Flaş haber! Suud'un yalanları ters tepiyor
Suudi Arabistan'ın ve ABD Başkanı Trump'ın Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı kurtarma çabaları ters tepiyor. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürdüğünü resmen kabul eden Suudi yönetimini hedef alan küresel öfke seli Riyad'dan yapılan tutarısz açıklamalar üzerine daha da kabardı
22.10.2018 00:00:00





RECEP BAHAR/DETAY HABER
ABD Başkanı Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt emirleri, Bahreyn ve Umman kralları dışında hiçbir ülkenin yöneticisi Suudi Arabistan'ın Türk asıllı gazeteci Cemal Kaçıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi konusunda uydurduğu masallara inanmadı.
Trump'ın ise savunmasında "Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın İsrail'in güvenliği açısından kritik role sahip olduğunu" dile getirmesi ise dikkat çekti.
Dünya inanmıyor
Kaşıkçı'nın yazı yazdığı Washington Post gazetesi "Suudilerin Veliaht Prens'i cinayetten uzak tutma girişimleri öfke selini dindirmedi" başlığı ile Pazartesi günü yayınladığı haberinde, "Suudi yetkililer, hem katledilen gazetecinin cesedinin nerede olduğu konusunda gerekli cevabı vermede yetersiz kaldı hem de Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğü konusunda tutarsız açıklamalar yaptı" değerlendirmesinde bulundu.
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi de "Bu dünyada beceriksiz hayduda öğretilebilecek en basit kural şudur: Çukura düştüysen, kazmayı bırak! Muhammed bin Selman ve çevresindekiler bu kurala uymuyor. Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili çelişki ve gerçek dışı açıklamalar yapıyorlar. Bu tutuma konulacak teşhis ya aptallık ya da mutlak kudret sahipliği kuruntusu olabilir. Her yeni yalan Suudi Kraliyet ailesini biraz daha dokunulur hale getiriyor ve biraz daha yalnızlığa itiyor" yorumunu yaptı.
Tanıklar işi sulandırıyor
Öte yandan Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin soruşturmada konsolosluk görevlisi beş Türk vatandaşının 'tanık' olarak ifadesine başvuruldu. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen tanıklar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından görevlendirilen savcılara ifade verdi.
İfade işlemlerinin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan konsoloslukta şoför olarak çalıştığını anlatan bir tanık, savcıların kendilerine, "olay günü konsoloslukta olağanüstü bir durum olup olmadığı, daha önce de konsolosluğa gelen Cemal Kaşıkçı ile dışarıdan gelen 15 kişiyi görüp görmedikleri, kaç yıldır çalıştıkları, mesai başlangıç ve bitiş saatlerinin ne olduğu ve nereli oldukları" yönünde sorular yönelttiğini söyledi.
Tanık, sorular karşılığında, "Kaşıkçı'nın başkonsolosluğa girdiği 2 Ekim günü olağanüstü bir durum hissetmediklerini, mesaisi devam ederken konsolosluktan gönderilmediği, ekstra bir göreve gitmediği, içeri giren Kaçıkçı ve 15 kişiyi görmediği" şeklinde cevaplar verdiğini anlattı.
Dünya Erdoğan'ın açıklamalarını bekliyor
Dünya medyası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Salı günü partisinin TBMM Genel Kurulu'nda yapacağa açıklamaları merakla bekliyor.
New York Times gazetesi konuya ilişkin haberine "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Kaşıkçı'nın öldürülmesini bütün çıplaklığıyla anlatma sözü verdi" başlığını attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazar günü Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabı açılışında yaptığı konuşmada, "Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesinin aydınlatılması konusunda biz 'Kararlıyız. Bunu meydana çıkaracağız' dedik. Şimdi bu konuyla ilgili açıklamalarımı inşallah Salı günü grup toplantısında yapacağım. Çünkü burada adaleti arıyoruz. Bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Sıradan atılan bazı adımlarla değil. Bütün çıplaklığıyla... 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı? Bunlar tüm detaylarıyla açıklanmalıdır. Bunları Salı günü çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda anlatacağım" demişti.
Erdoğan, bu konuşmasının akabinde ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki liderin Cemal Kaşıkçı olayının bütün yönleriyle aydınlatılması gerektiği hususunda mutabık kaldığı açıklandı.
Almanya silah satışını askıya alıyor
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, ülkesinin Suudi Arabistan'a silah satışına ilişkin, "Şu ana kadar onay verilmiş silah ihracatı da hükümet tarafından incelenecek" dedi.
Seibert, Federal Basın Merkezi'nde düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın hafta sonu Suudi Arabistan'a silah satışı konusunda yaptıkları açıklamaları tekrarladı.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünün teyit edilmesinin ardından Almanya'nın sert bir şekilde kınadığını vurgulayan Steffen Seibert, "Cenaze hakkında bir bilgi yok. Soruşturmanın şeffaf yürütülmesini ve sonucunun inandırıcı olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Seibert ayrıca Başbakan Merkel'in, "Bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah satışı yapılamaz" ifadesine de atıfta bulunarak, "Şu ana kadar onay verilen silah ihracatı da hükümet tarafından incelenecek" dedi.
