'Her insan topluluğunu imamıyla çağırdığımız gün...'
“Kur’an, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerindeki apaçık ayetlerdir.” Ebu Bâsir şöyle rivayet etmiştir: “İmam Muhammed Bakır’ın bu ayetle ilgili olarak eliyle göğsünü işaret ederek kendilerinin kastedildiğini ima ettiğini gördüm.”
20.06.2023 08:14:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Kur'an, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerindeki apaçık ayetlerdir."
Ebu Bâsir şöyle rivayet etmiştir: "İmam Muhammed Bakır'ın bu ayetle ilgili olarak eliyle göğsünü işaret ederek kendilerinin kastedildiğini ima ettiğini gördüm."
Harun b. Hamza şöyle rivayet etmiştir: İmam Câfer-i Sâdık'tan şöyle işittim: "Kur'an, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerindeki apaçık ayetlerdir... Burada özellikle imamlar kastedilmiştir."
"Sonra, Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi kendisine zulmeder. Kimi ortadadır. Kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır."
Sâlim şöyle rivayet etmiştir: "Muhammed Bakır Hazretleri bu ayetin izahında şöyle buyurmaktadır:
"Hayırlarda öne geçmek için yarışan imamdır. Ortada duran, imamı bilen kimsedir. Kendine zulmeden ise imamı bilmeyen kimsedir."
"Her insan topluluğunu imamıyla çağırdığımız gün..."
Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Bu ayet nazil olunca Müslümanlar dediler ki, "Ya Resulullah, Sen bütün insanların imamı değil misin?"
Resulullah buyurdu ki: "Ben, Allah tarafından bütün insanlara gönderilmiş bir elçiyim.
Ancak Benden sonra Allah tarafından Benim Ehl-i Beyt'imden insanlara imamlar gönderilecektir. Bunlar insanlar arasında ortaya çıkacaktır.
İnsanlar tarafından yalanlanacaklar, küfrün ve sapıklığın önderleri ve taraftarları onlara haksızlık edeceklerdir.
Kim, Ehl-i Beyt imamlarını veli edinse, onlara tâbi olsa, onları doğrulasa o Bendendir. Benimle beraberdir. Ve Benimle karşılaşacaktır.
Haberiniz olsun! Kim, onlara haksızlık etse, onları yalanlasa, o Benden değildir. Benimle beraber olamaz ve Ben ondan beriyim."
"Her biri için ana, baba ve akrabanın bıraktığından varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin. Çünkü Allah her şeyi görmektedir."
Hasan b. Mahbub şöyle rivayet etmiştir: "İmam Ali b. Musa'dan bu ayetin anlamını sordum. Buyurdu ki: Burada imamlar kastedilmiştir. Allah onlarla yeminlerinizi bağlamıştır."
"Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir"
İmam Câfer-i Sâdık bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmaktadır: "Kur'an, imama yöneltir."
Esbağ b. Nübate şöyle rivayet etmiştir: "Emirü'l-Mü'minin Ali şöyle buyurdu: "Şu topluluğa ne oluyor ki Resulullah'ın sünnetini değiştirdiler, O'nun vasisinden yüz çevirdiler? Üstelik bunu yaparken üzerlerine bir azabın inmesinden korkmuyorlar."
Sonra, "Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna, cehenneme sürükleyenleri gördün mü?" ayetini okudu."
Ebu Yusuf el-Bezzaz şöyle rivayet etmiştir: "Câfer Sâdık, "Allah'ın nimetlerini hatırlayın" ayetini okudu ve dedi ki: "Burada geçen Allah'ın nimetleriyle kastedilen nedir biliyor musun?"
Ben "hayır" dedim.
İmam Câfer buyurdu ki: "Allah'ın kullarına bahşettiği en büyük nimet kastedilmiştir. O da biz Ehl-i Beyt'in velayetidir."
Abdurrahman b. Kesir şöyle rivayet etmiştir: "Câfer Sâdık'a, "Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık verenleri görmedin mi?" ayetinin anlamını sordum.
