logo
16 ŞUBAT 2025

Hasret, vuslat ve Zikrullah -1-

Bu âlem yok iken var olan Cenâb-ı Vâcibü’l-Vücud Hazretleridir. Allah Ezel ve Ebed olandır. O’nun Ezel dediğimiz mefhumunun bir başlangıcı yoktur. Ebed dediğimiz zaman da sonu yoktur. Ne başlangıcı vardır, ne de bir sonu…

26.10.2024 08:08:00
Haber Merkezi
Hasret, vuslat ve Zikrullah -1-
Hasret, vuslat ve Zikrullah -1-
Bu âlem yok iken var olan Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücud Hazretleridir. Allah Ezel ve Ebed olandır. O'nun Ezel dediğimiz mefhumunun bir başlangıcı yoktur. Ebed dediğimiz zaman da sonu yoktur. Ne başlangıcı vardır, ne de bir sonu…

O murad-ı İlâhîsine muvafık olarak mahlûkatı yaratmış, var etmiştir. Biz O'nun takdiri ile var olan ezel aynasındaydık veya ezel görüntüsündeydik. Cenâb-ı Hakk, oradan bizi geçici olan bu fâni âleme gönderdi.

Binaenaleyh, insan asıl cevherinden uzaklaştı. İzafî değerlerin, hakikatlerin olduğu yere geldi. Bazı mutasavvıflar böyle olması münasebetiyle bu âleme, "mutlak varlığın gölgesidir" diyorlar. O hâlde, bu gölgenin Asıl Olana hasreti muhakkaktır.

Ayrılık zâten bizim gerek edebiyatımızda, gerek kültürümüzde, sanatımızda, hemen hemen bütün bediî zevklerimizin hâkim olduğu dünyamızda, her zaman işlenen bir temadır. Özümüze ait bir temadır.

Mademki, bizim özümüz O'ndandır, Hak'tandır; elbette ki, hem hakkı olarak, hem de haklı olarak insanın Özünü Sahibini araması esastır ve de şarttır. İşte bu, ayrılıktan duyulan ıstırabın dile gelmesidir.

"Cenâb-ı Hakk neden bu ayrılığı tercih etmiş ve de yaratmıştır?" sorusuna verilecek cevap şudur: İnsanların ve cinlerin varlık sebepleri kulluktur.

Bu kullukta da bir imtihan gereklidir. Kimin az, kimin çok, kimin vasat olduğunun takdiri ancak kulun hâline göredir. Bu hâlin ortaya çıkması, Allah'a ne derece kul olduğunu anlayabilmesi, insanın kulluktaki gayretiyle beraberdir.

Böyle bir ayrılık olmadan, Allah'a vâsıl olma aşkının ne derece olup olmadığını bizim insan olarak bilmemiz mümkün değildir. Böyle bir imtihan olmadan da, "Sizi Ben imtihan etmiş olsaydım hâliniz ne olacaktı?" diyerek Allah'ın bize makam takdir etmesi de âdil olmaz.

İşte bu adaletin de olması için hepimizin anlayacağı bir dilde, hazmedeceğimiz bir idrakte bu imtihan sahnesine gönderiliyoruz.

Allah Teâlâ, her şeyimizle bizi müsait hâlde serbest bırakıyor. Bu hasreti ne kadar duyuyorsak, kulluğumuzda o kadar ısrarlı oluyoruz. Yani işin temelinde ayrılık vardır. Ayrılıktan doğan hasret vardır.

Bir şeye ne kadar sahip olunur ise, o şey o derece takdir edilebilir. Hasret duyulan varlığın hasreti, ne kadar şiddetli ise, onun kıymeti o kadardır.

Allah, kuluna yakındır. Kula bu kadar yakın olan, O'ndan olduğunu bildiği Allah'a kul hasret duyar. O kuluna evladından da, komşusundan da, dostundan da yakındır.

İnsan, kuluna her şeyinden daha yakın veya sevgili olan Allah'a bu hasreti kulluk idraki içerisinde duyduğu zaman, O'na varmak için seferber etmeyeceği, feda etmeyeceği, yoluna koymayacağı hiçbir şey olmaz. İşte bu yoluna koyduğu şeyler, O'nun varlığına atfettiği değerlerden kaynaklanır.

İbâdet, Allah'a yürümek, O'nu bulmak içindir. İnsan ibâdet ettikçe, Allah'ı zikrettikçe gönlünden O'na doğru yürür. Farkında olmadan tecellilerine erer.

O'na vuslat gayesiyle Allah'ı seven insanın ubûdiyyette ısrarı, böyle bir gâyeye kendini matuf kılmanın ısrarı, işte bu ayrılıktaki hasreti duymaktan kaynaklanıyor. Bu hasreti ne kadar şiddetli duyarsa, Allah'ı o derece arar, o derece kıymetlendirir. Ama az duyarsa hayatında hiçbir yer bile vermez.

Bu hasretin içinde bir lezzet vardır. Öyle bir hasret ki, insanın gönül âleminin yıkan, dağlayan bir hasret... Bu hasret aslında insanı bedbin etmez, aksine huzur verir. Bu cümleden olarak der ki Fuzuli:

"Kılma derman ki, zehrim senin dermanındır."

Yani, beni iyi etme, bu sevda hastalığı bana öyle bir lezzet, öyle bir kudret, öyle bir kuvvettir ki, şâyet beni bu hastalıktan kurtarmak istersen, Senin bu hastalıktan beni kurtarmak için yaptığın tedavi, asıl zehirin olur. Niye? Bu hasretten kurtulurum.

Hâlbuki ben bu hasretten kurtulmayı istemiyorum. Tabii biz normal işlerimiz aksıyor diye buna hastalık diyoruz.
Allah hasreti o kadar enteresandır ki, o da kullara bir lutuf olmuş oluyor... Hem de çok büyük bir lutuf... (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
'Asıl yapı futbolda değil siyasette'
Neredeydin ey TÜSİAD?
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
Uzmanından eylem planı
Kanseri önlemek için bu maddeleri hemen hayata geçirin
'Asıl yapı futbolda değil siyasette'
Neredeydin ey TÜSİAD?
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
Uzmanından eylem planı
Kanseri önlemek için bu maddeleri hemen hayata geçirin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.