Esmâü’l-Hüsnâ ile Zikir -4-
El-Hakîm (c.c.): Hikmet sahibi, her şeyi yerli yerinde ve en iyi şekilde yapan
30.10.2024 08:22:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![Esmâü’l-Hüsnâ ile Zikir -4-](resimler/haberler/31/esmaul-husna-ile-zikir-4-H1546168-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Esmâü’l-Hüsnâ ile Zikir -4-](resimler/haberler/31/esmaul-husna-ile-zikir-4-H1546168-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
El-Hakîm (c.c.): Hikmet sahibi, her şeyi yerli yerinde ve en iyi şekilde yapan.
"Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır."
El-Vedûd (c.c.): Kullarını seven, bu sevgiyi de bütün gönüllere koyan, kendisi de sevilmeye en lâyık olan.
"O Gafûr'dur (mağfireti boldur), Vedûd'dur (kullarını sever, onlar tarafından da sevilir)."
El-Mecîd (c.c.): Şânı çok yüksek, değer ve şeref sahibi olan.
"O Arş sahibidir, şânı pek yücedir."
El-Bâ'is (c.c.): Kullarına peygamber gönderen, ölümden sonra bütün mahlûkatı diriltecek olan.
"Sonra onun arkasından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik."
"Onlar, 'Allah ölen bir kimseyi diriltmez' diye olanca güçleriyle Allah'a and içtiler. Aksine, bu O'nun bizzat kendisine karşı gerçek bir vaadidir. Fakat insanların çoğu bilmez."
Eş-Şehîd (c.c.): Mülkünde her şeye şahit olan, gerçek diri her yerde hazır bulunan, kendi yolunda ölenlere de ebedîlik veren.
"De ki: Ey Ehl-i Kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?"
El-Hakk (c.c.): Gerçekten var olan. Âlemleri hak olarak yaratan, varlığı hiçbir zaman değişmeyen.
"Orada herkes geçmişte yaptıklarının ne olduğunu anlar. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (bâtıl tanrıları) da onları terk edip kaybolmuştur."
El-Vekîl (c.c.): Kullarının işlerini gören, onların menfaatlerine kefil olan.
"Bir kısım insanlar, mü'minlere, 'Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!' dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve, 'Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!' dediler."
El-Kaviyy (c.c.): Zaafa ve zayıflığa uğramayan çok güçlü ve kuvvetli olan.
"Allah kullarına lutufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür."
El-Metîn (c.c.): Çok sağlam ve mukavim olan, hiçbir zaman sarsılmayan.
"Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır."
El-Veliyy (c.c.): Sevdiği kullarına yardım eden, iyi kullarına gerçek dost olan.
"Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Hâlbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir."
El-Hamîd (c.c.): Her âlemde, her lisânda, her varlığın dilinde hamd ile övgü ve senâ edilen.
"O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
El-Muhsî (c.c.): Bütün eşyayı kavrayan, yarattığı her şeyin sayısını bir bir bilen.
El-Mubdî'u (c.c.): Bütün eşyayı ilk kez var edip yaratan.
El-Mu'îd (c.c.): Bütün eşyayı, hayattan sonra ölüme ve ölümden sonra hayata çeviren ve bunu devam ettiren.
El-Muhyî (c.c.): Kullarını dirilten, hayat veren, ömür bağışlayan, yaşamaları için sağlık veren.
"İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir hâlde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?"
El-Mümît (c.c.): Kullarını öldüren, canlarını alan, ölüm yaratıp kullarına ölüm acısını tattıran
"O, (önce) size hayat veren, sonra sizi öldürecek, sonra yine diriltecek olandır. Gerçekten insan, çok nankördür."
El-Hayyu (c.c.): Dâima diri olan, gerçek olarak yaşayan, sonsuz hayat sahibi olan.
"Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan başka ilâh yoktur."
El-Kayyûm (c.c.): Bütün varlıkları, gökleri, yeri ve her şeyi ayakta tutan.
"Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, Hayy'dır, Kayyûm'dur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama."
