logo
19 MAYIS 2024

Hakan Fidan: İran-İsrail gerginliği daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir

Bakan Fidan, Türkiye'nin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına dair tutumu ve Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerine dair Suudi Arabistan merkezli Al Arabiya televizyon kanalına mülakat verdi.
05.05.2024 23:25:00
Anadolu Ajansı
Hakan Fidan: İran-İsrail gerginliği daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir
Hakan Fidan: İran-İsrail gerginliği daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "(Gazze'de) Bu trajediden ders çıkarmazsak, iki devletli çözüme gitmezsek bu son Gazze savaşı olmayacak. Başka savaşlar ve gözyaşları bizi bekliyor olacak." dedi.

Türkiye, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının durdurulması için 7 Ekim 2023'ten bu yana yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor.

Bakan Fidan, Türkiye'nin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına dair tutumu ve Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerine dair Suudi Arabistan merkezli Al Arabiya televizyon kanalına mülakat verdi.

Fidan, mülakatta Türkiye'nin ateşkesin sağlanması ve arabuluculuk çabaları için attığı adımları anlattı.

Türkiye'nin önceliğinin ateşkesin sağlanması olduğunu belirten ve bu konuda Katar'la yakın temas halinde olduklarını ifade eden Fidan, "Bir taraftan insani yardımların girmesini sağlamaya diğer taraftan da uluslararası sistemi, stratejik ve kalıcı çözüm olarak gördüğümüz iki devletli çözüm için mobilize etmeye çalışıyoruz. Bu iki sorun dışında, şu anda uğraştığımız başka bir ana konu yok." dedi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin İstanbul'u ziyareti esnasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmesinde, Gazze'deki dramın konuşulduğunu, bunun dışındaki dedikodulara itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Fidan, "Hangi şartlarda ateşkese ulaşılabilir' Bu konuda Türkiye'nin görüşleri nelerdir' Bu eksende bir görüş alışverişinde bulunuldu." diye konuştu.

Mısır ve Katar tarafından yürütülen müzakere görüşmelerini desteklediklerini dile getiren Fidan, "Türkiye, 2008-2009'daki ilk Gazze savaşından itibaren bütün arabuluculuk ve ateşkes çalışmalarının içerisinde yer aldı. Cumhurbaşkanı'mız o dönem başbakandı. O dönem bu konuda beni görevlendirmişti. 2008'deki savaşta konunun içindeydik, daha sonraki Gazze savaşlarında da konunun içindeydik. Şimdi de konunun içindeyim. Farklı rollerle de olsa, hep bu konu üzerinde yoğunlaşmış biriyim." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bu konuda devam eden bir duruşu olduğunu anlatan Fidan, şunları kaydetti:

"Şimdi bu meselede şu an için Katar ve Mısır'ın yürüttüğü müzakerelerin bir sonuç vermemiş olması ve şu an itibarıyla bir sonuç vermiyor gibi gözükmesi, bu iki ülkenin müzakere pozisyonlarının başarısız olduğu manasına gelmiyor. Bu meselenin zor olduğunu kabul etmek lazım. İsrail'in burada çok anlaşmaya, uyuşmaya yanaşmayan bir tavır içerisinde olduğunu kabul etmek lazım. Şu an kardeşlerimiz, iki tarafın isteklerini belirli bir noktaya getirmeye çalışıyor. Biz burada bu kardeşlerimize ve Hamas'a elimizden gelen desteği veriyoruz. Onlara müzakereler için Türkiye'nin olumlu ve yapıcı katkısını sunmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz."

Dışişleri Bakanı Fidan, görüşmelerin esas itibarıyla ateşkes konusu etrafında sürdüğünü bildirerek, bunun oldukça önemli olduğunu ancak ateşkes sonrası Gazze'de ne olacak sorusuna da cevap arandığını belirtti.

Fidan, "Tabii ki mevcut sorunla alakalı daha büyük bir stratejik problemimiz var; o da bu sorunun kalıcı olarak nasıl nihayete erdirilebileceği meselesidir. Çünkü bütün Gazze savaşlarında her zaman şöyle bir problemimiz oldu; savaşlar başladığı zaman bizler hemen devreye giriyorduk. Ateşkes nasıl sağlanır' Daha fazla kan dökülmesinin önüne nasıl geçebiliriz' Önceliklerimiz hep bunlar oluyordu." diye konuştu.

Bakan Fidan, "(Gazze'de) Bu trajediden ders çıkarmazsak, iki devletli çözüme gitmezsek bu son Gazze savaşı olmayacak. Başka savaşlar ve gözyaşları bizi bekliyor olacak." ifadesini kullandı.

Ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözüm için uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi gerektiğini belirten Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Türkiye olarak çalışmalarımızı özellikle bu iki konuda yoğunlaştırdık. Hamas yetkililerine, özellikle iki devletli çözüm konusunda almaları gereken pozisyonun ne olduğuna, uluslararası toplumun onlardan ne beklediğine ilişkin görüşlerimizi dile getirdik. İsrail esas itibarıyla kendi amacını, kendi niyetlerini gizlemek için Hamas'ı sürekli bir öcü olarak kullanıyor. Uluslararası topluma Hamas'ı radikal, anlaşmaya yanaşmayan irrasyonel bir örgüt olarak sunuyor. İsrail böyle yaparak kendi asıl hedefini ve amacını kamuoyundan gizlemeye çalışıyor.

Şimdi bir defa İsrail'in şunu yapması lazım; demeli ki, 'Ben, 1967 sınırlarını, uluslararası toplumun kabul ettiği sınırları kabul ediyorum. Benim başkasının toprağında gözüm yok. Bu sınırlar benim toprağım ve ben devlet olarak bu sınırlar içerisinde kalmayı kabul ediyorum. Başkasının toprağı ile ilgilenmiyorum, Filistin toprağına bakmıyorum' demesi lazım. Ama İsrail bunları demiyor. Onun yerine ne diyor' 'Ben tüm bütün bunları yapıyorum, karşımda Hamas var.' diyor.

Oysa biz Hamas'a baktığımız zaman, iki devleti çözümü onlarla konuştuğumuz zaman bize şunu açıkça söylüyorlar; 'Biz 1967 sınırları içerisinde kurulacak Filistin devletini kabul ediyoruz' diyorlar. 'Bizim tüm mücadelemiz de bu yöndedir' diyorlar. Hatta bunun daha da ilerisine geçerek şöyle diyorlar: 'Devlet kurulduktan sonra silahlarımızı Filistin ordusuna vereceğiz ve varlığımızı sadece bir siyasi hareket olarak sürdüreceğiz."

"Bütün Filistinli partiler, 1967 sınırları esas alınarak kurulacak Filistin devletine razı"

"İsrail'i de 1967 sınırlarını kabul etmeye davet etmemiz lazım" ifadesini kullanan Fidan, "Sadece Hamas değil, bütün Filistinliler 1967 esas alınarak kurulacak Filistin devletine razı. Peki İsrail 1967 sınırları içerisinde kalacak bir devlet olmayı kabul ediyor mu' Önemli olan budur. Ama İsrail toprak çalmaya devam ediyor. Bunu gizlemek için de Hamas'ı bahane gösteriyor. Herkese 'Gazze'ye bakın!' diyor, diğer taraftan da Batı Şeria'da toprak çalmaya devam ediyor. Uluslararası toplum artık uyanmalı ve bu iki yüzlülüğü görmeli!" değerlendirmesini yaptı.

Fidan, İsrail'in şu anda özellikle ilgilendiği tek konunun rehinelerin geri alınması meselesi olduğuna işaret ederek "Bu insani bir durumdur. Bu konuda biz de çok hassasız. Cumhurbaşkanı'mız rehinelerle ilgili olarak kendisine ulaşan talepler konusunda son derece hassas. Bu konuda hem istihbarat servisimize hem bizlere, gerekli çalışmaları yapma talimatı verdi. İsrail ile bu konuda temaslarımız var. İsraillilerden gelen, hatta başka ülkelerden gelen talepleri Hamas'a aktarıyoruz. Yani özellikle rehinelerin bırakılması konusunda temaslarımız devam ediyor." diye konuştu.

Hamas'ın "rehinelerin bırakılmasıyla eş zamanlı olarak insani yardımların başlaması, Filistinlilerin tekrar kuzeye dönmelerine imkan tanınması" gibi talepleri olduğunu hatırlatan Fidan, bunun uluslararası toplumun da isteği olduğunu, Birleşmiş Milletlerde 150'den fazla ülkenin oylamasıyla bu konuda bir karar da alındığını ancak "İsrail'in bu tür taleplere karşı direndiğini" söyledi.

Fidan, "İsrail diyor ki: 'Bana rehineleri verin. Ben ateşkes konusunda sana hiçbir güvence vermiyorum. Refah'a operasyon yapıp yapmayacağıma da tümüyle ben karar veririm!'. Tabii ki bu şartlar altında iki tarafın taleplerini uzlaştırmak gerçekten çok zor. Müzakereleri yürüten kardeşlerimiz ve bizler, bu konuda elimizden geleni yapıyor olmamıza rağmen bir şu ana kadar bir çözüm bulunamadı. Ama inşallah önümüzdeki süreçte bir çözüm bulunur." temennisinde bulundu.

