Filistin ağlarken…

Aylardır dünyanın gözü önünde milyonlarca insan yerinden yurdundan edilirken,  binlerce insan adeta vahşice katledilirken, binlerce çocuk yetim, yüzlerce insan kolsuz bacaksız sakat bırakılırken, zulme uğrarken Müslüman âlemi ne yapıyor! Bu ne gaflet, bu ne dalalet. Ne zaman ayıkacağız.

Gazetemiz Yeni Mesaj basın yayın hayatına başladığı günden beri devletine, milletine, vatanına dört dörtlük hizmet ediyor.  

Ülkemizde ve dünyada yaşanan tüm olayları tüm gerçekleri toplum önüne sererek vazifesini tam manasıyla yapıyor. 

Filistin'de canlarımız, cananlarımız zulme uğrarken, katledilirken yine gazetemiz hemen hemen her manşetinde her satırında her gün meseleyi toplum vicdanıyla paylaşıyor, gündem ediyor. Anlayana…

Her türlü vazifesini yapıyor.

Burada Hz. Ali'nin bu sözünü hatırlatmak yerinde olur.

"Bir zulme engel olamıyorsanız onu herkese duyurun."

Türk milleti olarak, bu vahşeti bir an evvel durdurabiliriz. Bu zulme son verdirebiliriz. Buna Türk milletinin, Türk devletinin gücü kudreti dün de, bugün de, yarın da yeter. Yeter ki isteyelim.

Hadi bir şey yapamadık, çok şey yapamadık toplum olarak, millet olarak bu kadar acıya rağmen, yok sayarak vur patlasın çal oynasın. Yazık yazık.

Kendi bölgemizden Trabzon'dan Karadeniz'den başlayarak Türkiye'nin birçok yerinde maalesef hâlâ Filistin bayrağı suiistimal ediliyor.

Buna da yazık, gerçekten yazık.

El vicdan, biraz vicdan, biraz samimiyet.

Önce Filistin için, Gazze için birlik beraberlik yürüyüşü, telin yürüyüşü sonra festivaller, eğlenceler vs. Elbette cenazelerde ağlayacağız, düğünlerde oynayacağız insanoğluyuz. Fakat milyonların ağladığı bu günlerde, Allah için biraz samimiyet, bu kadar istismar yeter yeter artık. Müslümanın inancını kullanmayın. 

Mevlana'nın sözüyle, "Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol."

Timsah gözyaşlarıyla önce Filistin'e ağlayıp sonra arkadan ticaret yap, milyonlarca para harcayıp vur patlasın çal oynasın! Bu tiplemeye ne denir bizim inancımızda? 

Hala camilerde namaz kılıp sonra Filistin, Gazze yürüyüşleri, ondan sonra da meydanlarda sabahlara kadar eğlence, ne diyelim! Utanmak lazım. Mazlumun ahı bir gün kapıyı çalar.

Takdir sizin. 

Başka bir açıdan bakarsak her gün tasarrufun konuşulduğu bir ortamda milyonlarca para harcayıp toplumu eğlendirmek ne ala memleket.

1 TL'nin bir kurulun hesaplandığı bugünlerde sponsorlardan alıyoruz bahanesiyle milletin parasını sokağa dökmek ne ala.

Madem insanlardan bu paralar alınabiliyor gerçekten sosyal yardıma muhtaç binlerce insan, cebinde çay parası olmayan binlerce emekli, ekonomik şartlardan dolayı düğün yapamayan onlarca genç var. Bu milyonlar buralara neden harcanmıyor. Sosyal devlet anlayışı ile. Dün de, bugün de sadece siyaset uğruna yapılan organizasyonlar.

Millet olarak bu gerçekleri görme zamanı geldi ve geçiyor.

Her yıl sıkın dişinizi az kaldı, şimdi 2025'e az kaldı rahatlayacağız diyorlar.

Sıka sıka milletin ağzında diş kalmadı, haberleri yok! Ee sonrası mutfak masrafları da azalır!

Bu arada toplum olarak, sosyal kültürel onlarca sorunla mücadele ederken, ekonomik buhranda rakamlarla sizleri yormak istemem.  

Sadece elinizi cebinize atın yeter.

Ekonomik tabloyu en rahat göreceğiniz en kolay yöntem. 

22 yılın özeti cebiniz.

Samimi, dürüst, liyakatli; plan, proje, tez sahibi insanlara katılma zamanı geldi ve geçiyor. 

Yeni Mesaj'ın kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş'a tekrar tekrar minnet ve şükranlarımızı iletirken, gazetemiz vazifesini yapmaya devam ediyor.

Güzel günler umuduyla…