Filistin'e yeni deli gömleği
ABD Başkanı Donald Trump'ın 28 Ocak'ta açıklaması beklenen sözde barış planının, İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözüm ihtimalini ortadan kaldıracağı vurgulanıyor
27.01.2020 19:30:00





ABD yönetiminin İsrail-Filistin meselesine 'çözüm bulmak' iddiasıyla hazırladığı sözde barış planının ekonomi paketi Filistinlilerin lehine gibi gözükse de siyasi ayağının Filistin toprakları üzerindeki İsrail işgalini pekiştirecek maddeler içerdiği belirtiliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" adını verdiği planı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Salı günü Beyaz Saray'da yapacağı görüşmeden önce açıklayacağını söylemesinin ardından gözler yeniden sözde barış planının siyasi ayağına çevrildi.
Planı hazırlayan Yahudi damat
Trump'ın Yahudi asıllı damadı ve danışmanı Jared Kushner ile ekibi Kasım 2017'den beri bu plan üzerinde çalışıyor. Kushner'in yanı sıra planı hazırlayan ekipte yer alan Trump'ın eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt'ın da Yahudi olması dikkati çekiyor. Körfez ülkelerinden Bahreyn'in başkenti Manama'da Haziran 2019'da düzenlenen ve Filistin'in yanı sıra birçok ülkenin boykot ettiği çalıştayda, planın ekonomi paketi kamuoyuna açıklanmıştı.
Parayı Araplar verecek
Sözde barış planının ekonomi paketinde, 50 milyar dolarlık yatırım fonu ve işgal altındaki Batı Şeria ile abluka altındaki Gazze Şeridi'ni birbirine bağlayan 5 milyar dolarlık bir ulaşım koridorunun inşası yer alıyor. Söz konusu paketteki yatırımların, 28 milyar dolarlık kısmının Batı Şeria ve Gazze'ye, 9 milyar dolarının Mısır'a, 7.5 milyar dolarının Ürdün'e ve 6 milyar dolarının da Lübnan'a yapılması planlanıyor. Filistin ekonomisine ivme kazandıracağı iddia edilen yatırımların finansmanının başta Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere büyük ölçüde Körfez ülkelerince karşılanacağı belirtiliyor. Planın siyasi paketi ise İsrail'de 1 yılı aşkın süredir devam eden koalisyon krizi nedeniyle açıklanamadı. Her ne kadar siyasi paketi açıklanmasa da uluslararası basında, buna ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.
Yüzyılın şamarı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın 'yüzyılın şamarı' olarak nitelendirdiği planın, bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkı lehine hiçbir şey içermediği ifade ediliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise planın "tarihte bir kez ele geçecek ve kaçırılmaması gereken bir fırsat" olduğunu söylüyor. Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Israel HaYom gazetesinde geçen yıl Haziran ayında çıkan habere göre, plan kapsamında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas arasında üçlü bir anlaşma imzalanacak. Bu anlaşmaya göre işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimleri dışındaki topraklar ile abluka altındaki Gazze Şeridi'nde "Yeni Filistin" adlı bir Filistin devleti kurulacak.
Hamas'a ağır şartlar
Söz konusu devletin kurulabilmesi için ise Gazze Şeridi'nin silahlardan arındırılması, Hamas'ın silah bırakması ve Filistinli grupların İsrail'i "başkenti Kudüs olan Yahudi devleti" olarak tanıması şartları getiriliyor. Bu şartlar kabul edilse dahi Yeni Filistin Devleti'nin ordusu olmayacak. Sadece polisin elinde hafif silahlar bulunacak. Kurulacak yeni devletin sınırlarının kontrolü de İsrail güçlerinin elinde olacak.
Kudüs'ün tamamı İsrail'e bırakılacak
Filistin yönetimi, barışın yolunun 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin'den geçtiğini sık sık dile getiriyor. İsrail ise 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs dahil olmak üzere Kudüs'ün tamamının "İsrail'in başkenti" olduğunu iddia ediyor ve bundan geri adım atılmayacağını ifade ediyor. Trump'ın sözde barış planında Kudüs'ün tamamı İsrail'e bırakılırken, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Eski Şehir bölgesindeki kutsal mekanların yönetiminde rol alması öngörülüyor.
