Murâd-ı Münzâvî
Şam halkı kendisini çok sever ve çok hürmet ederlerdi. Şöhreti her yere yayıldı. Sultan Mustafa Hân ona Şam'da bir köy verdi. Bu köy hâlâ onun adıyla meşhurdur. Murâd-ı Münzâvî'nin bereketiyle zalimler ıslah olup, Şam halkı pek çok zulümden korundu. Her türlü günah işleyenlerin barındığı bir evi zulmetten kurtarıp, Murâdî Medresesi diye anılan bir ilim yuvası haline getirdi. Ayrıca Saruca sokakta da bir medrese yaptırdı. Bu medreselerde okuyan talebelerin ihtiyaçları için vakıflar kurdu. 1681 (H. 1092) senesinde otuz sekiz yaşında iken İstanbul'u teşrif etti. Eyyüb Sultan Hazretlerinin kabri civarında ikâmet etti. Bu arada dördüncü defa hacca gitti. Hac dönüşü Şam'a gelip, orada bir seneye yakın kaldıktan sonra, beşinci defa Hicaz'a gitti. Bir sene kadar Mekke-i Mükerremede kaldı. Tâliblere ilim ve edeb öğretti. 1708 (H. 1120) senesinde ikinci defa İstanbul'u şereflendirdi. Bu defa Yavuz Selim'de, Bıçaklı Efendi menzilinde ikâmet etti. Halk akın akın sohbetine koştu. Murâd-ı Münzâvî bir ara Bursa'ya gitti. Bir müddet Bursa'da ikâmetten sonra, tekrar İstanbul'a döndü. Eyyüb'de, Reis-ül-etibbâ Nûh Efendi yalısında kaldı. Eyyüb Sultan ile Edirnekapı arasında Nişancı Mustafa Paşa caddesindeki Şeyh Murâd Dergahında İstanbul halkına yıllarca ilim ve edeb öğretti. Kerâmetleri her tarafa yayıldı. 1719 (H. 1132) senesi Rebîü'l âhir ayının on ikisinde Salı gecesi İstanbul'da vefat etti. Cenaze namazı Eyüp Sultan Câmiinde büyük bir kalabalık tarafından kılınıp, Edirnekapı dışında, Münzâvî Câmii karşısındaki medresenin dershanesine defneldi. Bu mdrese, Birinci Sultan Mahmud Hanın devri şeyhülislamlarından Ahmed Ebülhayr Efendi tarafından yaptırılmıştır. Huzuruna gelenler ne kadar münkir, inat ve inkârda da olsalar, mutlaka onun feyz ve bereketine kavuşur, başka bir hâl kazanırlardı.
Şam halkı kendisini çok sever ve çok hürmet ederlerdi. Şöhreti her yere yayıldı. Sultan Mustafa Hân ona Şam'da bir köy verdi. Bu köy hâlâ onun adıyla meşhurdur. Murâd-ı Münzâvî'nin bereketiyle zalimler ıslah olup, Şam halkı pek çok zulümden korundu. Her türlü günah işleyenlerin barındığı bir evi zulmetten kurtarıp, Murâdî Medresesi diye anılan bir ilim yuvası haline getirdi. Ayrıca Saruca sokakta da bir medrese yaptırdı. Bu medreselerde okuyan talebelerin ihtiyaçları için vakıflar kurdu. 1681 (H. 1092) senesinde otuz sekiz yaşında iken İstanbul'u teşrif etti. Eyyüb Sultan Hazretlerinin kabri civarında ikâmet etti. Bu arada dördüncü defa hacca gitti. Hac dönüşü Şam'a gelip, orada bir seneye yakın kaldıktan sonra, beşinci defa Hicaz'a gitti. Bir sene kadar Mekke-i Mükerremede kaldı. Tâliblere ilim ve edeb öğretti. 1708 (H. 1120) senesinde ikinci defa İstanbul'u şereflendirdi. Bu defa Yavuz Selim'de, Bıçaklı Efendi menzilinde ikâmet etti. Halk akın akın sohbetine koştu. Murâd-ı Münzâvî bir ara Bursa'ya gitti. Bir müddet Bursa'da ikâmetten sonra, tekrar İstanbul'a döndü. Eyyüb'de, Reis-ül-etibbâ Nûh Efendi yalısında kaldı. Eyyüb Sultan ile Edirnekapı arasında Nişancı Mustafa Paşa caddesindeki Şeyh Murâd Dergahında İstanbul halkına yıllarca ilim ve edeb öğretti. Kerâmetleri her tarafa yayıldı. 1719 (H. 1132) senesi Rebîü'l âhir ayının on ikisinde Salı gecesi İstanbul'da vefat etti. Cenaze namazı Eyüp Sultan Câmiinde büyük bir kalabalık tarafından kılınıp, Edirnekapı dışında, Münzâvî Câmii karşısındaki medresenin dershanesine defneldi. Bu mdrese, Birinci Sultan Mahmud Hanın devri şeyhülislamlarından Ahmed Ebülhayr Efendi tarafından yaptırılmıştır. Huzuruna gelenler ne kadar münkir, inat ve inkârda da olsalar, mutlaka onun feyz ve bereketine kavuşur, başka bir hâl kazanırlardı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.