HADEP davasında söz Savcı'nın
18.01.2002 00:00:00
Anayasa Mahkemesi, HADEP'in kapatılması talebiyle açılan davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun sözlü açıklamalarını dinledi
Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'ne HADEP davasıyla ilgili olarak sözlü açıklamalarda bulundu. Kanadoğlu, "HADEP'in devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini iddia etmiştik, bu görüşümüzü anlattım" açıklamasında bulundu. Kanadoğlu, gazetecilerin sorularını cevapsız bıraktı.
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 29 Ocak 1999 tarihinde HADEP'in kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açmıştı.
Davada, HADEP yöneticileri 5 Nisan 1999'da ön savunmalarını, Başsavcı Savaş da 9 Nisan 1999'da esas hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesi'ne verdi. Parti yöneticileri, 23 Haziran 1999'da Yüksek Mahkeme heyetine, esas hakkındaki görüşe karşı son savunmalarını yaptılar.
HADEP 30 Ocak'ta savunma yapacakSon aşamaya gelinen davanın dünkü duruşmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, sözlü açıklamalarda bulundu. HADEP yetkilileri de 30 Ocak Çarşamba günü sözlü savunmalarını yapacaklar.
Bu süreçlerin ardından Anayasa Mahkemesi heyeti, dosyayı incelemeye alacak ve belirlenen bir günde kapatma davası görüşülecek.
İddianame:
PKK ile organik bağ varEmekliye ayrılan Vural Savaş'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, HADEP'in kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, bu parti ile bölücü terör örgütü PKK arasında organik bağ bulunduğu öne sürülüyor.
HADEP'in, daha önce kapatılan HEP ve DEP gibi, tamamen PKK'nın denetiminde olduğu; bu örgütün Merkez Komitesi'nden aldığı emir ve talimatlar doğrultusunda eylemler düzenlediği ifade edilen iddianamede, HADEP kongrelerinin, PKK örgütü ile bu yasadışı örgütün başı Abdullah Öcalan lehine gösteri yapılan alanlar haline getirildiği savunuluyor.
İddianamede, HADEP il ve ilçe örgütlerince düzenlenen seminerler ile HADEP'in oluşturduğu gençlik, kadın, sağlık ve işçi komisyonlarınca düzenlenen toplantılara katılan vatandaşlara, Anayasal düzene ve üniter devlet yapısına karşı düşmanlık derecesine varan görüşler empoze edilmeye çalışıldığı kaydediliyor.
Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'ne HADEP davasıyla ilgili olarak sözlü açıklamalarda bulundu. Kanadoğlu, "HADEP'in devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini iddia etmiştik, bu görüşümüzü anlattım" açıklamasında bulundu. Kanadoğlu, gazetecilerin sorularını cevapsız bıraktı.
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 29 Ocak 1999 tarihinde HADEP'in kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açmıştı.
Davada, HADEP yöneticileri 5 Nisan 1999'da ön savunmalarını, Başsavcı Savaş da 9 Nisan 1999'da esas hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesi'ne verdi. Parti yöneticileri, 23 Haziran 1999'da Yüksek Mahkeme heyetine, esas hakkındaki görüşe karşı son savunmalarını yaptılar.
HADEP 30 Ocak'ta savunma yapacakSon aşamaya gelinen davanın dünkü duruşmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, sözlü açıklamalarda bulundu. HADEP yetkilileri de 30 Ocak Çarşamba günü sözlü savunmalarını yapacaklar.
Bu süreçlerin ardından Anayasa Mahkemesi heyeti, dosyayı incelemeye alacak ve belirlenen bir günde kapatma davası görüşülecek.
İddianame:
PKK ile organik bağ varEmekliye ayrılan Vural Savaş'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, HADEP'in kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, bu parti ile bölücü terör örgütü PKK arasında organik bağ bulunduğu öne sürülüyor.
HADEP'in, daha önce kapatılan HEP ve DEP gibi, tamamen PKK'nın denetiminde olduğu; bu örgütün Merkez Komitesi'nden aldığı emir ve talimatlar doğrultusunda eylemler düzenlediği ifade edilen iddianamede, HADEP kongrelerinin, PKK örgütü ile bu yasadışı örgütün başı Abdullah Öcalan lehine gösteri yapılan alanlar haline getirildiği savunuluyor.
İddianamede, HADEP il ve ilçe örgütlerince düzenlenen seminerler ile HADEP'in oluşturduğu gençlik, kadın, sağlık ve işçi komisyonlarınca düzenlenen toplantılara katılan vatandaşlara, Anayasal düzene ve üniter devlet yapısına karşı düşmanlık derecesine varan görüşler empoze edilmeye çalışıldığı kaydediliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