ABD Başkanı Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt emirleri, Bahreyn ve Umman kralları dışında hiçbir ülkenin yöneticisi Suudi Arabistan'ın Türk asıllı gazeteci Cemal Kaçıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi konusunda uydurduğu masallara inanmadı.
Trump'ın ise savunmasında "Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın İsrail'in güvenliği açısından kritik role sahip olduğunu" dile getirmesi ise dikkat çekti.
Dünya inanmıyor
Kaşıkçı'nın yazı yazdığı Washington Post gazetesi "Suudilerin Veliaht Prens'i cinayetten uzak tutma girişimleri öfke selini dindirmedi" başlığı ile Pazartesi günü yayınladığı haberinde, "Suudi yetkililer, hem katledilen gazetecinin cesedinin nerede olduğu konusunda gerekli cevabı vermede yetersiz kaldı hem de Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğü konusunda tutarsız açıklamalar yaptı" değerlendirmesinde bulundu.
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi de "Bu dünyada beceriksiz hayduda öğretilebilecek en basit kural şudur: Çukura düştüysen, kazmayı bırak! Muhammed bin Selman ve çevresindekiler bu kurala uymuyor. Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili çelişki ve gerçek dışı açıklamalar yapıyorlar. Bu tutuma konulacak teşhis ya aptallık ya da mutlak kudret sahipliği kuruntusu olabilir. Her yeni yalan Suudi Kraliyet ailesini biraz daha dokunulur hale getiriyor ve biraz daha yalnızlığa itiyor" yorumunu yaptı.
Tanıklar işi sulandırıyor
Öte yandan Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin soruşturmada konsolosluk görevlisi beş Türk vatandaşının 'tanık' olarak ifadesine başvuruldu. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen tanıklar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından görevlendirilen savcılara ifade verdi.
İfade işlemlerinin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan konsoloslukta şoför olarak çalıştığını anlatan bir tanık, savcıların kendilerine, "olay günü konsoloslukta olağanüstü bir durum olup olmadığı, daha önce de konsolosluğa gelen Cemal Kaşıkçı ile dışarıdan gelen 15 kişiyi görüp görmedikleri, kaç yıldır çalıştıkları, mesai başlangıç ve bitiş saatlerinin ne olduğu ve nereli oldukları" yönünde sorular yönelttiğini söyledi.
Tanık, sorular karşılığında, "Kaşıkçı'nın başkonsolosluğa girdiği 2 Ekim günü olağanüstü bir durum hissetmediklerini, mesaisi devam ederken konsolosluktan gönderilmediği, ekstra bir göreve gitmediği, içeri giren Kaçıkçı ve 15 kişiyi görmediği" şeklinde cevaplar verdiğini anlattı.
Dünya Erdoğan'ın açıklamalarını bekliyor
Dünya medyası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Salı günü partisinin TBMM Genel Kurulu'nda yapacağa açıklamaları merakla bekliyor.
New York Times gazetesi konuya ilişkin haberine "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Kaşıkçı'nın öldürülmesini bütün çıplaklığıyla anlatma sözü verdi" başlığını attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazar günü Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabı açılışında yaptığı konuşmada, "Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesinin aydınlatılması konusunda biz 'Kararlıyız. Bunu meydana çıkaracağız' dedik. Şimdi bu konuyla ilgili açıklamalarımı inşallah Salı günü grup toplantısında yapacağım. Çünkü burada adaleti arıyoruz. Bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Sıradan atılan bazı adımlarla değil. Bütün çıplaklığıyla... 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı? Bunlar tüm detaylarıyla açıklanmalıdır. Bunları Salı günü çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda anlatacağım" demişti.
Erdoğan, bu konuşmasının akabinde ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki liderin Cemal Kaşıkçı olayının bütün yönleriyle aydınlatılması gerektiği hususunda mutabık kaldığı açıklandı.
Almanya silah satışını askıya alıyor
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, ülkesinin Suudi Arabistan'a silah satışına ilişkin, "Şu ana kadar onay verilmiş silah ihracatı da hükümet tarafından incelenecek" dedi.
Seibert, Federal Basın Merkezi'nde düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın hafta sonu Suudi Arabistan'a silah satışı konusunda yaptıkları açıklamaları tekrarladı.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünün teyit edilmesinin ardından Almanya'nın sert bir şekilde kınadığını vurgulayan Steffen Seibert, "Cenaze hakkında bir bilgi yok. Soruşturmanın şeffaf yürütülmesini ve sonucunun inandırıcı olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Seibert ayrıca Başbakan Merkel'in, "Bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah satışı yapılamaz" ifadesine de atıfta bulunarak, "Şu ana kadar onay verilen silah ihracatı da hükümet tarafından incelenecek" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.