‘Hipertansiyon ölümcül sonuçlar doğurabilir’
Hipertansiyon ölümcül sonuçlara yol açabileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Begüm Öztürk, “Yüksek tansiyon damar yapısını bozar. Bu nedenle kan basıncı kontrol altına alınmaz ise tüm organlarımız zarar görür ve hedef organ hasarı dediğimiz geri dönüşsüz durumlar ortaya çıkar. Kalp damar hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları olabilir” dedi
16.05.2020 21:21:00
Hipertansiyondan kaynaklanan, böbrek hastalığı, kalp hastalığı, inme gibi sinir sistemi hastalıklardan korunma konusunda toplumu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü'nde Kardiyoloji Uzmanı Dr. Begüm Öztürk hipertansiyonla ilgili önemli bilgiler verdi.
Dr. Begüm Öztürk şunları söyledi: "Kan basıncı kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır. Milimetre civa (mmHg) olarak ifade edilir. İstenen değerlerin üstünde ise hipertansiyon olarak tanımlanır. Kalbin kan pompalarken oluşturduğu basınca sistolik, kan pompalamaya ara verdiğinde oluşan basınca diyastolik kan basıncı denir. Normal kan basıncı: 120/80 mmHg dir. (2017 Amerika Hipertansiyon Kılavuzu'na göre) . Ev ölçümlerinin ortalaması; 135/85 mmHg, hastane ölçümlerinin ortalaması 140/90 mmHg üzerinde ise yüksek tansiyondan bahsedilir.
'Hipertansiyon sık görülen bir hastalık'
Türkiye'de 28 yaşın üstündeki erişkin erkeklerin yüzde 49 'u, erişkin kadınların yüzde56 'sı hipertansiftir. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon hipertansiyon hastası olduğu bilinmektedir. Maalesef hipertansif hastaların yarısı tansiyonunu bilmiyor. Tansiyonunu bilenlerin yarısı tedavi olmuyor. Tedavi olanların yarısının tansiyonu regüle değil. Tansiyonu regüle olan hipertansif oranı ise yüzde 6 dır. Bu nedenle toplumun hipertansiyon konusunda bilinçlenmesi ve biz sağlık personeli tarafından da bilgilendirilmesi gerekmektedir.
'Hipertansiyonun nedenleri çeşitlilik gösterir'
Yüksek tansiyonun birçok nedeni olabilir. Bunlar genetik, cinsiyet, şeker hastalığı, obezite, sigara ve alkol kullanımı, stres, sedanter yaşam, aşırı tuz kullanımı, sağlıksız beslenme ve yaşlılıktır. Bazen böbrek hastalıklarında, hormon hastalıklarında ve gebelikte de hipertansiyon görülebilir. Belli bir hastalığa bağlı ise sekonder hipertansiyon, altta yatan bir hastalık yok ise primer hipertansiyon veya esansiyel hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır. Yaş ilerledikçe damar duvarının esnekliğinin azalması ile daha sık görülmeye başlar. 20 yaşından önce hipertansiyon saptanır ise altta yatan bir hastalık açısından araştırılması gerekir. Alkol ve sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kilo varsa kilo verilmesi yüksek tansiyonun gelişmesini önleyebilir veya geciktirebilir.
Hipertansiyon önlenebilir bir hastalık
Yüksek tansiyon damar yapısını bozmaktadır. Damarlar da tüm organlarımızda bulunmaktadır. Bu nedenle kan basıncı kontrol altına alınmaz ise tüm organlarımız zarar görür ve hedef organ hasarı dediğimiz geri dönüşsüz durumlar ortaya çıkar. Kalp damar hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları olabilir. Beyin damarları etkilenirse akut olarak beyin kanaması, felç, inme, kronik durumlarda ise beyin dokusunun yeterli beslenememesine bağlı olarak bunama, bellek sorunları olabilir. Böbrekte yetmezliğe neden olabilir. Bacak damarlarında tıkanıklık oluşabilir. Göz damarları etkilenirse göz içine kanama ve görme bozukluğu meydana gelebilir.
