(dünden devam…)
"Kaynaklarda Fedek'in gasp edilmesi ile ilgili şu gerekçelere yer verilmektedir: Halifenin, kendisine biat edilmesini sağlamak için hazineden mâli kaynağa ihtiyacı vardı. Ancak Resûlullah (s.a.v.) hastalığı sırasında Beytü'l-mal'daki malları taksim ettiği için Beytü'lmal'da bu anlamda kullanılacak bir mal yoktu. Komşu Kabileler zekat vermeyi de reddetmişti. Yani Fedek Beytü'l-mal içinden önemli bir gelir kaynağı durumundaydı.
İbn-i Ebi'l-Hadid, üstadı olan Bağdat müderrisi Ali ibn-i Elfar'dan naklediyor: "Ben üstadıma şöyle dedim: 'Zehra (a.s.) iddiasında haklı mıydı?' Üstadım: 'Evet' dedi. Ben: 'Halife, O'nun doğru sözlü biri olduğunu bilmiyor muydu?' Üstadım: 'Evet' dedi. Ben: 'Neden halife O'nu mutlak hakkından alıkoydu?' diye sordum. Bu soru üzerine üstadım tebessüm etti ve şöyle dedi: Eğer o gün halife O'nun konuşmasını kabul etseydi ve O'nun doğru sözlü olması hasebiyle şahit istemeden Fedek'i O'na verseydi, yarın bu durumu kocası olan Ali'nin (a.s.) yararına da kullanarak şöyle diyecekti: 'Hilafete sadece Ali (a.s.) layıktır.' Bu durumda halife, hilafeti Ali'ye (a.s.) bırakmak zorunda kalacaktı. Halife O'nun doğru sözlü olduğunu biliyordu ama münazara ve talep kapısını kapatmak için O'nu mutlak hakkından alıkoydu." (Şerh-i Nehcü'l-Belağa, İbn-i Hadid, c. 16, s. 284).
Bir diğer neden de Hz. Ali'nin iktisadi mânâda kuvvetlenmesinden korkulması idi. Eğer hilafet konusunda hak iddia ederse, elinde güçlü imkanlar bulunması halinde kolayca bu makamı ele geçirebilirdi. Bu niyetle de Fedek'e el konulduğunun bir ispatı da bu konuda Hz. Ömer'in Hz. Ebu Bekir'e sarf ettiği şu sözlerdir: "İnsanlar dünyanın kullarıdır ve onların bundan başka da hedefi yoktur. Sen humus ve ganimetleri Ali'den al ve Fedek'i O'nun elinden çıkar ki, insanlar O'nun elinin boş olduğunu görünce sana döneceklerdir." (Nasih et-Tevarih, s. 122).
Halebî şöyle bir hadis nakleder: "Halife, Fâtıma'nın (a.s.) malikiyetini tasdik etti. Sonra ansızın Ömer içeri girdi ve şöyle dedi: 'Bu mektup da nedir?' Halife: 'Ben bu mektupta Fâtıma'nın malikiyetini tasdik ettim' dedi. Ömer: 'Senin Fedek gelirine ihtiyacın var. Zira eğer yarın müşrik Araplar, Müslümanlar aleyhine kıyam ederlerse, sen hangi gelir ile orduyu donatacaksın' dedi. Sonra o mektubu yırttı." (Sire-i Halebî, c. 3, s. 400).
Hasan b. Muhammed b. Ali b. Ebi Tâlib (a.s.) şöyle diyor: "Ebu Bekir, Hz. Fâtıma (a.s.) ve Ben-i Hâşim'i, Zevi'l-Kurba hissesinden mahrum etti ve O'nu Sebilullah hissesine kattı. Onunla cihad için silah, deve ve katır alıyordu." (Şerh-u İbn-i Hadid, c. 16, s. 231).
Kutbuddin Ravendî şöyle rivayet ediyor: "Peygamber (s.a.v.) Fedek'i yirmi dört bin dinara kiraladı. Bazı hadislerde bu miktar yetmiş bin dinar olarak nakledilmiştir. Bu konudaki ihtilaf Fedek'in her yılki gelirinin farklı olmasındandır." (Bihârü'l-Envâr, c. 16, s 216).
Fedek arazisinden elde edilen gelirler İslam Devleti'nin savaş masraflarını karşılamaya yetecek kadar fazla idi."
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020