir Tayyip devleti kurulmuştur!Şayet Rıza Zerrablar, şayet Bakan çocukları 70 günde içerden çıkabiliyorsa bunun tek bir sebebi vardır:Yeni Tayyip Devleti hükmünü icra etmeye başlamıştır ve bu kanun devletinde hırsızlık suç olmaktan çıkarılmıştır!Ben bakan ve çocuklarının hırsızlık ve arsızlık dosyalarını okumuş birisi olarak söylüyorum, şayet o delillere rağmen bu insanlar 70 günde dışarı çıkabiliyorlarsa, bu ülkede hukuk adına söylenecek tek söz kalmamıştır!Telefon kayıtlarında öyle ifadeler, fiziki takiplerde öyle fotoğraflar var ki ağzınız açık kalır! Her şey alenen, alenen ortada! Çocuklar çaldılar ve babaları ile paylaştılar, Başbakan ile paylaştılar haydi dahasını söyleyelim, Fetullah Gülen ile paylaştılar!Bunlar elbirliği ile, Fetullah'ı ile Erdoğan'ı ile bir hırsızlık düzeni kurdular! Çocuklar, yani hırsızlar bu düzenin en masum olanları! Onlar Babaları ne dedi ise, Hocaefendi hizmet için ne istedi ise onu yaptılar, onu verdiler! Üçüncü husus şu; Tayyip düzeninde hırsızlık, devlet imkanları ile rant üreterek iş adamına çıkar sağlamak, Hizmet'e pay etmek ve bundan yüzde almak, bu düzeni Başbakan'ın onayı ile kurmak ve onlara bu haramdan hisselerini vermek sorun olmaktan çıkarılmıştır!Şimdi bunlar pisliklerini örtebilmek adına bir kanun düzeni kurguluyorlar!Objektif hukuk değil, hâkimi kendilerinin atadığı, hâkim ile aralarında bir işçi-işveren ilişkisi kurdukları düzenin peşindeler!Aslında bu düzeni Fetullah Gülen'den öğrendiler! Fetullah Gülen, her adliyeye bir paralel hâkim, paralel bir savcı ağbi atamıştı. Gerçek mahkemeyi bu paraleller, kapalı kapılar ardında yapıyorlardı! İş adamlarının davalarını bunlar hallediyorlar, sonra da hem bol sıfırlı bağışlarla yollarını buluyorlar, hem de iş adamını Cemaate bağlıyorlardı!İşte Erdoğan, Fetullah Gülen'den öğrendiği bu düzenin peşinde!Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu şahsının emrine bağlı bir üst kurul haline getiriyor!Diyor ki; canımı sıkan hâkim ve savcıları azledin, görevden alın, başka yere tayin edin, özlük hakları ile oynayın, lojman vermeyin kısaca patronun kim olduğunu öğrensin!Hâkime işçi muamelesi yapan zihniyete ne denilebilir ki?Artık kuvvetler ayrılığından bahsetmek, "HSYK'nın idare'nin kontrolünde olması hukuk devleti ilkesini bitirir" demek anlamını yitirmiştir.Düşününüz ki o HSYK'da 12 Eylül dönemi eseri olarak, Adalet Bakanı Müsteşar'ın üyeliğini büyük bir hukuk ayıbı olarak görüyorduk! Şimdi HSYK toptan ve direkt Başbakan'a bağlı bir kurum haline getirildi! Hâkimlere nerede ise AKP rozeti takma zorunluluğu getirecekler!Dördüncü husus şu;Hukuk devleti, insanlığın ulaşmaya çalıştığı, en az bin, iki bin yıllık çileli bir yolculuğun sonucudur. Bunlar binlerce yıllık insanlık tecrübesini çöpe atmakta hiçbir sakınca görmüyorlar! İnsanımızı iki bin yıl öncesine taşıyarak, bir keyfi düzen, barbar, lâ yüsel, diktatörün iki dudağının arasından çıkacak lafa bakılan bir vahşi düzen kuruyorlar!Bu 2, 3, 4, 5. sınıf bir hukuk değil, yok hükmünde bir kanun düzenidir! Başbakan bize bunu layık görüyor!Son husus şu:Peki, biz ne yapacağız?Bizi ya Fetullah'a ya Tayyip'e mahkum eden bu çarkı kıracağız! Kırmak zorundayız!Çünkü inanın ikisi de aynı yol ve yöntemin çocukları! İkisi de ya nefislerine ya Amerika'ya hizmet ediyorlar! Bunlara kanunlarınızı da, dinlemelerinizi de, pisliklerinizi de, düzenlerinizi de, din anlayışlarınızı da alın gidin demenin zamanı!Erdoğan'ı eski ortağının yanına, Pensilvanya'ya göndermenin zamanı!Bu Cemaati gördük, bu Hükümeti tanıdık!Şimdi adalete, hukuk emniyetine, sosyal eşitliğe, refaha, hakiki barışa, birinci sınıf ülke vatandaşı olmaya, mahkemelerimize güvenmeye ihtiyacımız var!Bize bunu sağlayacak bir düzen kurmak zorundayız!Gözlerimiz varsa görür, kulaklarımız varsa işitir ve yüreklerimiz varsa hisseder!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021