Muhammed Çelebi SultanŞeyh Hazretleri Uluborlu'da Hacı Sinan adında birine misâfir olup, on beş gün kadar kalmıştı. Ayrılıp gideceğine yakın; "Hacı Sinan! Hastalık salgını gelmek üzere. Senin ev halkına bir şey olmaz. Ben buradan ayrıldıktan sonra Allah-u Teâlâ'nın emrini görürsün" dedi. O sırada Uluborlu'da tâun hastalığından epey hasta vardı. Muhammed Çelebi Sultan'ı, sevenleri Ahurlu denilen yere kadar uğurlamışlardı. Uluborlu'ya döndüklerinde, her taraftan feryad sesleri duyuluyordu. Kimi oğlum, kimi kızım, anam, babam, kardeşim... diye ağlıyordu. Tâun hastalığından pekçok kimse ölmüştü. Şeyh Hazretlerini misâfir eden Hacı Sinan'ın evinden hiç kimse tâundan ölmedi. Korkunç salgından kurtuldular.
Acem diyârında, İran taraflarında bir beldede Turâbi adında ilim ehli ve müderris bir kimseye rüyâsında Muhammed Çelebi Sultan gösterilir ve senin hocan bu zâttır denir. Bu rüyâ üzerine müderrisliği ve medreseyi bırakıp kendisine rüyâsında gösterilen mübârek zâtı bulup ona talebe olmak için yollara düşer. Yemeden içmeden kesilir, sâde kuru ekmek gibi bâzı şeyler yer. Kâbe'ye varır orada arar. Rüyâsında; "Senin mürşidin Rum diyârında (Anadolu'da) sen oraya git" diye işâret olunur. Günlerce yolculuk yaparak ulaştığı Mekke'den ayrılıp Medîne'ye doğru yola çıkar. Medîne'de bir müddet kalır. Orada da; "Rum diyarına git!" diye işâret olunur. Oradan da ayrılıp yollara düşer. Kudüs yakınlarında Halîlürrahmân denilen beldeye ulaşır. Orada da Rum diyârına gitmesi işâret olunur. Senelerce bir diyardan bir diyara gezer durur. Kalbi yanık ve mahzun bir halde hep kendisine işâret edilen zâtı arar. Bu hal üzere otuz sene dolaşır. Nihâyet Anadolu'ya ulaşıp Burdur yakınlarında bir köye gelir.
Acem diyârında, İran taraflarında bir beldede Turâbi adında ilim ehli ve müderris bir kimseye rüyâsında Muhammed Çelebi Sultan gösterilir ve senin hocan bu zâttır denir. Bu rüyâ üzerine müderrisliği ve medreseyi bırakıp kendisine rüyâsında gösterilen mübârek zâtı bulup ona talebe olmak için yollara düşer. Yemeden içmeden kesilir, sâde kuru ekmek gibi bâzı şeyler yer. Kâbe'ye varır orada arar. Rüyâsında; "Senin mürşidin Rum diyârında (Anadolu'da) sen oraya git" diye işâret olunur. Günlerce yolculuk yaparak ulaştığı Mekke'den ayrılıp Medîne'ye doğru yola çıkar. Medîne'de bir müddet kalır. Orada da; "Rum diyarına git!" diye işâret olunur. Oradan da ayrılıp yollara düşer. Kudüs yakınlarında Halîlürrahmân denilen beldeye ulaşır. Orada da Rum diyârına gitmesi işâret olunur. Senelerce bir diyardan bir diyara gezer durur. Kalbi yanık ve mahzun bir halde hep kendisine işâret edilen zâtı arar. Bu hal üzere otuz sene dolaşır. Nihâyet Anadolu'ya ulaşıp Burdur yakınlarında bir köye gelir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.