MİHENK / Hüseyin MURADO?LU
Gittikçe yükselen dalga Avrupa'yı ve geleceğini tehdit ediyor. Her gün biraz daha fazla kendine taraftar bulan Nazi Subayı kılıklı adamlar gittikçe dozunu artıran tehditlerini Avrupalı baronların yüzüne haykırıyorlar.
Az yada çok ırkçı haksız muamelelere maruz kalmış yabancıların endişeleri artmaya devam ediyor. Özellikle refah seviyesi düşük olan çok miktarda yabancı canlarını da tehdit etmeye başlayan bu gelişmeler karşısında kaderlerinin ne getireceğini merakla bekliyorlar.
Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda İngiltere'de göçmenler reva görüldükleri muamelelere daha fazla dayanamayarak büyük olaylar çıkarmışlardı.
Avrupa artık eski Avrupa değildir. Ciddi manada değerli bütün yer altı zenginlikleri tükenmeye yüz tutmuştur. Nükleer enerji olmasa enerji kaynakları dahi yetersiz gelmektedir. Neslin yaş ortalaması gittikçe ihtiyarlamaktadır. Nüfus artış oranı yer yer sıfıra dayanmıştır. Ekonomik, siyasi ve teknolojik hemen hemen her sahada üstünlüğü Amerika'ya , Uzakdoğu'ya kaptırmıştır. Ahlaki bozukluk, uyuşturucu kullanımı patlamıştır.
Tüm bunlarla beraber, dün ceplerinde beş kuruş olmadan kendilerine gelen göçmen işadamları ekonominin nabzını, piyasanın nabzını ellerinde tutmaya başlamışlardır. Bu kesim oldukça enerjik ve gençtir. Gelecekleri de çok parlaktır. Bu durum ise; daha çok orta gelir düzeyindeki Avrupalıyı ırkçı partilere yöneltmiştir. Yapılan araştırmalar aşırı sağcı partilere oy verenlerin %60'ının işçi kesiminden olduklarını göstermektedir.
Avrupa'nın büyük ağabeyi Fransa'da ikinci turda Cumhurbaşkanlığını kaybeden Le Pen aleyhindeki tüm kampanyalara rağmen bu turda bile kendine oy verenlerin sayısını 500 bin kişi artırmıştır.
Avrupa'da görülmek istenmeyen manzara artık böyledir.
Yeri gelmişken Atatürk'ün muasır medeniyet hedefini "Avrupa" diye anlayanlara; muasır medeniyetin yani teknolojinin artık Avrupa'dan çok uzaklarda olduğunu anlatmamıza bilmem gerek var mı?
Gittikçe yükselen dalga Avrupa'yı ve geleceğini tehdit ediyor. Her gün biraz daha fazla kendine taraftar bulan Nazi Subayı kılıklı adamlar gittikçe dozunu artıran tehditlerini Avrupalı baronların yüzüne haykırıyorlar.
Az yada çok ırkçı haksız muamelelere maruz kalmış yabancıların endişeleri artmaya devam ediyor. Özellikle refah seviyesi düşük olan çok miktarda yabancı canlarını da tehdit etmeye başlayan bu gelişmeler karşısında kaderlerinin ne getireceğini merakla bekliyorlar.
Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda İngiltere'de göçmenler reva görüldükleri muamelelere daha fazla dayanamayarak büyük olaylar çıkarmışlardı.
Avrupa artık eski Avrupa değildir. Ciddi manada değerli bütün yer altı zenginlikleri tükenmeye yüz tutmuştur. Nükleer enerji olmasa enerji kaynakları dahi yetersiz gelmektedir. Neslin yaş ortalaması gittikçe ihtiyarlamaktadır. Nüfus artış oranı yer yer sıfıra dayanmıştır. Ekonomik, siyasi ve teknolojik hemen hemen her sahada üstünlüğü Amerika'ya , Uzakdoğu'ya kaptırmıştır. Ahlaki bozukluk, uyuşturucu kullanımı patlamıştır.
Tüm bunlarla beraber, dün ceplerinde beş kuruş olmadan kendilerine gelen göçmen işadamları ekonominin nabzını, piyasanın nabzını ellerinde tutmaya başlamışlardır. Bu kesim oldukça enerjik ve gençtir. Gelecekleri de çok parlaktır. Bu durum ise; daha çok orta gelir düzeyindeki Avrupalıyı ırkçı partilere yöneltmiştir. Yapılan araştırmalar aşırı sağcı partilere oy verenlerin %60'ının işçi kesiminden olduklarını göstermektedir.
Avrupa'nın büyük ağabeyi Fransa'da ikinci turda Cumhurbaşkanlığını kaybeden Le Pen aleyhindeki tüm kampanyalara rağmen bu turda bile kendine oy verenlerin sayısını 500 bin kişi artırmıştır.
Avrupa'da görülmek istenmeyen manzara artık böyledir.
Yeri gelmişken Atatürk'ün muasır medeniyet hedefini "Avrupa" diye anlayanlara; muasır medeniyetin yani teknolojinin artık Avrupa'dan çok uzaklarda olduğunu anlatmamıza bilmem gerek var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.