Namazlar nasıl kılınırEda ile kazanın farkları ve kaza namazları:
Kazaya kalan namazlar birçok olunca, bunların her birini belirleyerek niyet edilmesi gerekmez; çünkü bunda güçlük vardır. Onun için şöyle niyet edilmesi uygun olur: "İlk veya en son kazaya kalmış sabah veya öğle namazını kılmaya" diye kılınır. Bir kimse, ne kadar namazı kazaya kaldığını bilmese, kuvvetli olan görüşüne göre hareket eder. Üzerinde kaza namazı kalmadığına kanaat getirinceye kadar kaza nâmazı kılar.
Bir kimse, bir namazı kılıp kılmadığında şüphelense, namazın vakti henüz çıkmamışsa onu yeniden kılar. Namazın vakit çıktıktan sonra şüphelense, bir şey yapması gerekmez. Çünkü farzın sebebi olan vakit çıkmıştır. Bir Müslüman'ın namazını vaktinde kılmış olması ise bir asıldır.
Müslüman olmayanların yurdunda İslâmı kabul edip bilgisizliğinden dolayı namazlarını kılamamış olan bir kimse, sonradan İslâm yurduna gelip din görevlerini öğrense, önceki namazları kaza etmesi gerekmez. Fakat İslâm ülkesinde bulunup da ihtida eden İslamı kabul ettiği tarihten itibaren namazlarını kılmakla yükümlü olur. Çünkü İslâm yurdunda cehalet bir özür sayılmaz. Herkes din görevlerini ehlinden sorup öğrenebilir.
Bir kimse kaza namazını kılarken, cemaatle vakit namazına başlanacak olsa, namazını tamamladıkça cemaata katılmaz. Kazaya kalan aynı vaktin namazı, usulü cemaatla da kılınabilir.
Kazaya kalan namazlar birçok olunca, bunların her birini belirleyerek niyet edilmesi gerekmez; çünkü bunda güçlük vardır. Onun için şöyle niyet edilmesi uygun olur: "İlk veya en son kazaya kalmış sabah veya öğle namazını kılmaya" diye kılınır. Bir kimse, ne kadar namazı kazaya kaldığını bilmese, kuvvetli olan görüşüne göre hareket eder. Üzerinde kaza namazı kalmadığına kanaat getirinceye kadar kaza nâmazı kılar.
Bir kimse, bir namazı kılıp kılmadığında şüphelense, namazın vakti henüz çıkmamışsa onu yeniden kılar. Namazın vakit çıktıktan sonra şüphelense, bir şey yapması gerekmez. Çünkü farzın sebebi olan vakit çıkmıştır. Bir Müslüman'ın namazını vaktinde kılmış olması ise bir asıldır.
Müslüman olmayanların yurdunda İslâmı kabul edip bilgisizliğinden dolayı namazlarını kılamamış olan bir kimse, sonradan İslâm yurduna gelip din görevlerini öğrense, önceki namazları kaza etmesi gerekmez. Fakat İslâm ülkesinde bulunup da ihtida eden İslamı kabul ettiği tarihten itibaren namazlarını kılmakla yükümlü olur. Çünkü İslâm yurdunda cehalet bir özür sayılmaz. Herkes din görevlerini ehlinden sorup öğrenebilir.
Bir kimse kaza namazını kılarken, cemaatle vakit namazına başlanacak olsa, namazını tamamladıkça cemaata katılmaz. Kazaya kalan aynı vaktin namazı, usulü cemaatla da kılınabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