Buyurdu ki: "Burada Resulüllah'a karşı savaşan, O'na savaş açan ve vasisi ile ilgili vasiyetini inkar eden bütün Kureyş kabilesi mensupları kastedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Ebu Bâsir şöyle rivayet etmiştir: "İmam Muhammed Bakır'ın bu ayetle ilgili olarak eliyle göğsünü işaret ederek kendilerinin kastedildiğini ima ettiğini gördüm."
Harun b. Hamza şöyle rivayet etmiştir: İmam Câfer-i Sâdık'tan şöyle işittim: "Kur'an, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerindeki apaçık ayetlerdir... Burada özellikle imamlar kastedilmiştir."
"Sonra, Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi kendisine zulmeder. Kimi ortadadır. Kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır."
Sâlim şöyle rivayet etmiştir: "Muhammed Bakır Hazretleri bu ayetin izahında şöyle buyurmaktadır:
"Hayırlarda öne geçmek için yarışan imamdır. Ortada duran, imamı bilen kimsedir. Kendine zulmeden ise imamı bilmeyen kimsedir."
"Her insan topluluğunu imamıyla çağırdığımız gün..."
Muhammed Bâkır'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Bu ayet nazil olunca Müslümanlar dediler ki, "Ya Resulullah, Sen bütün insanların imamı değil misin?"
Resulullah buyurdu ki: "Ben, Allah tarafından bütün insanlara gönderilmiş bir elçiyim.
Ancak Benden sonra Allah tarafından Benim Ehl-i Beyt'imden insanlara imamlar gönderilecektir. Bunlar insanlar arasında ortaya çıkacaktır.
İnsanlar tarafından yalanlanacaklar, küfrün ve sapıklığın önderleri ve taraftarları onlara haksızlık edeceklerdir.
Kim, Ehl-i Beyt imamlarını veli edinse, onlara tâbi olsa, onları doğrulasa o Bendendir. Benimle beraberdir. Ve Benimle karşılaşacaktır.
Haberiniz olsun! Kim, onlara haksızlık etse, onları yalanlasa, o Benden değildir. Benimle beraber olamaz ve Ben ondan beriyim."
"Her biri için ana, baba ve akrabanın bıraktığından varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin. Çünkü Allah her şeyi görmektedir."
Hasan b. Mahbub şöyle rivayet etmiştir: "İmam Ali b. Musa'dan bu ayetin anlamını sordum. Buyurdu ki: Burada imamlar kastedilmiştir. Allah onlarla yeminlerinizi bağlamıştır."
"Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir"
İmam Câfer-i Sâdık bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmaktadır: "Kur'an, imama yöneltir."
Esbağ b. Nübate şöyle rivayet etmiştir: "Emirü'l-Mü'minin Ali şöyle buyurdu: "Şu topluluğa ne oluyor ki Resulullah'ın sünnetini değiştirdiler, O'nun vasisinden yüz çevirdiler? Üstelik bunu yaparken üzerlerine bir azabın inmesinden korkmuyorlar."
Sonra, "Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna, cehenneme sürükleyenleri gördün mü?" ayetini okudu."
Ebu Yusuf el-Bezzaz şöyle rivayet etmiştir: "Câfer Sâdık, "Allah'ın nimetlerini hatırlayın" ayetini okudu ve dedi ki: "Burada geçen Allah'ın nimetleriyle kastedilen nedir biliyor musun?"
Ben "hayır" dedim.
İmam Câfer buyurdu ki: "Allah'ın kullarına bahşettiği en büyük nimet kastedilmiştir. O da biz Ehl-i Beyt'in velayetidir."
Abdurrahman b. Kesir şöyle rivayet etmiştir: "Câfer Sâdık'a, "Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık verenleri görmedin mi?" ayetinin anlamını sordum.
Buyurdu ki: "Burada Resulüllah'a karşı savaşan, O'na savaş açan ve vasisi ile ilgili vasiyetini inkar eden bütün Kureyş kabilesi mensupları kastedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.