Savaşın bölgedeki diğer ülkelere de sıçrama, başka aktörlerin da savaşa müdahil olma ihtimalinin fevkalade önemli bir mesele olduğunu belirten Fidan, savaşın bölge ülkelerine yayılması ve toplumsal yayılma ihtimaline yani kızgın olan, artık ezilmişliğe Filistinlilerin çektiği acıya tahammülü kalmayan İslam toplumlarının yaşanan hadiseler karşısında gösterebileceği toplumsal reaksiyona karşı ilk günden itibaren dikkat çektiklerini ifade etti.

Fidan, "Nitekim protesto gösterilerinin sadece İslam toplumlarıyla ve Arap caddeleriyle sınırlı kalmadığını, Batı'da Amerika'da üniversitelere ve başkentlere de yayıldığını görüyoruz. Bu aslında bir toplumsal yayılma göstergesidir." dedi.

"(İran-İsrail) Bu gerginlik daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir"

İsrail saldırılarının bölgesel yayılması bağlamında İran'ın da bu işe dahil olma durumu hakkında Fidan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz buna daha önceki analizlerimizde zaten işaret etmiştik. Bir an önce ateşkes olsun, daha çok insan ölmesin diye uğraşılır iken hiç kimse Yemen'den Husilerin bu olaya müdahil olup Kızıldeniz'i bloke edebileceği bir senaryoyu düşünmemişti. Ama bu işin Yemen'e de yayıldığını gördük. Diğer taraftan İsrail ile İran arasında başlayan gerginlik bizim uyardığımız bir konuydu.(İran-İsrail) Bu gerginlik daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir. Şu an için durum sakinleşmiş görünse de bu potansiyel her zaman var. Gerginlik 1 Nisan'da İsrail'in Şam Büyükelçiliğine yaptığı saldırıyla başladı ki biz bu saldırıyı kınadık. Bu uluslararası hukukun ve geleneklerin ayaklar altına alındığı bir olaydı. İran açık bir provokasyona maruz kaldı. Bunun neticesinde yapılan misilleme harekatıyla bölge büyük bir facianın eşiğinden döndü."

İran ve İsrail arasındaki gerginlikte taraflarla temas kurduklarını belirten Fidan, şunları kaydetti:

"Gerek Amerikalılarla gerekse İranlılarla görüştük. Bununla, her iki tarafın da yapmak istediklerinin yanlış anlaşılmasını, asıl niyetlerinin dışında bir senaryonun hayata geçmesini engellemeyi amaçladık. Zira her iki tarafın da en kötü senaryoya göre pozisyon alması halinde, kalıcı bir savaşla karşılaşabilirdik. Bu da bütün bölgede daha fazla toplumsal acıya ve sıkıntıya sebep olurdu. Biz, bunu önlemek için o kriz esnasında taraflarla gerekli temas trafiğinde bulunduk."

Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler

Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin son derece iyi bir rotada ilerlediğini kaydeden Fidan, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız ile gerek Sayın Kral hem Sayın Veliaht Prens birçok kez bir araya geldiler. Bunların neticesinde alınan son derece stratejik kararlar var. En son biliyorsunuz, Gazze krizi başladıktan sonra, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Zirvesi Cidde'de yapıldı ve burada alınan kararlar var. Orada Cumhurbaşkanı'mız ve Veliaht Prens bir araya geldiler.

Filistin'de ateşkesin sağlanması, insani yardımların hemen başlaması ve Filistinlilerin hak ettiği egemen, özgür, 1967 sınırlarına dayalı Filistin devletinin kurulması konusundaki fikir birliğimiz mevcut. Sadece fikir birliğimiz değil, bu konuda eylem birliğimiz de mevcut."

Fidan, kasımda alınan kararlarla Arap Birliği ve İİT'ye mensup ülkelerin bir Temas Grubu kurduğunu anımsatarak, bu Temas Grubu'nun Filistin meselesini, bu ülkeler adına savunmakla ve anlatmakla görevlendirildiğini ve bu ülkeler arasında Suudi Arabistan, Türkiye, Katar, Nijerya, Endonezya, Ürdün, Mısır ve Filistin'in yer aldığını ayrıca İİT Genel Sekreteri ve Arap Birliği Genel Sekreteri'nin de çalışmalarına katıldığını aktardı.

