Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, insanın ruh sağlığını etkileyen gürültü kirliliğinin yoğun olarak yaşandığını söyledi.
Çelikkol, sanayileşmeyle birlikte toplumsal hayatta ortaya çıkan gürültü sorununun önemini koruduğunu anlattı. Günlük hayat içinde özellikle de kentlerde gürültüsüz ortamlara rastlamanın çok zor olduğunu kaydeden Çelikkol, makine ve araçların yol açtığı gürültüden uzak bir gün geçirmenin hemen hemen olanaksız olduğunu dile getirdi.
İnsanların evden dışarı çıkar çıkmaz bir atölyede çalıştırılan makine ya da araç trafiğinin yol açtığı gürültüyle karşılaştığını kaydeden Prof. Dr. Çelikkol, insan iradesi dışında ortaya çıkan bu gürültünün yanı sıra başkalarını düşünmeyen insanların neden olduğu gürültünün de çok rahatsız edici olduğunu belirtti.
Yerli yersiz otomobilinin kornasına basan, yüksek sesle televizyonizleyip müzik dinleyen, uygun olmayan zamanda tamirat yapan, yüksek sesle konuşan insanların sayısının hiç de az olmadığını kaydeden Çelikkol, çoğunlukla eğitimsiz ve bencil insanların bu yola başvurduğunu söyledi.
Stress yapıyor
Ahmet Çelikkol, ne şekilde olursa olsun gürültünün insanın ruh sağlığını doğrudan etkilediğini ve özellikle gürültülü ortamlarda çalışan insanlar için bu sorunun büyük önem taşıdığını bildirdi.
Uzun süre gürültüye maruz kalan insanların strese girdiğini belirten Çelikkol, gürültülü ortamlarda insanların çok çabuk sinirlenebildiğini, konsantre olamadığını, yorgun düştüğünü ve tahammülsüz olduğunu söyledi. Çelikkol, "Gürültü süreklilik içerirse kişi dinlenemez. Kendisini işine veremez. Çalışma temposu düşebilir. Zamanla kişide depresif bir yapı ortaya çıkabilir" diye konuştu.
Çelikkol, sanayileşmeyle birlikte toplumsal hayatta ortaya çıkan gürültü sorununun önemini koruduğunu anlattı. Günlük hayat içinde özellikle de kentlerde gürültüsüz ortamlara rastlamanın çok zor olduğunu kaydeden Çelikkol, makine ve araçların yol açtığı gürültüden uzak bir gün geçirmenin hemen hemen olanaksız olduğunu dile getirdi.
İnsanların evden dışarı çıkar çıkmaz bir atölyede çalıştırılan makine ya da araç trafiğinin yol açtığı gürültüyle karşılaştığını kaydeden Prof. Dr. Çelikkol, insan iradesi dışında ortaya çıkan bu gürültünün yanı sıra başkalarını düşünmeyen insanların neden olduğu gürültünün de çok rahatsız edici olduğunu belirtti.
Yerli yersiz otomobilinin kornasına basan, yüksek sesle televizyonizleyip müzik dinleyen, uygun olmayan zamanda tamirat yapan, yüksek sesle konuşan insanların sayısının hiç de az olmadığını kaydeden Çelikkol, çoğunlukla eğitimsiz ve bencil insanların bu yola başvurduğunu söyledi.
Stress yapıyor
Ahmet Çelikkol, ne şekilde olursa olsun gürültünün insanın ruh sağlığını doğrudan etkilediğini ve özellikle gürültülü ortamlarda çalışan insanlar için bu sorunun büyük önem taşıdığını bildirdi.
Uzun süre gürültüye maruz kalan insanların strese girdiğini belirten Çelikkol, gürültülü ortamlarda insanların çok çabuk sinirlenebildiğini, konsantre olamadığını, yorgun düştüğünü ve tahammülsüz olduğunu söyledi. Çelikkol, "Gürültü süreklilik içerirse kişi dinlenemez. Kendisini işine veremez. Çalışma temposu düşebilir. Zamanla kişide depresif bir yapı ortaya çıkabilir" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.