Nasûhî Üsküdârî Hz.
Aylar sonra Sakız Adasının fethine katılan gazilerden bazıları Nasûhî Efendinin dergahına ziyaret geldiler. Adanın fethi sırasında, Venediklilere karşı elinde kılıç olduğu halde asker kıyafetinde olmayan pekçok yiğitle birlikte Nasûhî Efendiyi çarpışır gördüklerini söylediler. Adanın fetholunduğu günü bildirdiler. Talebeler daha önce kaydettikleri tarihle karşılaştırdıklarında bunun, bildirilen güne rastladığını hayretle müşahede ettiler.
Sakız adası zaferinden sonraydı. Muhammed Nasûhi Efendi borçlarını ödemekle meşgûl olduğu sırada Hüseyin Paşa konağına dâvet etti. Nasûhi Efendi, Paşanın konağına varınca, Paşa saygıyla ayağa kalkıp kendisine ikrâmda bulundu. Muhammed Nasûhi Efendi, Paşanın bu hareketine hayret etti. Kendi kendine; "Bu ne haldir? Bakalım sonu ne olacak" dedi. Çünkü Hüseyin Paşa, Muhammed Nasûhi Hazretlerine daha önce yakınlık göstermezdi. Bugünlerde ilgilenmesi onun dikkatini çekti. Hüseyin Paşa, Muhammed Nasûhi Hazretlerine hitâben; "Efendi Hazretleri! Bize niçin yabancı gibi bakıyorsun. Sakız önündeki muhârebede bize zaferi müjdeleyen siz değil miydiniz?" dedi. Çünkü Sakız muhârebesi sırasında Muhammed Nasûhi Efendi, Hüseyin Paşanın bulunduğu kalyona kerâmet olarak gelmiş, zaferi müjdeledikten sonra kaybolmuştu. Sakız muhârebesi sırasında bu müjdeyi veren kimsenin Muhammed Nasûhi Hazretleri olduğunu bilen Hüseyin Paşa, o gece, onu konağında misâfir edip, izzet ve ikrâmlarda bulundu. Ertesi sabah dergâh inşâası sebebiyle olan bütün borçlarını ödediği gibi, dergâhının çeşitli ihtiyaçlarını da temin etti. Böylece Muhammed Nasûhi Efendinin kimseye borcu kalmadı.
Tamamen Muhammed Nasûhi Efendinin mülkü olan derğâhta, Cumâ namazı kılınmaya başladı. 1704 (H.1116) senesinde Vezîrâzam Dâmad Hasan Paşa bu dergâha imâm, hatib, müezzin, kayyım tâyin ettirdi. Diğer ihtiyaçları için de günlük yüz elli akçe tahsisat ayırttı. Ayrıca Hadice Sultan ve Vâlide Atik Sultan vakıflarından bu dergâhın ihtiyaçları için gelir tahsis edildi. Dergâhta bulunan dervişlerin her türlü ihtiyaçları temin edildiği gibi, dergaha her gün gelen misafirler ağırlandı.
Aylar sonra Sakız Adasının fethine katılan gazilerden bazıları Nasûhî Efendinin dergahına ziyaret geldiler. Adanın fethi sırasında, Venediklilere karşı elinde kılıç olduğu halde asker kıyafetinde olmayan pekçok yiğitle birlikte Nasûhî Efendiyi çarpışır gördüklerini söylediler. Adanın fetholunduğu günü bildirdiler. Talebeler daha önce kaydettikleri tarihle karşılaştırdıklarında bunun, bildirilen güne rastladığını hayretle müşahede ettiler.
Sakız adası zaferinden sonraydı. Muhammed Nasûhi Efendi borçlarını ödemekle meşgûl olduğu sırada Hüseyin Paşa konağına dâvet etti. Nasûhi Efendi, Paşanın konağına varınca, Paşa saygıyla ayağa kalkıp kendisine ikrâmda bulundu. Muhammed Nasûhi Efendi, Paşanın bu hareketine hayret etti. Kendi kendine; "Bu ne haldir? Bakalım sonu ne olacak" dedi. Çünkü Hüseyin Paşa, Muhammed Nasûhi Hazretlerine daha önce yakınlık göstermezdi. Bugünlerde ilgilenmesi onun dikkatini çekti. Hüseyin Paşa, Muhammed Nasûhi Hazretlerine hitâben; "Efendi Hazretleri! Bize niçin yabancı gibi bakıyorsun. Sakız önündeki muhârebede bize zaferi müjdeleyen siz değil miydiniz?" dedi. Çünkü Sakız muhârebesi sırasında Muhammed Nasûhi Efendi, Hüseyin Paşanın bulunduğu kalyona kerâmet olarak gelmiş, zaferi müjdeledikten sonra kaybolmuştu. Sakız muhârebesi sırasında bu müjdeyi veren kimsenin Muhammed Nasûhi Hazretleri olduğunu bilen Hüseyin Paşa, o gece, onu konağında misâfir edip, izzet ve ikrâmlarda bulundu. Ertesi sabah dergâh inşâası sebebiyle olan bütün borçlarını ödediği gibi, dergâhının çeşitli ihtiyaçlarını da temin etti. Böylece Muhammed Nasûhi Efendinin kimseye borcu kalmadı.
Tamamen Muhammed Nasûhi Efendinin mülkü olan derğâhta, Cumâ namazı kılınmaya başladı. 1704 (H.1116) senesinde Vezîrâzam Dâmad Hasan Paşa bu dergâha imâm, hatib, müezzin, kayyım tâyin ettirdi. Diğer ihtiyaçları için de günlük yüz elli akçe tahsisat ayırttı. Ayrıca Hadice Sultan ve Vâlide Atik Sultan vakıflarından bu dergâhın ihtiyaçları için gelir tahsis edildi. Dergâhta bulunan dervişlerin her türlü ihtiyaçları temin edildiği gibi, dergaha her gün gelen misafirler ağırlandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.