Türkiye'nin yanlış devlet politikaları yüzünden 16 yaşında Almanya'ya savrulan Hikmet Gülay, geri dönmenin özlemi içinde kıvranıyor ama onu kıvrandıran bir şey daha var: Gözlerini Almanya'da dünyaya açan kızı Hatice uyum sıkıntısı ile karşılaşacağı endişesiyle anavatana dönme konusunda tereddütler yaşıyor. Babasını teselli kabilinden "babamın dönme isteğini anlıyorum" diyen 15 yaşındaki Hatice, Almanya'daki üçüncü nesile ışık tutacak bir prototip olarak ders alması gerekenlerin ders alması gerektiği şekliyle kendi zor konumunu şöyle dile getiriyor:
Hatice- Aslında biz de dönmek istiyoruz. Ama karar vermekte zorlanıyoruz. Çünkü biz orada doğduk, büyüdük, okula gidiyoruz. Bizim için dönmek zor olur. Ama illaki babam gelmek isterse ben de "hayır" demem.
n Yani babanın bu kararına saygı duyar, kabul edersin öyle mi?
Hatice- Ben babamı bu konuda anlıyorum.
n "Anlıyorum" derken neyi kastediyorsunuz?
Hatice- O da burada doğdu büyüdü. Buraları bıraktı. Almanya'ya gitti. Şimdi ise dönmek istiyor. Ben de onun gibi burada doğsam, büyüsem, sonra Almanya'ya gitsem ben de dönmek isterdim.
n "İlerde uyum sağlayamayız, Almanlarla aramızda problem çıkar" korkusu yaşamıyor musunuz?
Hatice- Doğrusunu isterseniz yaşamıyoruz. Ama babamda o korku var.
n Babanda, "Biz Almanya'da sürekli kalırsak evlatlarım kaybolur, benliğini yitirir, elimden kayar, dinini yaşayamaz, dilini unutur" korkusu var mı?
Hatice- Başkasını bilmem ama dilimizi unutma korkusu olabilir. Diğerlerini sanmıyorum. Çünkü o bize ailenin değerini öğretti, gösterdi. Aileden kopulmayacağını gösterdi. Yoksa o da şimdi kendi ailesinden kopmuştu.
n Bütün bunlardan sonra "Ben, ille de Almanya'da kalacağım" mı diyorsun?
Hatice- "İlle de kalacağım" demiyorum ki. Kalmak isterdim ama babam gitmek isterse de giderim. Ben daha 18 yaşına gelmedim. Babamın kararına uymak durumundayım.
n 18 yaşına geldiğin zaman ne yapacaksın?
Hatice- O zaman ne yapacağımı şimdiden bilmiyorum.
n Tercihini Almanya'dan yana kullanırım manasına mı geliyor bu?
Hatice- Evet. Burada olduğum zamanları babam "buraya gelelim" diyor. O zaman insana çok kolay geliyor. Ama bunu Almanya'da dese "nasıl yapacağım, okulumu nasıl bırakacağım?" diye düşünüyorum. Düşünüyorsun işte. Burada söylese benim için hiçbir problem değil. Şimdi Almanya'yı unuttum. Burada kuzenlerimi, amcalarımı, dayılarımı, akrabalarımı gördüm. Kolay geliyor. Ama okullar başladı, tatiller bitti, Almanya'dasın, o zaman tercih zorlaşıyor.
Hatice- Aslında biz de dönmek istiyoruz. Ama karar vermekte zorlanıyoruz. Çünkü biz orada doğduk, büyüdük, okula gidiyoruz. Bizim için dönmek zor olur. Ama illaki babam gelmek isterse ben de "hayır" demem.
n Yani babanın bu kararına saygı duyar, kabul edersin öyle mi?
Hatice- Ben babamı bu konuda anlıyorum.
n "Anlıyorum" derken neyi kastediyorsunuz?
Hatice- O da burada doğdu büyüdü. Buraları bıraktı. Almanya'ya gitti. Şimdi ise dönmek istiyor. Ben de onun gibi burada doğsam, büyüsem, sonra Almanya'ya gitsem ben de dönmek isterdim.
n "İlerde uyum sağlayamayız, Almanlarla aramızda problem çıkar" korkusu yaşamıyor musunuz?
Hatice- Doğrusunu isterseniz yaşamıyoruz. Ama babamda o korku var.
n Babanda, "Biz Almanya'da sürekli kalırsak evlatlarım kaybolur, benliğini yitirir, elimden kayar, dinini yaşayamaz, dilini unutur" korkusu var mı?
Hatice- Başkasını bilmem ama dilimizi unutma korkusu olabilir. Diğerlerini sanmıyorum. Çünkü o bize ailenin değerini öğretti, gösterdi. Aileden kopulmayacağını gösterdi. Yoksa o da şimdi kendi ailesinden kopmuştu.
n Bütün bunlardan sonra "Ben, ille de Almanya'da kalacağım" mı diyorsun?
Hatice- "İlle de kalacağım" demiyorum ki. Kalmak isterdim ama babam gitmek isterse de giderim. Ben daha 18 yaşına gelmedim. Babamın kararına uymak durumundayım.
n 18 yaşına geldiğin zaman ne yapacaksın?
Hatice- O zaman ne yapacağımı şimdiden bilmiyorum.
n Tercihini Almanya'dan yana kullanırım manasına mı geliyor bu?
Hatice- Evet. Burada olduğum zamanları babam "buraya gelelim" diyor. O zaman insana çok kolay geliyor. Ama bunu Almanya'da dese "nasıl yapacağım, okulumu nasıl bırakacağım?" diye düşünüyorum. Düşünüyorsun işte. Burada söylese benim için hiçbir problem değil. Şimdi Almanya'yı unuttum. Burada kuzenlerimi, amcalarımı, dayılarımı, akrabalarımı gördüm. Kolay geliyor. Ama okullar başladı, tatiller bitti, Almanya'dasın, o zaman tercih zorlaşıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.