Suriye'de seçimle gelmiş devlet başkanına karşı provokatör örgütler tarafından başlatılan olaylar iyice ülkeye yayılıyordu.
Türkiye ise bugün bile izah edilemeyen bir anlaşma yapıyor, NATO adı altında Malatya'nın Kürecik ilçesine ABD yapımı AN-TPY-2 radarının kurulmasına izin veriyordu.
Bu sistem 2 bin kilometrelik alanda her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebiliyordu.
Haliyle bu sistem Rusya, İran için açık bir tehdit, bölgenin terör merkezi İsrail için ise bir kalkandı.
Çünkü bu radar sayesinde fırlatılabilecek balistik füzeleri İsrail anında tespit edebiliyordu.
Ayrıca askeri uzmanlar, Kürecik'teki radar nedeniyle, İran topraklarının batı sınırının Tahran'a kadar olan bölümü NATO'nun denetimine açıldığını, ifade ediyorlardı.
Ama AKP hükümeti, "kendi güvenliğimiz için" dedi. "Terör örgütlerine karşı" dedi. "Düğme bizde olacak" dedi. Üs açıldı ama çok geçmeden düğmenin de, kontrolün de bizde olmadığı anlaşıldı.
Öyle ki, bu Üs'ten İsrail'e bilgi verildiği diplomatik olarak açıklandığı gibi medyada da yer aldı.
Üsse giriş-çıkış yapan İsrail asker ve yetkilileri görüntülendi. Bu Üs'ten, ABD'li askerlerce PKK'ya bilgi sızdırıldığı iddiaları ortaya atıldı.
Hele 15 Temmuz kalkışmasının ardından hainlerin bu üsse sığınmaları ve buradan yurt dışına kaçmaları, üssün kontrolünün tamamen ABD elinde olduğunun ispatıydı.
Sonuçta ABD, bizim için hayırlı rüya görmez gerçeği bir kez daha önümüze çıktı.
Gerçi bu gerçeği, üssün kurulma aşamasında Prof. Dr. Haydar Baş şu sözlerle ifade ediyordu:
"Türkiye'nin topraklarına İslam dünyasını hedef alacak bir füze sistemi yerleştirilmesine izin vermesi tarihi bir hata olur…
Burada kurulacak olan füze kalkanı, Türkiye coğrafyasını ve İslam coğrafyasını korumak için değil, 2 bin kilometre menzili olan İslam coğrafyasından gelebilecek tehdidi önlemesi içindir.
Bu tehdit kime karşı gelecek? İsrail'e karşı. Yani bugüne kadar tiyatro olarak oynanan oyunlar ortaya çıkacak.
Türkiye, füze kalkanıyla İsrail'in muhafızı olacak. Ama Hocam senin bildiğin gibi değil. Bunları görmüyor musun İsrail'e karşı acayip tavır koyuyorlar, diyen çıkabilir.
O zaman şunu söyle bana; bu füze kalkanını kime karşı kuruyorsun? Burada senin hedef sahan neresi? İran, Suriye, İslam dünyası ve hatta Türkiye değil mi?" (05.12.2011 Yeni Mesaj)
Evet, Türkiye bütün uyarılara rağmen maalesef tarihi hatalarından birini daha yaptı.
Geldiğimiz noktada bu üs hala aktif ve kontrolü NATO adı altında ABD'nin elinde.
NATO, bizi "S-400 alırsan.." diye tehdit ediyor. ABD hem tehdit ediyor, hem de hedef gösteriyor. İsrail zaten daim tehdit unsuru!
Suriye'de gelinen nokta ortada.. İsrail, Suriye'ye devamlı füze ve uçak saldırıları gerçekleştiriyor. İran hedeflerini vurduğunu açıklıyor.
Yarın İran, bu saldırılara karşılık vermeye kalktığında İsrail, Kürecik'ten aldığı bilgiler doğrultusunda İran uçak ve füzelerini etkisiz hale getirirse kime ne anlatacağız?
Dostun kim Türkiye, karar ver?
Şimdi benzer senaryo masada; Güvenli Bölge. Kimin için güvenli? Türkiye için mi? Asla. ABD ve İsrail'in olduğu bir oyunda Türkiye asla güvende olamaz.
Efendim! Kontrolü bizde olacak. Nasıl olacak? Yukarıda Kürecik, yanında İncirlik, diğer yanında Barzani, Musul, Süleymaniye, Rakka vs. yerlerdeki ABD üsleri, Suriye'deki ABD üsleri. Hangi kontrol sende olacak?
Artık aynı delikten ısırılmayın!
