Hz. Peygamber: "Beni Rabbim terbiye etti. En güzel terbiye ile terbiye etti" buyuruyor. Allah'tan ayrılmıyor. Rabıtası direkt Allah'a Allah'ın elinde, 'yed-i kudretinde. Onun elinin dışında değil. Allah öyle bir şekil vermiş ki, sadece maddi bir şekil de değil. İnsanlar içerisinde davranış biçimleri bir örnektir Onun. Cenab-ı Hak O'nu öyle bir programlamış ki, Resulüllah'ın mutlak kaderi mükemmel insan olmaktı. Bazılarının zannedip iddia ettiği gibi; "Şurada burada çalıştı da bunlar oldu. Akıllı maharetli biriydi de doğru oldu." Bu, çok yanlış, batıl bir iddiadır. Onda o kabiliyet ve iktidar, sırf o risaletin, nübüvvetin nuru münasebetiyledir. Bütün dünya bir araya gelse, o vadide o kulvarda aynı medotla aynı gayeye varmak için çalışsa Hz. Muhammed (as) Efendimizin tırnağı olması mümkün değildir. Bastığı toprak olması mümkün değildir. Bütün bunlar bir formülün neticesi değildir. Tamamen nasib-i ilahi Allah'ın lütfu ve keremidir. Ayette: "Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya, 21/107) buyuruluyor. O, aleme rahmet olarak gönderilmiş, yani o bir vazifeye gönderilmiştir. O matlup; sen, ben ve bütün insanlık da taliptir. O Allah'ın matlubu, Allah'ın sevdiği seçtiğidir. Cenabı Fahri Kainat Efendimiz, "Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim" (İman Malik, Muvatta, Hüsnül hukuk, 8) buyuruyor. Maksat gaye, o güzel ahlaktır. Kendisinden: "Ya Resulüllah din nedir?" diye sorulduğu zaman, ilginçtir; "Güzel ahlaktır" buyuruyor. Bir daha sorululuyor. Cevap yine "Güzel ahlaktır" oluyor. Demek ki güzel ahlak bir şey değil çok şey. İşin özü bu.Bir hanımdan bahsedilir Allah'ın Sevgilisine: "Ya Resulullah! Geceleri sabahlara kadar ibadet ediyor. Namazını kılıyor. Gündüzleri de hiç boş vakti yok, orucunu tutuyor. Ve fakat çevresindekileri rahatsız eden, çok geçimsiz biri". Normal mantığına göre, "Geceleri namaz kılıyor, gündüz de oruç tutuyor; geçimsiz olması önemli değil" denmesi gerekir, öyle değil mi? Ama orada ibadetin önüne ahlak çıkıyor. Allah'ın sevgilisi o kadın hakkında: "Onda hayır yoktur, O cehennemliktir" buyuruyor. Komşusuna zarar veren insanlarla geçimsiz olan Peygamber Efendimizin lisanından zammediliyor. Bir başka yerde amelden sual edilir, yine; "Güzel ahlaktır" buyurur. Peygamber Efendimiz buyuruyor. İmandan sual edilir. Dinden sual edilir. "Ya Resulullah! Din nedir? İman nedir?" "Güzel ahlaktır" buyuruyor. İşin özü demek ki güzel ahlaktır. Binaenaleyh güzel ahlakın numunesi olarak da Cenab-ı Fahri alem Efendimiz biz insanlara, bütün beşeriyete canlı bir güzel ahlak örneği Kur'an nümunesi olarak takdim edilmiştir. Her kim Peygamberi severse, bilsin ki, Allah'ı sevmiştir. Kur'an-ı sevmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.