İktidar sahipleri ve AKP yandaşları istedikleri kadar olumlu hava estirmeye çalışsınlar, vatandaşın kendi hesapları, ve piyasa verileri, asla iktidarın verileri ve söyledikleriyle uyuşmamaktadır. Kartel medya her zamanki gibi ortamı bulanık hale getirip, bulanık suda balık avlamakta ve vatandaşın gündemini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışmaktadırlar. Bu makalemizde siz değerli dostlarımıza gerçek gündemden ve gerçek hayattan bir kesit sunmak istiyorum;"Kilis'te ürettiği ürünü çok düşük fiyatlara satmak zorunda kalan çiftçiler, borçlarını ödeyememekten şikayet ediyorlar. Tarlasında yetiştirdiği soğanları torbalayarak traktörü üstünde satmaya çalışan Kilisli çiftçi de, "1 torba soğan satıyorum ancak 1 litre mazot alabiliyorum" diyerek ne kadar zor durumda olduğunu gözler önüne seriyor. Satın aldığı kıskanın (ekim için alınan küçük soğan) bile borcunu kapatamadığını dile getiren Kilisli çiftçi "Bu nasıl haldir. 14 kilo gelen soğanın torbasını 3-3,5 YTL'ye satıyorum, ancak 1 litre mazot alabiliyorum. O da soğanı satabilirsem. Soğanın kilosu 25 Ykr geliyor. Gübreden tutunda kullandığımız her şeyin fiyatı katlandı. Biz soğanı geçen seneki fiyatın bile altına veriyoruz. Durumumuz berbat oldu" şeklinde konuştu."(www.kilispostasi.com) Kepenk kapatan esnafı, iflas eden sanayiciyi, ayrıca yazmaya gerek var mı bilmem ama, gerçekten de vatandaşın hali çok perişandır. Bugün perişan ama keşke yarından umut olsa, vatandaş katlanacak. Fakat durum umut vermekten de çok uzak?Geçenlerde bir köy ziyareti esnasında vatandaşla sohbet ediyoruz. Bedir köylü Ali abi çok çarpıcı ifadeler kullandı. Sizlerle paylaşmak istedim; "Hocam bakın biz köylüyüz. Kazansak ta kaybetsek de, kendi köyümüzde her halükarda bir parça ekmek, bir tabak çorba buluruz. Bulamasak bu gün da aç yatarız, yarına Allah kerim deriz. Bizim derdimiz vatandır, topraktır. Bizi idare edenlerden köylü vatandaşlar olarak fazla bir şey istemeyiz. İsteriz ki seçtiğimiz adamlar ülkeyi sorunsuz yönetsin. Bizim derdimize dert katmasınlar. Yani tabiri caizse "gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz." Ama son zamanlarda hiç de öyle olmuyor. Derdimiz bir değil bin oldu. Elimizin altındaki tarlayı ekmekten aciz, ektiğimizi biçmekten aciz, biçtiğimiz satmaktan aciz, sattığımızı almaktan aciz bir hale düştük. Vallahi durumumuz çok kötü? Siyasiler zaten köyün yolunu unuttular. İnan ki seçimden bu yana bir Allah'ın kulu köyümüze gelmedi. Ne yapacağımızı şaşırdık?" Bizde; sitemimizi hemen dile getirdik tabi ki; "size bu günlerin sıkıntısını önceden veren; çözümü ve projesi olan Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinlemediniz onu desteklemediniz. Seçim zamanı köyünüze gelip sizi seçim kumanyalarıyla, yağla şekerle, kömürle kandırıyorlar. Eğer bu kafayla devam ederseniz doğal olarak; bir gün şaşıp, beş yıl çekersiniz?" dedik, ayrıldık. Açıkça söylemek gerekirse köylüsünden şehirlisine vatandaşın hali perişandır? vesselam..!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025