Güçlü devlet olmanın formülü

Bir devletin, bölgesinde ve dünyada nasıl güçlü bir devlet olabileceğinin formülünü Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in dünkü yazısından öğrendik. Böylece, ABD ve AB ülkelerinin neden çöküş aşamasında olduklarını, Rusya'nın ise neden güçlendiğini ve daha da güçleneceğini anlamış olduk.Prof. Dr Baş'ın formülünün birinci maddesi milli bir ekonomi? Sayın Baş bu noktada, "Devletin ekonomisinin sağlam bir temele dayanması zorunludur" diyor. Ve bu temel elbette ki Sayın Baş'ın ortaya koyduğu, hakkında 7 uluslar arası kongrenin yapıldığı -8'incisi de yarın Kıbrıs Lefkoşa'da yapılacak- 400'ü aşkın yerli ve yabancı bilim adamının tebliğleriyle takdir ettiği, tek çözüm olarak ifade ettikleri Milli Ekonomi Modeli'dir.Formülün ikinci maddesi içeride birliğin temin edilmesi, üçüncü maddesi ise dış ilişkilerde, menfaat birliği oluşturulan ülkelerin samimi bir şekilde güvenini kazanmaktır. Sayın Baş bu konuda şunları belirtmektedir:"İçeride kültür birliği, eğitim birliği, medeniyet birliği gibi öğelerle kaynaşmış bir millete sahip; dışarıda da menfaat birliği içinde olduğu devletlere adaletle paylaşımı sağlayabilen, her konuda emniyeti sunan bir devletin bekası söz konusu olabilir? Büyük devlet olmanın özelliği etrafındaki devletleri koruması, kollaması, madden ve manen destek olmasıdır. Bu vasıfları kaybeden devletlerin ayakta durabilmesi tarihte görülmemiş bir olaydır. İnsan haklarını yaşatmalı; can, mal, namus emniyetlerini temin etmeli, din ve vicdan hürriyetini sunmalıdır?"Milli ve güçlü bir ekonomiye sahip olmayan bir ülkenin kendi içinde birliği sağlayabilmesi ve dünyada söz sahibi olabilmesi asla mümkün değildir.Bir ülke, bir ve beraber olduğu ülkeleri ancak ekonomik bir güce sahip olabilirse koruyabilir, kollayabilir, güvenliğini sağlayabilir. Yine bir ülke kendi içinde birliğini temin edebilirse, ancak diğer ülkelerle bir ve beraber olabilir.Mustafa Kemal Atatürk "Yurtta sulh, cihanda sulh" derken kastettiği buydu. Önce yurtta sonra cihanda sulh? Kendi içinde barışı yakalayamayan, bölük pörçük olan bir ülke dünyada nasıl barışı temin edebilir ki?Şimdi bu temel formüllerden yola çıkarak ABD ve Rusya'nın durumunu değerlendirelim.ABD'yi ABD yapan Dolar ve Pentagon'du. Bu iki gücün arkasına sığınarak, zulümle dünyanın bütün kaynaklarını, verimli coğrafyalarını ele geçireceğini, insanları ya modern köle yapacağını ya da katledeceğini düşündü, planladı. Kısmen hedefini başardı ama zulümle payidar olunamayacağı önemli bir gerçekti.Milli Ekonomi Modeli'nin para politikasıyla ülkeler kendi paraları cinsinden ticarete başlayınca Doların tahtı sarsıldı, kapitalist ekonominin yanlışları sebebiyle ve Doların önemini kaybetmesiyle ekonomisi kan kaybına uğrayan ABD, Pentagon'u da istediği gibi kullanamamaya başladı.Düne kadar ABD'nin gücünden dolayı zulmünü göremeyen ülkeler, değirmenin suyu kesilince geçmişten geleceğe ABD'nin zulüm politikalarını sorgulamaya başladılar.Rusya ise Milli Ekonomi Modeli ile yeniden ayağa kalktı, kendi iç barışını, birliğini temin etti, şimdi de barış kemendiyle tüm ülkelerle menfaat işbirliğine gidiyor.Prof. Dr. Baş'ın da ifade ettiği gibi bu noktada Suriye turnusol oldu.Rusya, Batılı ülkelerin ve İsrail'in Suriye'ye yönelik işgal planlarını devre dışı bırakarak, Suriye ile askeri, ticari, siyasi ilişkilerini geliştirerek, bu noktada barış yanlı bir politika güderek, Suriye özelinde dünyaya bir dış politika dersi verdi. Ve yakında göreceksiniz, ABD'nin küresel tele-kulak skandallarından bunalan, ABD'ye güvenlerini tamamen kaybeden, kendi içlerinde ise birliği sağlayamayan AB ülkeleri dahi, imajını zirveye çıkaran Rusya'nın güvenli rıhtımına gemilerini demirleyeceklerdir.