Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül, ABD Bağımsızlık Günü, Türkiye için de "bağımsızlığımıza en büyük darbelerden birinin indirildiği gün" yani çuval hadisesinin 3. yıldönümü olan 4 Temmuz'da ABD'ye gitti. Gül'ün ziyareti için bu tarihi ayarlayan ABD makamları, çuval olayını da bilerek ve kasten bu güne denk getirmişlerdi.Gül'ün ABD'ye davet edilmesinin ana gayesi, "Stratejik Vizyon Belgesi"nin imza altına alınacak olmasıydı. Uzun adıyla "'Türk-ABD stratejik ortaklığını ileri götürmek için ortak vizyon ve yapılandırılmış diyalog" adını taşıyan bu belgede nelerin olduğuna geçmeden, Gül'ün bu belgeye imza atmadan bir gün önce gelişen iki olaydan bahsetmek istiyorum. Birincisi, ABD'nin PKK konusunda Türkiye'ye adres gösterdiği Irak'taki kukla yönetimin peşmerge bakanlarından Hoşyar Zebari'nin Ankara'da ağırlanması. Türk medyasında layıkıyla yer bulmayan bu ziyarette, PKK- Kürdisdan- Irak denklemine dair önemli kararlar alındı. Daha doğrusu Türkiye'nin, Barzani'nin Kürdistan'ını tanıması yönünde bazı temeller atıldı, karşılığında da PKK konusunda göstermelik bazı girişimlerde bulunuldu. Zebari'nin ziyaretinden hemen sonra Irak'ın kuzeyindeki peşmerge yönetimi bir PKK bürosuna sözde bir baskın düzenledi ve bu baskının görüntüleri Türk medyasına servis edildi. Bu görüşmede Türkiye'nin Kürdistan'ı tanıma konusunda nasıl tavizler verdiğinin ayrıntıları önümüzdeki aylarda daha da netleşecek.İkinci önemli olay ise ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried'in ard arda Türk basın mensuplarına verdiği demeçler. Fried'in NTV'ye verdiği demeçte vurguladığı önemli bir hususun altını çizmek durumundayız: "AKP hükümetinin genel anlamda demokrasiyi geliştirmek adına iyi bir iş çıkardığına inanıyoruz?Türkiye İran'a, yapılan tekliflere evet deme ve uluslararası toplumla etkileşime geçme zamanı geldiğine dair çok olumlu mesajlar gönderebilir. Ama İran'la Batı arasında arabulucu olamaz... Arabuluculuk değil ama oynayacağı bir rol var, hem de Türkiye'nin çok iyi oynayabileceği bir rol."Fried, hükümetin hemen her konuda ısrarla soyunmak istediği arabuluculuk hevesini kursağında bırakacak bu açıklamasında Türkiye'ye biçtiği rolü gizlemiyor: Sizin misyonunuz ABD'nin görüşlerini aktarmaktır!AKP hükümetinin de bu misyonu layıkıyla yerine getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Gül ve Erdoğan'ın neredeyse bütün yurtdışı gezilerinde ABD'nin mesajlarını gittikleri ülkelere götürdüklerini hepimiz biliyoruz. Dan Fried'in Zaman gazetesine verdiği demeç ise tam da gazetenin üstlendiği "parça olma misyonuna" uygun. Gazete Fried'in mesajlarını şöyle özetlemiş: 1-AKP'yi devirmek istediğimiz iddiaları aptalca. AKP ile işbirliği içinde çalışıyoruz.2- Türk demokrasisi gelişti. Demokratikleşme süreci daha da derinleştirilmeli. 3- Türkiye ile dünyada ve bölgede muazzam sayıda iş yapıyoruz. Gerçek birer ortak olarak çalışıyoruz.Bu mesajlarda öne çıkan vurgular, AKP'nin ABD tarafından "deliğe süpürülmeyip, kullanılmaya" devam edeceği gerçeğinin Türk halkına duyurulmasından ibaret. Gazete, AKP'nin deliğe süpürülmeyeceği ve FBI çiftliğinde ikamet eden hoca efendilerinin ifadesiyle "yeryüzü gemisinin kaptanı" ABD tarafından kullanılmaya devam edeceğini büyük puntolarla ve büyük bir gururla okuyucularına duyuruyor. Şimdi gelelim Stratejik Vizyon belgesine.Belgede Türkiye ve ABD'nin birlikte çalışmayı taahhüt ettiği bazı konular şu şekilde sıralanmış: ? Geniş Ortadoğu'da barış ve istikrarın demokrasi yoluyla yaygınlaştırılması, ? Birleşik bir Irak'ta istikrarın, demokrasinin ve refahın teşvik edilmesi, ? İran'ın nükleer programına ilişkin son 5+1 (BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya) girişimi dahil diplomatik çabaların desteklenmesi, ? Karadeniz bölgesi, Kafkaslar, Orta Asya ve Afganistan'da istikrar, demokrasi ve refaha katkıda bulunulması,? Dinler ve kültürler içinde ve arasında anlayış, saygı ve hoşgörünün artırılması, uluslararası sınamalara ve ortak endişe kaynağı olan krizlere çözüm bulunmasında etkin çok taraflı çabaların birlikte teşvik edilmesi.Sıra geldi şifreleri çözmeye ama bize ayrılan sütunu doldurduk. O zaman size özel bir yöntem gösterelim ve bu yöntemle şifreleri siz çözün! Bu yöntemi tatbik ettiğiniz zaman sadece bu belgenin şifrelerini değil, ABD'nin dünyada uyguladığı politika ve stratejinin de şifrelerini çözmüş olacaksınız. Yöntem şu; yazımızda bold olarak vurguladığımız "demokrasi- demokratikleşme" kelimelerinin yerine "işgal- savaş-şiddet-terör" kelimelerinden herhangi birini yerleştirin ve sağlamasını yapmak için yazıyı yeniden okuyun!İyi okumalar!
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012