Kanunî Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan'ın yaptırdığı ve Arafat'tan Harem-i Şerife ulaşan suyolu, zamana ve ilgisizliğe karşı var gücüyle direniyor.
Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra, Haremeyn'in, yani Mekke- Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin idaresi Osmanlılara geçmesiyle, Osmanlı, İslâm dünyasını ilgilendiren hac organizasyonlarının sorumluluğunu da üstlenmiş oldu. Evliya Çelebi, seyahatnâmesinde, İstanbul, Şam ve Kahire'de, hacca giden ve hacdan dönenler için büyük törenler tertip edildiğini anlatır. Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim'le birlikte Hadimü'l-Haremeyn İki Harem bölgesinin hizmetkârı) ünvanını şeref kabul ettiler.
Mekke ve Medine'de imar çalışmaları kapsamında ilk yapılan hizmet, Medine'nin etrafının surlarla çevrilmesi oldu. Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan doğma tek kızı olan Mihrimah Sultan, Arafat'ta bulunan Ayn-ı Zübeyde suyunu, Harem-i Şerif'e ulaştırarak, Mekke-i Mükerreme'yi suya kavuşturdu. Mihrimah Sultan'ın, Harem-i Şerif'i ve Mekke-i Mükerreme'yi sulayan bu su yolunu 500 bin altına tamamlattığı kayıtlar arasındadır.
Bu suyolunun ilk emektarının ise, Harun Reşid'in hanımı Zübeyde Hanım olduğu söylenir. Hicaz bölgesinin iklim şartlarına bakıldığında, petrolden daha kıymetli olan su, Mihrimah Sultan tarafından Taif tarafından Arafat'a, oradan da Müzdelife üzerinden Harem-i Şerif'e ulaştırılmıştır. Harem-i Şerif'in kemal ehli sakinleri, bu Osmanlı suyolu ve kanallarında 20-25 sene öncesine kadar suyun aktığını anlatmaktadırlar.Bugün, Arafat'tan Müzdelife'ye doğru giderken, yolun sağ tarafındaki dağın eteğinde görünen ve zamana ve ilgisizliğe karşı direnen su yolu ve kemerleri, asırlardan beri tüm hacıları selamlıyor. Osmanlı'nın torunlarını ise bir başkaca selamlıyor.
M. Emin Koç- MEKKE
Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra, Haremeyn'in, yani Mekke- Mükerreme ve Medine-i Münevvere'nin idaresi Osmanlılara geçmesiyle, Osmanlı, İslâm dünyasını ilgilendiren hac organizasyonlarının sorumluluğunu da üstlenmiş oldu. Evliya Çelebi, seyahatnâmesinde, İstanbul, Şam ve Kahire'de, hacca giden ve hacdan dönenler için büyük törenler tertip edildiğini anlatır. Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim'le birlikte Hadimü'l-Haremeyn İki Harem bölgesinin hizmetkârı) ünvanını şeref kabul ettiler.
Mekke ve Medine'de imar çalışmaları kapsamında ilk yapılan hizmet, Medine'nin etrafının surlarla çevrilmesi oldu. Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan doğma tek kızı olan Mihrimah Sultan, Arafat'ta bulunan Ayn-ı Zübeyde suyunu, Harem-i Şerif'e ulaştırarak, Mekke-i Mükerreme'yi suya kavuşturdu. Mihrimah Sultan'ın, Harem-i Şerif'i ve Mekke-i Mükerreme'yi sulayan bu su yolunu 500 bin altına tamamlattığı kayıtlar arasındadır.
Bu suyolunun ilk emektarının ise, Harun Reşid'in hanımı Zübeyde Hanım olduğu söylenir. Hicaz bölgesinin iklim şartlarına bakıldığında, petrolden daha kıymetli olan su, Mihrimah Sultan tarafından Taif tarafından Arafat'a, oradan da Müzdelife üzerinden Harem-i Şerif'e ulaştırılmıştır. Harem-i Şerif'in kemal ehli sakinleri, bu Osmanlı suyolu ve kanallarında 20-25 sene öncesine kadar suyun aktığını anlatmaktadırlar.Bugün, Arafat'tan Müzdelife'ye doğru giderken, yolun sağ tarafındaki dağın eteğinde görünen ve zamana ve ilgisizliğe karşı direnen su yolu ve kemerleri, asırlardan beri tüm hacıları selamlıyor. Osmanlı'nın torunlarını ise bir başkaca selamlıyor.
M. Emin Koç- MEKKE
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.