Tüm bunlar göz önüne alındığı zaman, hipertansiyonun önlenebilir ciddi bir hastalık olduğunu görüyoruz. Bu nedenle düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli, ilaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalıyız. Yılda hiç olmazsa bir kez tansiyonumuzu ölçmeli ve kan basıncımızın farkında olmalıyız. Hipertansiyon tanısı aldıysak doktorumuzun önerdiği aralıklarda, düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeliyiz."
Dr. Begüm Öztürk şunları söyledi: "Kan basıncı kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır. Milimetre civa (mmHg) olarak ifade edilir. İstenen değerlerin üstünde ise hipertansiyon olarak tanımlanır. Kalbin kan pompalarken oluşturduğu basınca sistolik, kan pompalamaya ara verdiğinde oluşan basınca diyastolik kan basıncı denir. Normal kan basıncı: 120/80 mmHg dir. (2017 Amerika Hipertansiyon Kılavuzu'na göre) . Ev ölçümlerinin ortalaması; 135/85 mmHg, hastane ölçümlerinin ortalaması 140/90 mmHg üzerinde ise yüksek tansiyondan bahsedilir.
'Hipertansiyon sık görülen bir hastalık'
Türkiye'de 28 yaşın üstündeki erişkin erkeklerin yüzde 49 'u, erişkin kadınların yüzde56 'sı hipertansiftir. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon hipertansiyon hastası olduğu bilinmektedir. Maalesef hipertansif hastaların yarısı tansiyonunu bilmiyor. Tansiyonunu bilenlerin yarısı tedavi olmuyor. Tedavi olanların yarısının tansiyonu regüle değil. Tansiyonu regüle olan hipertansif oranı ise yüzde 6 dır. Bu nedenle toplumun hipertansiyon konusunda bilinçlenmesi ve biz sağlık personeli tarafından da bilgilendirilmesi gerekmektedir.
'Hipertansiyonun nedenleri çeşitlilik gösterir'
Yüksek tansiyonun birçok nedeni olabilir. Bunlar genetik, cinsiyet, şeker hastalığı, obezite, sigara ve alkol kullanımı, stres, sedanter yaşam, aşırı tuz kullanımı, sağlıksız beslenme ve yaşlılıktır. Bazen böbrek hastalıklarında, hormon hastalıklarında ve gebelikte de hipertansiyon görülebilir. Belli bir hastalığa bağlı ise sekonder hipertansiyon, altta yatan bir hastalık yok ise primer hipertansiyon veya esansiyel hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır. Yaş ilerledikçe damar duvarının esnekliğinin azalması ile daha sık görülmeye başlar. 20 yaşından önce hipertansiyon saptanır ise altta yatan bir hastalık açısından araştırılması gerekir. Alkol ve sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kilo varsa kilo verilmesi yüksek tansiyonun gelişmesini önleyebilir veya geciktirebilir.
Hipertansiyon önlenebilir bir hastalık
Yüksek tansiyon damar yapısını bozmaktadır. Damarlar da tüm organlarımızda bulunmaktadır. Bu nedenle kan basıncı kontrol altına alınmaz ise tüm organlarımız zarar görür ve hedef organ hasarı dediğimiz geri dönüşsüz durumlar ortaya çıkar. Kalp damar hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları olabilir. Beyin damarları etkilenirse akut olarak beyin kanaması, felç, inme, kronik durumlarda ise beyin dokusunun yeterli beslenememesine bağlı olarak bunama, bellek sorunları olabilir. Böbrekte yetmezliğe neden olabilir. Bacak damarlarında tıkanıklık oluşabilir. Göz damarları etkilenirse göz içine kanama ve görme bozukluğu meydana gelebilir.
Tüm bunlar göz önüne alındığı zaman, hipertansiyonun önlenebilir ciddi bir hastalık olduğunu görüyoruz. Bu nedenle düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli, ilaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalıyız. Yılda hiç olmazsa bir kez tansiyonumuzu ölçmeli ve kan basıncımızın farkında olmalıyız. Hipertansiyon tanısı aldıysak doktorumuzun önerdiği aralıklarda, düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeliyiz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.