Göçmenlerin son durağı numaralı mezarlık
Van'da bulunan Seyrantepe Mezarlığı'nda çok sayıda göçmen de yatıyor. Bunların bir bölümü kışın sınır geçerken donarak ölmüş, bir bölümü ise trafik ya da tekne kazalarında hayatını yitirmiş.
26.07.2021 11:08:00





Temizlenen mezar taşları, sulanan topraklar, ekilen çiçekler, okunan dualar, sürekli gelip giden ziyaretçiler... Van'da, büyük bir alana yayılan Seyrantepe Mezarlığı bayram döneminde son derece hareketli. Mezarlığın uzak bir köşesinde ise ne bir renk ne de bir hareketlilik var. Var olan sadece safi bir sessizlik, kurumuş otlar, topraktan yer yer çıkan dikenler ve hepsi aynı soluk renkteki mezar taşları. Burası, göçmen ölümleriyle son yıllarda sürekli büyüyen, kimsesizler mezarlığı.
Her rakam bir insan!
Buradaki onlarca mezar taşının neredeyse hiçbirinde isim yok. İsimlerin yerine sayılar bulunuyor. 992, 1007, 1837, 1925, 2248… Her sayı bir insan demek.
Kimilerinde insanların nerede öldüğü yazıyor: Van Gölü, Saray, Çaldıran...
Bazılarında ölüm tarihleri de yazılı. Tarihlerin büyük bir bölümü son birkaç yıla ait. Çevredeki mahalle sakinleri; denk geldiklerinde definlere katıldıklarını, kürekle toprak atmaya yardım ettiklerini, namaza durduklarını ve zaman zaman da mezara su götürdüklerini anlatıyor. Onlardan biri olan Ali Karal, hemen mezarlığın yanında bulunan, 2011 depreminden sonra yapılan konteynırlarda yaşıyor. Karal, şimdiye kadar birçok kez definleri görüp katılmış. "Sahipsizdirler onlar" diyor mezar taşlarına bakarak. Bir keresinde donarak ölen bir anne ile çocuklarının cenazesine katılmış, onu unutamadığını anlatıyor. Karal, "Ben buraya geldiğimde burada sadece iki mezar taşı vardı" diyor. Son yıllardaysa mezar, göçmen ölümleriyle sürekli genişlemiş.
Çoğu Afgan
Muhammed Hüseyin Sultani, Türkiye'de koruma statüsüyle yaşayan bir Afgan göçmen. Bu mezarlıkta yatanların çoğunun da Afgan olduğunu söylüyor.
Cenazelerden haber aldıklarında, Afgan arkadaşları arasında telefonla haberleşip defin törenlerine katıldığını anlatıyor. Sultani, definlerde birçok kez gönüllü olarak dua gibi dini görevi de gerçekleştirmiş. Van'da ayrıca daha küçük olmakla birlikte Yeni Mahalle'de de bir kimsesizler mezarlığı var.
Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Başkanı Cindar Uçar, ölümlerin Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'nin 2018'de Van'daki ofisini kapatması ardından arttığını söylüyor. Uçar'a göre Van bu tarihten sonra yasadışı olarak sınırı geçenler için sığınma başvurularının yapıldığı bir yerden ziyade Türkiye'nin batısına ya da Avrupa'ya geçiş için bir transit nokta haline geldi. Bölgedeki ölümler farklı nedenlerle gerçekleşiyor.
Hazin tablolar
Kış aylarında donma olayları yaygın bir şekilde görülüyor. Donarak hayatını kaybeden göçmenlerin bir kısmının cesedi ancak ilkbaharda karların eriyip, sınır bölgelerindeki köylülerin, üzerlerindeki kar örtüsü kalkmış cesetlere denk gelmesiyle bulunuyor. Bazı olaylarda, yırtıcı hayvanların cesetleri parçaladığı anlaşılıyor. Trafik kazaları da ölüm nedenleri arasında. Van Gölü'nde ise yine kaçakçıların organizasyonuyla göçmenleri taşıyan teknelerin batması olaylarında ciddi can kayıpları yaşanabiliyor. Sınırı geçen göçmenler, karadan gittiklerinde Bitlis'in Tatvan ilçesine kadarki yolda çok sayıda kontrole denk geliyor. Onlar da bu karayolunu atlatmak için Van'dan teknelerle Tatvan'a geçmeyi deneyebiliyor.
Nitekim 27 Haziran 2020'deki büyük tekne faciasında resmi rakamlara göre 61 kişi hayatını kaybetti. BBC
Neden numara veriliyor?
Van Büyükşehir Belediyesi tarafından Adli Tıp'tan numaralandırılmış bir şekilde alınan cenazeler yine numaralandırılmış şekilde mezarlığa gömülüyor. Numaralar, mezarlığın kime ait olduğu bilgisini de içeriyor. Buraya gömüldükten sonra ölenlerin yakınlarının ilerleyen dönemde gelip mezarın kazılması ardından cenazelerini alıp ülkelerine götürdükleri durumlar da oluyor. Van Barosu'ndan Cindar Uçar'a göre son üç yıla bakıldığında kentte her yıl yaklaşık 75 - 100 göçmen hayatını kaybediyor. Ancak bunlar tespit edilebilenler...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.