Scud füzeleri
Savaşın başladığı 20 Mart'ta, Amerikan ve İngiliz ordu sözcüleri, Kuveyt'i hedef alan Scud füzeleri ateşlendiğini açıkladı. Bu önemli bir gelişmeydi, çünkü Birleşmiş Milletler kararları uyarınca, Irak'ın Scud ya da benzer menzil uzunluğu olan füzelere sahip olması yasaklanmıştı. Bundan üç gün sonra Amerikalı General Stanley McChrystal, o ana kadar hiçbir Scud füzesi ateşlenmediğini açıkladı.
Umm Kasr'ın düşüşü
Savaşın ilk günlerinde birkaç kez Irak'ın güneyindeki liman kenti Umm Kasr'ın düştüğü açıklandı. Bu açıklamaların ilki savaşın birinci günü, 20 Mart'ta geldi. Ancak 22 ve 23 Mart günlerinde bölgedeki gazetecilerden gelen haberler, Umm Kasr'da yoğun çatışmalar yaşandığını gösteriyordu.
Basra isyanı
25 Mart gecesi, İngiliz istihbarat yetkilileri, Basra kentinde bir halk ayaklanması başladığını açıkladı. İngiliz birliklerinin Katar'daki Merkez Komutanı Tümgeneral Peter Wall bu haberi doğruladı ancak, bunun başlangıç aşamasında bulunduğunu ve İngiliz birliklerinin isyanın büyümesini önleyeceklerini belirtti.
Tank konvoyu
26 Mart gecesi gelen haberlerde, 120 tanktan oluşan bir Irak konvoyunun, Basra'dan güneye doğru harekete geçtiği bildirildi. İngiliz 40. Komando Birliği'nden Binbaşı Mick Green, Mirror gazetesine verdiği demeçte, "Bu konvoyun neden şimdi harekete geçtiğini bilmiyoruz. Amaçları ve hedefleri belirsiz.
Pazaryeri
faciaları
26 Mart günü Bağdat'ın Şaab Mahallesi'ndeki bir pazar yerinde meydana gelen patlamada en az 14 sivil hayatını kaybetti. Pazar yerine giden BBC muhabiri Andrew Gilligan, gönderdiği haberde, "Görünüşe göre iki füze kalabalık pazar yerine düşmüş. Bu noktaya en yakın askeri tesis çeyrek mil uzaklıkta" demişti. Patlamanın sebebi hala kesin olarak bilinmiyor.
Bağdat'ın Şula Mahallesi'nde bir pazar yerindeki patlamada 50'den fazla sivil öldü. Katar'daki Merkez Komutanlığı yetkilileri, patlamanın muhtemel sebebinin Irak ateşi olduğunu açıkladı.
New York Times gazetesi, iki pazar yerinde meydana gelen patlamaların oluşturduğu çukurların küçük olduğunu ve Amerikan birlikleri tarafından kullanılan füzelerden çok, küçük bombalar ya da havan topuyla oluşmuş olabileceğini yazdı.
Kimyasal silahlar
27 Mart günü ABD Başkanı George Bush, Amerikan birliklerinin, Kuzey Irak'ta Ensar ül-İslam örgütüne ait bir kampı imha ettiklerini açıkladı. Washington yönetiminin Irak ve Usame bin Ladin'e bağlı El Kaide örgütü arasında bağlantı olduğu iddiası, temel olarak Bağdat rejiminin Ensar ül-İslam örgütüyle ilişkisine dayanıyordu. Amerikalı yetkililer, Londra'da bulunan risin zehirinin kaynağının bu kamp olduğunu öne sürerken, İngiliz yetkililer bu iddiayı doğrulamıyorlardı.
Generalin yakalanması
30 Mart günü Basra yakınlarında Irak birlikleriyle çatışmaya giren İngiliz askerlerinin bir Iraklı generali yakaladıkları açıklandı.
İngiliz Albay Al Lockwood, Iraklı generalden, Basra'daki direnişi kırmak için yapılan planlarda İngiliz birlikleriyle işbirliği yapmasının istendiğini söyledi.
Kontrol noktası ölümleri
31 Mart gününün ilerleyen saatlerinde Amerikan askerleri, bir kontrol noktasında "dur" ihtarına uymayan bir minibüse ateş açtı. Amerikalı yetkililer, olayda 7 kadın ve çocuğun öldüğünü açıkladı. Yetkililer, minibüs sürücüsünün havaya ve aracın motoruna açılan uyarı ateşine rağmen durmadığını ve askerlerin son çare olarak aracın içine ateş açtıklarını söyledi.
Misket bombaları
Bağdat'taki Iraklı yetkililer, koalisyon güçlerinin, sivillerin bulunduğu bölgelere misket bombalarla saldırdıklarını iddia ettiler. Misket bombalarının kullanıldığı yolundaki haberler, batı basınında ilk kez 3 Nisan günü yer aldı.