Yapılaması gereken Adana mutabakatı çerçevesinde Suriye devleti ile beraber terör örgütlerini temizlemektir.
Türkiye ise bugün bile izah edilemeyen bir anlaşma yapıyor, NATO adı altında Malatya'nın Kürecik ilçesine ABD yapımı AN-TPY-2 radarının kurulmasına izin veriyordu.
Bu sistem 2 bin kilometrelik alanda her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebiliyordu.
Haliyle bu sistem Rusya, İran için açık bir tehdit, bölgenin terör merkezi İsrail için ise bir kalkandı.
Çünkü bu radar sayesinde fırlatılabilecek balistik füzeleri İsrail anında tespit edebiliyordu.
Ayrıca askeri uzmanlar, Kürecik'teki radar nedeniyle, İran topraklarının batı sınırının Tahran'a kadar olan bölümü NATO'nun denetimine açıldığını, ifade ediyorlardı.
Ama AKP hükümeti, "kendi güvenliğimiz için" dedi. "Terör örgütlerine karşı" dedi. "Düğme bizde olacak" dedi. Üs açıldı ama çok geçmeden düğmenin de, kontrolün de bizde olmadığı anlaşıldı.
Öyle ki, bu Üs'ten İsrail'e bilgi verildiği diplomatik olarak açıklandığı gibi medyada da yer aldı.
Üsse giriş-çıkış yapan İsrail asker ve yetkilileri görüntülendi. Bu Üs'ten, ABD'li askerlerce PKK'ya bilgi sızdırıldığı iddiaları ortaya atıldı.
Hele 15 Temmuz kalkışmasının ardından hainlerin bu üsse sığınmaları ve buradan yurt dışına kaçmaları, üssün kontrolünün tamamen ABD elinde olduğunun ispatıydı.
Sonuçta ABD, bizim için hayırlı rüya görmez gerçeği bir kez daha önümüze çıktı.
Gerçi bu gerçeği, üssün kurulma aşamasında Prof. Dr. Haydar Baş şu sözlerle ifade ediyordu:
"Türkiye'nin topraklarına İslam dünyasını hedef alacak bir füze sistemi yerleştirilmesine izin vermesi tarihi bir hata olur…
Burada kurulacak olan füze kalkanı, Türkiye coğrafyasını ve İslam coğrafyasını korumak için değil, 2 bin kilometre menzili olan İslam coğrafyasından gelebilecek tehdidi önlemesi içindir.
Bu tehdit kime karşı gelecek? İsrail'e karşı. Yani bugüne kadar tiyatro olarak oynanan oyunlar ortaya çıkacak.
Türkiye, füze kalkanıyla İsrail'in muhafızı olacak. Ama Hocam senin bildiğin gibi değil. Bunları görmüyor musun İsrail'e karşı acayip tavır koyuyorlar, diyen çıkabilir.
O zaman şunu söyle bana; bu füze kalkanını kime karşı kuruyorsun? Burada senin hedef sahan neresi? İran, Suriye, İslam dünyası ve hatta Türkiye değil mi?" (05.12.2011 Yeni Mesaj)
Evet, Türkiye bütün uyarılara rağmen maalesef tarihi hatalarından birini daha yaptı.
Geldiğimiz noktada bu üs hala aktif ve kontrolü NATO adı altında ABD'nin elinde.
NATO, bizi "S-400 alırsan.." diye tehdit ediyor. ABD hem tehdit ediyor, hem de hedef gösteriyor. İsrail zaten daim tehdit unsuru!
Suriye'de gelinen nokta ortada.. İsrail, Suriye'ye devamlı füze ve uçak saldırıları gerçekleştiriyor. İran hedeflerini vurduğunu açıklıyor.
Yarın İran, bu saldırılara karşılık vermeye kalktığında İsrail, Kürecik'ten aldığı bilgiler doğrultusunda İran uçak ve füzelerini etkisiz hale getirirse kime ne anlatacağız?
Dostun kim Türkiye, karar ver?
Şimdi benzer senaryo masada; Güvenli Bölge. Kimin için güvenli? Türkiye için mi? Asla. ABD ve İsrail'in olduğu bir oyunda Türkiye asla güvende olamaz.
Efendim! Kontrolü bizde olacak. Nasıl olacak? Yukarıda Kürecik, yanında İncirlik, diğer yanında Barzani, Musul, Süleymaniye, Rakka vs. yerlerdeki ABD üsleri, Suriye'deki ABD üsleri. Hangi kontrol sende olacak?
Artık aynı delikten ısırılmayın!
Yapılaması gereken Adana mutabakatı çerçevesinde Suriye devleti ile beraber terör örgütlerini temizlemektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025