El-Vâcid (c.c.): Hazinelerinde hiçbir şeyi eksilmeyen, istediğini dilediği vakit bulan.
"Onlar, 'Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler' diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar."
El-Mâcid (c.c.): Şân ve şeref sahibi, şân ve şerefi akılların alamayacağı kadar muhteşem olan.
"(Melekler) dediler ki: Allah'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
"Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır."
El-Vedûd (c.c.): Kullarını seven, bu sevgiyi de bütün gönüllere koyan, kendisi de sevilmeye en lâyık olan.
"O Gafûr'dur (mağfireti boldur), Vedûd'dur (kullarını sever, onlar tarafından da sevilir)."
El-Mecîd (c.c.): Şânı çok yüksek, değer ve şeref sahibi olan.
"O Arş sahibidir, şânı pek yücedir."
El-Bâ'is (c.c.): Kullarına peygamber gönderen, ölümden sonra bütün mahlûkatı diriltecek olan.
"Sonra onun arkasından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik."
"Onlar, 'Allah ölen bir kimseyi diriltmez' diye olanca güçleriyle Allah'a and içtiler. Aksine, bu O'nun bizzat kendisine karşı gerçek bir vaadidir. Fakat insanların çoğu bilmez."
Eş-Şehîd (c.c.): Mülkünde her şeye şahit olan, gerçek diri her yerde hazır bulunan, kendi yolunda ölenlere de ebedîlik veren.
"De ki: Ey Ehl-i Kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?"
El-Hakk (c.c.): Gerçekten var olan. Âlemleri hak olarak yaratan, varlığı hiçbir zaman değişmeyen.
"Orada herkes geçmişte yaptıklarının ne olduğunu anlar. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (bâtıl tanrıları) da onları terk edip kaybolmuştur."
El-Vekîl (c.c.): Kullarının işlerini gören, onların menfaatlerine kefil olan.
"Bir kısım insanlar, mü'minlere, 'Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!' dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve, 'Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!' dediler."
El-Kaviyy (c.c.): Zaafa ve zayıflığa uğramayan çok güçlü ve kuvvetli olan.
"Allah kullarına lutufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür."
El-Metîn (c.c.): Çok sağlam ve mukavim olan, hiçbir zaman sarsılmayan.
"Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır."
El-Veliyy (c.c.): Sevdiği kullarına yardım eden, iyi kullarına gerçek dost olan.
"Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Hâlbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir."
El-Hamîd (c.c.): Her âlemde, her lisânda, her varlığın dilinde hamd ile övgü ve senâ edilen.
"O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
El-Muhsî (c.c.): Bütün eşyayı kavrayan, yarattığı her şeyin sayısını bir bir bilen.
El-Mubdî'u (c.c.): Bütün eşyayı ilk kez var edip yaratan.
El-Mu'îd (c.c.): Bütün eşyayı, hayattan sonra ölüme ve ölümden sonra hayata çeviren ve bunu devam ettiren.
El-Muhyî (c.c.): Kullarını dirilten, hayat veren, ömür bağışlayan, yaşamaları için sağlık veren.
"İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir hâlde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?"
El-Mümît (c.c.): Kullarını öldüren, canlarını alan, ölüm yaratıp kullarına ölüm acısını tattıran
"O, (önce) size hayat veren, sonra sizi öldürecek, sonra yine diriltecek olandır. Gerçekten insan, çok nankördür."
El-Hayyu (c.c.): Dâima diri olan, gerçek olarak yaşayan, sonsuz hayat sahibi olan.
"Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan başka ilâh yoktur."
El-Kayyûm (c.c.): Bütün varlıkları, gökleri, yeri ve her şeyi ayakta tutan.
"Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, Hayy'dır, Kayyûm'dur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama."
El-Vâcid (c.c.): Hazinelerinde hiçbir şeyi eksilmeyen, istediğini dilediği vakit bulan.
"Onlar, 'Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler' diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar."
El-Mâcid (c.c.): Şân ve şeref sahibi, şân ve şerefi akılların alamayacağı kadar muhteşem olan.
"(Melekler) dediler ki: Allah'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.