Savaşın başladığı 20 Mart'ta, Amerikan ve İngiliz ordu sözcüleri, Kuveyt'i hedef alan Scud füzeleri ateşlendiğini açıkladı. Bu önemli bir gelişmeydi, çünkü Birleşmiş Milletler kararları uyarınca, Irak'ın Scud ya da benzer menzil uzunluğu olan füzelere sahip olması yasaklanmıştı. Bundan üç gün sonra Amerikalı General Stanley McChrystal, o ana kadar hiçbir Scud füzesi ateşlenmediğini açıkladı.
Umm Kasr'ın düşüşü
Savaşın ilk günlerinde birkaç kez Irak'ın güneyindeki liman kenti Umm Kasr'ın düştüğü açıklandı. Bu açıklamaların ilki savaşın birinci günü, 20 Mart'ta geldi. Ancak 22 ve 23 Mart günlerinde bölgedeki gazetecilerden gelen haberler, Umm Kasr'da yoğun çatışmalar yaşandığını gösteriyordu.
Basra isyanı
25 Mart gecesi, İngiliz istihbarat yetkilileri, Basra kentinde bir halk ayaklanması başladığını açıkladı. İngiliz birliklerinin Katar'daki Merkez Komutanı Tümgeneral Peter Wall bu haberi doğruladı ancak, bunun başlangıç aşamasında bulunduğunu ve İngiliz birliklerinin isyanın büyümesini önleyeceklerini belirtti.
Tank konvoyu
26 Mart gecesi gelen haberlerde, 120 tanktan oluşan bir Irak konvoyunun, Basra'dan güneye doğru harekete geçtiği bildirildi. İngiliz 40. Komando Birliği'nden Binbaşı Mick Green, Mirror gazetesine verdiği demeçte, "Bu konvoyun neden şimdi harekete geçtiğini bilmiyoruz. Amaçları ve hedefleri belirsiz.
Pazaryeri
faciaları
26 Mart günü Bağdat'ın Şaab Mahallesi'ndeki bir pazar yerinde meydana gelen patlamada en az 14 sivil hayatını kaybetti. Pazar yerine giden BBC muhabiri Andrew Gilligan, gönderdiği haberde, "Görünüşe göre iki füze kalabalık pazar yerine düşmüş. Bu noktaya en yakın askeri tesis çeyrek mil uzaklıkta" demişti. Patlamanın sebebi hala kesin olarak bilinmiyor.
Bağdat'ın Şula Mahallesi'nde bir pazar yerindeki patlamada 50'den fazla sivil öldü. Katar'daki Merkez Komutanlığı yetkilileri, patlamanın muhtemel sebebinin Irak ateşi olduğunu açıkladı.
New York Times gazetesi, iki pazar yerinde meydana gelen patlamaların oluşturduğu çukurların küçük olduğunu ve Amerikan birlikleri tarafından kullanılan füzelerden çok, küçük bombalar ya da havan topuyla oluşmuş olabileceğini yazdı.
Kimyasal silahlar
27 Mart günü ABD Başkanı George Bush, Amerikan birliklerinin, Kuzey Irak'ta Ensar ül-İslam örgütüne ait bir kampı imha ettiklerini açıkladı. Washington yönetiminin Irak ve Usame bin Ladin'e bağlı El Kaide örgütü arasında bağlantı olduğu iddiası, temel olarak Bağdat rejiminin Ensar ül-İslam örgütüyle ilişkisine dayanıyordu. Amerikalı yetkililer, Londra'da bulunan risin zehirinin kaynağının bu kamp olduğunu öne sürerken, İngiliz yetkililer bu iddiayı doğrulamıyorlardı.
Generalin yakalanması
30 Mart günü Basra yakınlarında Irak birlikleriyle çatışmaya giren İngiliz askerlerinin bir Iraklı generali yakaladıkları açıklandı.
İngiliz Albay Al Lockwood, Iraklı generalden, Basra'daki direnişi kırmak için yapılan planlarda İngiliz birlikleriyle işbirliği yapmasının istendiğini söyledi.
Kontrol noktası ölümleri
31 Mart gününün ilerleyen saatlerinde Amerikan askerleri, bir kontrol noktasında "dur" ihtarına uymayan bir minibüse ateş açtı. Amerikalı yetkililer, olayda 7 kadın ve çocuğun öldüğünü açıkladı. Yetkililer, minibüs sürücüsünün havaya ve aracın motoruna açılan uyarı ateşine rağmen durmadığını ve askerlerin son çare olarak aracın içine ateş açtıklarını söyledi.
Misket bombaları
Bağdat'taki Iraklı yetkililer, koalisyon güçlerinin, sivillerin bulunduğu bölgelere misket bombalarla saldırdıklarını iddia ettiler. Misket bombalarının kullanıldığı yolundaki haberler, batı basınında ilk kez 3 Nisan günü yer aldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.