SORU: Bazı kimseler günahlarının çokluğundan bahsederek, bunların affedilmesinin mümkün olmadığını düşünüyorlar; bu doğru mudur? (Mustafa Bakar, Malatya) CEVAP: Kur'an-ı Kerim'de, Cenab-ı Hakk'a asla şirk koşulmaması ve kul hakları hariç, bütün hata ve günahların Allah'ın dilemesiyle affedilebileceği ümidi verilmiştir. Ayeti kerimede "Nefsini arındıran, tezkiye eden kurtulmuştur" (Şems, 9) ve "O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayandır" (Şura, 25) buyrulmuştur. O nedenle, (büyük veya küçük) günahlara samimi bir gönül ve imanla tevbe etmeli ve Allah'tan af talep etmelidir. Takdir Allah'ındır. Lakin Allahü Teala ister affeder, ister affetmeyip ilahi cezaya müptela eder; zira ayeti kerimede: "İşte kim zerrece ağırlığında bir hayır yaparsa onun mükafatını göracektir. Kim de zerrece bir kötülük yaparsa onun da cezasını görecektir " (Zilzal, 7-8). Ancak, Hz. Peygamber (sav), günahlarına nasuh ile tevbe edenin hiç günah işlememiş gibi olduğunu, tevbe edenin Allah'ın sevgili kulu olduğunu, işlenen bir günahın ardından hemen bir iyilik yapılması gerektiğini bildirerek Allah'tan ümit kesilmemesi gerektiğini buyurmuşlardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.