Bunların Türkiye ile Suudi Arabistan'ın ve başka kardeş ülkelerin mutabakatı olmadan alınacak kararlar olmadığını belirten Fidan, "Şu anda bizim onlarla da mutabık kaldığımız pozisyonumuz şu: İslam dünyasının bugüne kadar bölgesel krizleri çözememesinin en önemli sebebi, birlik olamamalarından kaynaklanıyordu. Herhangi bir sorun etrafında bir araya gelip çabalarını, stratejilerini, vizyonlarını, eylemlerini birleştirememelerinden kaynaklanan bir sorun vardı. Bu bölünmüşlük Filistin meselesinde de uzun süre devam etti. Ama çok şükür bu kez, alınan kararlarla, atılan adımlarla, bu sorunun büyük ölçüde aşıldığını görüyoruz. Nitekim İslam ülkeleri olarak şu anda, özellikle iki devletli çözümde ısrar ve moral üstünlük oluşturma konularında büyük bir mevzii kazanmış durumdayız." dedi.

Fidan, bu hususta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonunun da son derece net olduğunu vurgulayarak, şunlar kaydetti:

"Filistin meselesinde ve diğer meselelerde, elimizi taşın altına sokmaktan çekinmiyoruz. Türkiye olarak, Filistin meselesinde yükü sadece Arap kardeşlerimize bırakamayız. Bu mesele, bütün İslam dünyasının ortak problemidir. Bu hepimizin ortak yarası. Bu sorunu hep beraber sırtlanmamız gerekiyor. Bunun sorumluluğunu sadece birkaç kardeşimize, birkaç Arap ülkesine bırakmak doğru olmaz. Tam tersine bu Arap kardeşlerimize büyük haksızlık olur. Amerika'nın ve Batı gibi kilit ülkelerin kayıtsız şartsız destek verdiği İsrail karşısında, bu meselede onları yalnız bırakamayız. Bu bilinçten hareketle biz, bütün fedakarlığımızla, bütün iyi niyetimizle, sorunu beraberce üstlenmeye ve gerekli yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Bu konuda Suudi Arabistan'la aramızda fikir birliği mevcut."

Fidan, ortak savunma, teknoloji alanlarında bilimsel araştırma ortaklıkları ve ittifakların kurulmasıyla ilgili bölgede yeni ittifaklar olup olmayacağın ilişkin soruya "Elbette görebiliriz. Mevcut olan dostluklarımızı, çeşitli alanlarda somut işbirliğine ve somut mekanizmalara dönüştürme vakti geldi. Bu hep konuştuğumuz bir konu. Arap ülkeleri, İslam ülkeleri birbirleriyle son derece iyi kardeşler. Bu ülkelerin yetkilileri bir araya geldikleri zaman, birbirini son derece iyi ağırlıyorlar, birbirlerine son derece güzel sözler söylüyorlar. Ama gerçek hayattaki sorunlarla ilgilenmek için kurumsal ilişki geliştirmek ve işbirliği platformları geliştirmek konularında biraz yetersizliğimiz var. Bu eksikliği gören liderlerimiz, özellikle ekonomik alanda, finans alanında, savunma alanında, enerji alanında; eğitim, öğretim, sağlık, teknoloji dahil farklı alanlarda çeşitli işbirliği mekanizmaları artık kurma konusunda karar almış durumdalar.' yanıtını verdi.

Savunma sanayisinde çok ciddi bir işbirliği olduğunu kaydeden Fidan, şunları dile getirdi:

"Biliyorsunuz, Türkiye'nin savunma sanayisi alanında kazandığı belli yetenekler ve kapasiteler var. Bunları kardeş ülkelerle paylaşma ve ortak yatırıma dönüştürme konularında şu anda devam eden çok ileri projeler var. Gerek Suudi Arabistan'la gerek Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE) gerek Katar'la bölgede yürüttüğümüz çok önemli savunma sanayisi işbirliği var. Buna ilaveten, ekonomi alanında, finans alanında, yatırım alanında devam eden işbirliklerimiz var. Bunları daha ileriye nasıl taşıyabiliriz' Şu anda bunun arayışı içindeyiz. Hedefimiz ilişkilerimizi kurumsallaştırmaktır. Bir projede bir araya gelip, sonra hemen dağılmak olmaz! İşbirliğimizi nasıl kalıcı hale getirebiliriz' Tıpkı Batılıların kendi aralarında yaptıkları gibi bizler de herkesin faydasına olan daha rasyonel projelerle, toplumlarımıza hak ettikleri refahı ve güveni sağlayacak olan bir işbirliği platformunu nasıl geliştirebiliriz' Tüm bu hedefleri hep birlikte gerçekleştirme peşindeyiz."