ABD'nin hazırladığı planda en çok merak edilen konulardan biri de İsrail'in 1948'den bu yana yerlerinden ettiği Filistinlilerin evlerine dönüşüne izin verilip verilmeyeceği idi. Trump'ın açıklayacağı pakette, birçoğu Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi komşu ülkelerde yaşayan 6 milyona yakın Filistinli mülteci konusuna değinilmiyor. Filistin yönetimi, toprakları üzerindeki İsrail işgalini pekiştireceği belirtilen planı Trump yönetimiyle müzakere etmeyi reddetti.
Planı hazırlayan Yahudi damat
Trump'ın Yahudi asıllı damadı ve danışmanı Jared Kushner ile ekibi Kasım 2017'den beri bu plan üzerinde çalışıyor. Kushner'in yanı sıra planı hazırlayan ekipte yer alan Trump'ın eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt'ın da Yahudi olması dikkati çekiyor. Körfez ülkelerinden Bahreyn'in başkenti Manama'da Haziran 2019'da düzenlenen ve Filistin'in yanı sıra birçok ülkenin boykot ettiği çalıştayda, planın ekonomi paketi kamuoyuna açıklanmıştı.
Parayı Araplar verecek
Sözde barış planının ekonomi paketinde, 50 milyar dolarlık yatırım fonu ve işgal altındaki Batı Şeria ile abluka altındaki Gazze Şeridi'ni birbirine bağlayan 5 milyar dolarlık bir ulaşım koridorunun inşası yer alıyor. Söz konusu paketteki yatırımların, 28 milyar dolarlık kısmının Batı Şeria ve Gazze'ye, 9 milyar dolarının Mısır'a, 7.5 milyar dolarının Ürdün'e ve 6 milyar dolarının da Lübnan'a yapılması planlanıyor. Filistin ekonomisine ivme kazandıracağı iddia edilen yatırımların finansmanının başta Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere büyük ölçüde Körfez ülkelerince karşılanacağı belirtiliyor. Planın siyasi paketi ise İsrail'de 1 yılı aşkın süredir devam eden koalisyon krizi nedeniyle açıklanamadı. Her ne kadar siyasi paketi açıklanmasa da uluslararası basında, buna ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.
Yüzyılın şamarı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın 'yüzyılın şamarı' olarak nitelendirdiği planın, bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkı lehine hiçbir şey içermediği ifade ediliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise planın "tarihte bir kez ele geçecek ve kaçırılmaması gereken bir fırsat" olduğunu söylüyor. Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Israel HaYom gazetesinde geçen yıl Haziran ayında çıkan habere göre, plan kapsamında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas arasında üçlü bir anlaşma imzalanacak. Bu anlaşmaya göre işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimleri dışındaki topraklar ile abluka altındaki Gazze Şeridi'nde "Yeni Filistin" adlı bir Filistin devleti kurulacak.
Hamas'a ağır şartlar
Söz konusu devletin kurulabilmesi için ise Gazze Şeridi'nin silahlardan arındırılması, Hamas'ın silah bırakması ve Filistinli grupların İsrail'i "başkenti Kudüs olan Yahudi devleti" olarak tanıması şartları getiriliyor. Bu şartlar kabul edilse dahi Yeni Filistin Devleti'nin ordusu olmayacak. Sadece polisin elinde hafif silahlar bulunacak. Kurulacak yeni devletin sınırlarının kontrolü de İsrail güçlerinin elinde olacak.
Kudüs'ün tamamı İsrail'e bırakılacak
Filistin yönetimi, barışın yolunun 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin'den geçtiğini sık sık dile getiriyor. İsrail ise 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs dahil olmak üzere Kudüs'ün tamamının "İsrail'in başkenti" olduğunu iddia ediyor ve bundan geri adım atılmayacağını ifade ediyor. Trump'ın sözde barış planında Kudüs'ün tamamı İsrail'e bırakılırken, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Eski Şehir bölgesindeki kutsal mekanların yönetiminde rol alması öngörülüyor.
ABD'nin hazırladığı planda en çok merak edilen konulardan biri de İsrail'in 1948'den bu yana yerlerinden ettiği Filistinlilerin evlerine dönüşüne izin verilip verilmeyeceği idi. Trump'ın açıklayacağı pakette, birçoğu Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi komşu ülkelerde yaşayan 6 milyona yakın Filistinli mülteci konusuna değinilmiyor. Filistin yönetimi, toprakları üzerindeki İsrail işgalini pekiştireceği belirtilen planı Trump yönetimiyle müzakere etmeyi reddetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.