namazın adapları
18. Namazların sonunda selam verirken yüzün önce sağ tarafa, sonra sola çevirilmesi sünnettir.19. Sütre edinilmesi sünnettir. Şöyle ki: Sahra ve benzeri açık yerlerde namaz kılan kimse, önünden başkasının geçmesini umuyorsa sağ veya sol kaşının hizasına en az bir arşın boyunda secde yerinin önüne kalın veya ince bir ağaç diker. Dikilemiyorsa, ağacı boyunca uzatır ve önüne uzunlamasına böyle bir çizgi çizer. Enine yarım daire şeklinde bir çizgi çizilmesi de caizdir. Direk ve sandalye gibi şeylerde sütre işini görürler.
Cemaatle kılınan namazlarda yalnız imamın önünde sütre bulunması kâfidir. Namaz kılanın önünden geçilmesi edebe aykırıdır. Günahı gerektirdiğinden bundan kaçınılması lâzımdır. Namaz kılan kimse, önünden geçmek isteyeni engellemek için "Sübhanellah" diyebilir. Eli ile, gözü ile yahut başı ile hafifçe işaret edebilir. Sütrenin bulunması, namaz kılanın dağınık düşüncelerini kaldırıp ibadet için bir araya toplamaya ve gönlünü bir çerçeve içinde tutmaya yardımcı olur.
NAMAZIN EDEPLERİamazların bir kısım âdâbı vardır. Bunlar birer mendub demektir. Bunları terketmek yerilmeyi gerektirmez, bir günah sayılmaz. Fakat bunları yapmak daha faziletlidir, daha çok sevap kazanmaya sebeptir. Şuurlu bir Müslüman namazın ne kadar büyük bir ibadet olduğunu bilir, namaz sayesinde merhameti geniş olan ezelî mabudunun manevî huzurunda bulunduğu anlar. O mukaddes mabudunun kendisini görüp bildiğini düşünerek son derece edebe riayet eder. Görünüş haliyle tevazu belirten bir durum alır. Mümkün olduğu kadar kalbinin iç duygularını dünyadan ve bayağı düşüncelerden korumaya çalışır. Bunun içindir ki: "Namaz ancak kalb huzuru iledir" denilmiştir.
Namazların başlıca edebleri şunlardır:
1. Namazda dışı ve içi ile bir sükunet, bir huzur ve Allah'a ibadet duygusu içinde bulunmak.2. Üst elbiseyi açık bulundarmayıp düğmelemek ve erkekler için, yenleri varsa, ellerini yenlerinden dışarıya çıkarmak.3. Kıyam halinde secde yerine, rükûda ayakların üzerine, secdede burnun iki yanına, oturuşta kucağa, selâmda sağ ve sol omuz başlarına bakmak.4. Yalnız başına namaz kılan, rükû ve secde tesbihlerini üçten ziyade yapmak.5. İkamet alınırken "Hayye alel-felâh = Haydin kurtuluşa" denildiği zaman, imam ve cemaat için ayağa kalkmak. İmam mihraba yakın bulunmazsa, her saf, aralarından imam geçince ayağa kalkar.6. İmam için "Kad kamet's-salât = Namaz başladı" denildiği anda namaza başlamak. İmam, bu hareketi ile müezzinin sözünü doğrulamış olur. Bununla beraber ikamet bittikten sonra, namaza başlamasında da bir sakınca yoktur. Hatta İmâm Ebû Yusuf ile üç İmama göre, uygun olan da budur. İkamet alınırken camiye giren kimse oturur. Sonra cemaatle beraber ayağa kalkar. İkametin bitmesini ayakta beklemez.7. Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. Öksürüğü ve geğirmeyi mümkün olduğu kadar gidermek.
18. Namazların sonunda selam verirken yüzün önce sağ tarafa, sonra sola çevirilmesi sünnettir.19. Sütre edinilmesi sünnettir. Şöyle ki: Sahra ve benzeri açık yerlerde namaz kılan kimse, önünden başkasının geçmesini umuyorsa sağ veya sol kaşının hizasına en az bir arşın boyunda secde yerinin önüne kalın veya ince bir ağaç diker. Dikilemiyorsa, ağacı boyunca uzatır ve önüne uzunlamasına böyle bir çizgi çizer. Enine yarım daire şeklinde bir çizgi çizilmesi de caizdir. Direk ve sandalye gibi şeylerde sütre işini görürler.
Cemaatle kılınan namazlarda yalnız imamın önünde sütre bulunması kâfidir. Namaz kılanın önünden geçilmesi edebe aykırıdır. Günahı gerektirdiğinden bundan kaçınılması lâzımdır. Namaz kılan kimse, önünden geçmek isteyeni engellemek için "Sübhanellah" diyebilir. Eli ile, gözü ile yahut başı ile hafifçe işaret edebilir. Sütrenin bulunması, namaz kılanın dağınık düşüncelerini kaldırıp ibadet için bir araya toplamaya ve gönlünü bir çerçeve içinde tutmaya yardımcı olur.
NAMAZIN EDEPLERİamazların bir kısım âdâbı vardır. Bunlar birer mendub demektir. Bunları terketmek yerilmeyi gerektirmez, bir günah sayılmaz. Fakat bunları yapmak daha faziletlidir, daha çok sevap kazanmaya sebeptir. Şuurlu bir Müslüman namazın ne kadar büyük bir ibadet olduğunu bilir, namaz sayesinde merhameti geniş olan ezelî mabudunun manevî huzurunda bulunduğu anlar. O mukaddes mabudunun kendisini görüp bildiğini düşünerek son derece edebe riayet eder. Görünüş haliyle tevazu belirten bir durum alır. Mümkün olduğu kadar kalbinin iç duygularını dünyadan ve bayağı düşüncelerden korumaya çalışır. Bunun içindir ki: "Namaz ancak kalb huzuru iledir" denilmiştir.
Namazların başlıca edebleri şunlardır:
1. Namazda dışı ve içi ile bir sükunet, bir huzur ve Allah'a ibadet duygusu içinde bulunmak.2. Üst elbiseyi açık bulundarmayıp düğmelemek ve erkekler için, yenleri varsa, ellerini yenlerinden dışarıya çıkarmak.3. Kıyam halinde secde yerine, rükûda ayakların üzerine, secdede burnun iki yanına, oturuşta kucağa, selâmda sağ ve sol omuz başlarına bakmak.4. Yalnız başına namaz kılan, rükû ve secde tesbihlerini üçten ziyade yapmak.5. İkamet alınırken "Hayye alel-felâh = Haydin kurtuluşa" denildiği zaman, imam ve cemaat için ayağa kalkmak. İmam mihraba yakın bulunmazsa, her saf, aralarından imam geçince ayağa kalkar.6. İmam için "Kad kamet's-salât = Namaz başladı" denildiği anda namaza başlamak. İmam, bu hareketi ile müezzinin sözünü doğrulamış olur. Bununla beraber ikamet bittikten sonra, namaza başlamasında da bir sakınca yoktur. Hatta İmâm Ebû Yusuf ile üç İmama göre, uygun olan da budur. İkamet alınırken camiye giren kimse oturur. Sonra cemaatle beraber ayağa kalkar. İkametin bitmesini ayakta beklemez.7. Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. Öksürüğü ve geğirmeyi mümkün olduğu kadar gidermek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.