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin muhtemel Türkiye ziyaretine ilişkin ise Fidan, Orta Doğu'da Körfez dışında Türkiye için en önemli Arap ülkesinin Mısır olduğuna işaret etti.

Fidan, "Mısır'la ilişkilerimiz çok şükür normalleşti. İki ülkenin liderleri, önce Suudi Arabistan'da bir araya gelmişlerdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı'mız Mısır'ı ziyaret etti. Şimdi ise Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Türkiye'yi ziyareti planlanıyor. Ziyaretin tarih üzerinde çalışıyoruz." diye konuştu. 

Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'

Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor

Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor
18.05.2024 18:59:00
İhlas Haber Ajansı
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye'nin en pahalı komutlarının, villalarının ve malikanelerin satıldığı Bodrum'da, her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Mayıs'tan itibaren inşaat yasakları başladı. Turizm sezonu 15 Nisan'da başlarken, inşaat yasakları da 15 Mayıs tarihinde başladı. 15 Mayıs - 15 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan yasaklarda inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri yapılamayacak. Sadece çevreye rahatsızlık verilmeyecek şekilde ince işler ve tadilatlar yapılabilecek. Altyapı çalışmaları ile ilgili faaliyetlerin ise izin alınarak yapılabileceği ifade edildi.

Yasaklar umurlarında olmadı

Bodrum'da inşaat firmalarının yasakların gelmesine rağmen çalışmalarını sürdürdüğü görüldü. İnşaatlarını bitirmeye çalışan firmaların gürültü, görüntü kirliliğine devam ettiği, ağır vasıta araçlarının ise halen çalışmalarını sürdürdüğü gözlendi. İnşaat firmalarının yasaklara aldırış etmemesi ise dikkatlerden kaçmadı.

Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, bir an önce denetimlerin başlaması gerektiğini ve inşaat çalışmalarının turizmi olumsuz etkilediğini söyledi.

Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı

Van'ın Başkale ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu 11 asker yaralandı.
18.05.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı
Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı
Edinilen bilgiye göre kaza, öğlen saatlerinde Esenyamaç Mahallesi'ne bağlı Yeşilbulak mezrasında meydana geldi.

Başkale'ye 60 kilometre uzaklıktaki Esenyamaç Mahallesi'ne bağlı İran sınırındaki Yeşilbulak mezrasında devriye görevi yürüten askeri araç, sürücüsünün kontrolü kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak devrildi.

Meydana gelen trafik kazasında 11 asker yaralandı. Olayın yaşandığı bölgeye 112 sağlık ekipleri ve jandarma personeli gönderildi.

Yaralı askerler ambulanslarla Başkale Devlet Hastanesine getirildi.

Yaralı askerlerden durumu ağır olan 6'sı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilirken, diğer yaralıların durumunun iyi olduğu belirtildi.

Erzurum şehidini uğurluyor

Pençe-Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala'nın cenazesi memleketi Erzurum'a getirildi.
18.05.2024 13:13:00 / Güncelleme: 18.05.2024 13:16:56
İhlas Haber Ajansı
Erzurum şehidini uğurluyor
Erzurum şehidini uğurluyor
Erzurum Askeri Havaalanı'nda düzenlenen törenle karşılanan Şehit Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala'nın cenazesi, ikindi namazını müteakip Hınıs ilçesine bağlı Bellitaş Köyü Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Havalimanındaki törene şehidin yakınları, Vali Vekili Lokman Düzgün, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, MHP İl Başkanı Adem Yurdagül, kurum yöneticileri ve STK başkanları katıldı.



Şehit Recep Kabala'nın naaşını askerler uçaktan alarak tören alanına getirdi. Burada dua edildi. Bu esnada şehidin ailesi gözyaşlarını tutamadı.

Şehidin naaşı daha sonra toprağa verilmek üzere Hınıs İlçesi Bellitaş Köyü'ne uğurlandı.

Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü ile ilgili soruşturma kapsamında, firari sanık ile şüpheli arasındaki iletişime aracılık yaptığı tespit edilen bir kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
18.05.2024 12:35:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha
Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmayla ilgili yapılan açıklamada, 'Devam eden soruşturma kapsamında; firari sanık SS ile şüpheli Ş.D. arasındaki iletişime aracılık eden sivil şahıs N.Ö.K. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla gözaltına alınmıştır. Halen gözaltında 8 şüpheli bulunmaktadır. Şüphelilerin dijitallerinin inceleme işlemleri devam etmektedir. Soruşturmada gelişme oldukça kamuoyuyla paylaşılacağı hususu saygıyla duyurulur' ifadeleri yer aldı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.