"Buzlar eridi", "Zirve barıştı", "Başkomutana ilk selam", "Kriz aşıldı", "Devletin zirvesinde yumuşama"?Bugünkü gazetelerin manşetlerinden bazıları böyle?Genelkurmay Başkanı, daha doğrusu TSK ile yeni cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasındaki buzlar erimiş, zirvede bahar havası esiyormuş!İddialara göre, Gül'ün cumhurbaşkanlığını devraldığı günün ertesi gerçekleşen GATA'daki mezuniyet töreninde askerler ile Gül arasında soğuk rüzgarlar esmiş, askerler Gül'e, "sayın cumhurbaşkanım" demek yerine, "sayın cumhurbaşkanı" demişler. Büyükanıt'ın suratı asıkmış falan?Peki sonra ne olmuş? 30 Ağustos törenleriyle birlikte zirvedeki buzlar erimiş ve askerler Gül'e artık "sayın cumhurbaşkanım" demeye başlamışlar ve selam durmuşlar. Bu mudur bütün mesele!Yapmayın Allah aşkına. Türkiye'nin asıl meselesi, asıl gündemi bu yalancı, bu yapma gündem midir?Hem hangi buzdan, hangi soğuk rüzgarlardan bahsediyorsunuz. Ortada buz falan yok. Askerler ile yeni cumhurbaşkanı Gül arasında gayet sıcak ve samimi bir muhabbet var. Devletin zirvesinde her şey yolunda, askerler daha ilk gün Gül'ün cumhurbaşkanlığını tebrik ettiler ve sonrasında da saygıda kusur etmiyorlar. Son gün resepsiyonunda Gül, Erdoğan ve Büyükanıt arasındaki bol kahkahalı muhabbet de, askerle yeni cumhurbaşkanı arasındaki sıcaklığın kanıtı değil mi? Hiç kimse yapay gerginlik masalları uydurmasın!Bu gerginlik masallarını uyduranlar, 27 Nisan sürecinde de işbaşındaydılar. Türk milletinin kodlarını gayet iyi bilen bu istismarcı kadro yapay gerginlik rüzgarlarıyla alabora olmuş bir gemiyi açık denizlere çıkarmasını bilmiştir.Bugün hiç kimse kalkıp da, 27 Nisan bildirisi ile 22 Temmuz seçim sonuçları arasında bağlantı olmadığını iddia edemez. Çünkü yüzde 47 ile 27 Nisan e-postasının bal gibi alakası vardır ve bu bağlantıyı, sebep-sonuç ilişkisini başta askerler olmak üzere bilmesi gereken herkes bilmektedir. Bu yüzden hiç kimse TSK'nın, yeni başkomutanları Gül'ün yeni makamını içine sindiremediği mavalını okumasın. Artık bütün taşlar yerine oturdu ve herkesin eteğindeki taşlar döküldü. Son bir not daha?Bu aralar Türk Silahlı Kuvvetleri ile bölücü örgütün Meclis'teki uzantıları arasında bir "bölücülük" atışması yaşanıyor. DTP'liler, kendilerini 30 Ağustos resepsiyonuna davet etmeyen TSK'yı "bölücülükle" suçluyor. Hazır bölücülük ve bölünme kavramı bu yoğun ve şatafatlı gündem arasında tekrar hatırımıza gelmişken, yeni kabineden, yani 60. hükümetten ilginç bir görevlendirmeyi dikkatinize sunmak istiyorum.59. hükümetin Adalet Bakanı ve hükümet sözcüsü olan Cemil Çiçek'in yeni görevi Devlet bakanı ve başbakan yardımcılığı. Çiçek'e bağlı görevler arasında, önceki dönemlerde olmayan ilginç bir görev bulunuyor: "Kamu Yönetimi Reformu çalışmalarının koordinasyonu."Bu reformun neleri reforme ve de deforme edeceğini söylemeye gerek yok. AKP hükümetinin önceki dönem çıkaramadığı bu yasayı bu dönem rahatlıkla çıkaracağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Önlerinde tek bir engel kaldı, o da Anayasa Mahkemesi. Onu da yeni Anayasa paketiyle devredışı bıraktıktan sonra bu kritik yasa tıpış tıpış çıkarılacak. Bakalım o zaman bölücülük ve bölünme kavramları tekrar gündeme gelecek mi? Veya artık o kavramları kullanmaya uygun bir zemin kalacak mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012