Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Ankara ziyaretinin ikinci gününü resmi görüşmeler ve kabullerle geçirirken, eşi Esma Esad da medyanın yoğun ilgisi altında Beypazarı'nı ziyaret etti.
ürkiye'ye gelişinden beri iki çocuğu ve zarafeti ile ilgi çeken Esma Esad, Beypazarı'nda ilk olarak kilim dokuma atölyesini gezdi. Atölyede, kilimlerin dokunduğu tezgahların başına giderek, dokumacı kadınlarla sohbet eden Esad, burada kendisi için yörenin folklor ekibinin dansını seyrederek, tempo tuttu.
Kilimleri ucuz buldu
Esma Esad, kilimlerin fiyatını sorduktan ve metrekaresinin 80 milyon olduğunu öğrendikten sonra, bu kadar emek gerektiren bir kilimin daha pahalıya satılması gerektiğini belirtti. Esma Esad kilim atölyesinden sonra da Beypazarı Halk Eğitim Merkezi'ndeki dokumacılık ve takı işçiliği atölyelerini gezdi. Satış için sergilenen takılara büyük ilgi gösteren Esad, buradan yaklaşık 300 milyon TL tutarında gümüş takı aldı. Yetkililer, kendisine Beypazarı'na özgü şahmeran takımından da hediye ettiler.
Esad, Halk Eğitim Merkezi'nden sonra Türkiye'nin havuç ihtiyacının yaklaşık yüzde 60'ının karşılandığı Beypazarı'ndaki havuç yıkama tesislerini gezdi. Havuçların şevek adı verilen yıkama havuzlarında yıkanmasını ve kadın işçiler tarafından paketlenmesini seyreden Esma Esad, kadınlarla konuşarak, ikram edilen havuç suyundan içti.
Havuç yıkama tesislerinin ardından Esma Esad'ın Beypazarı'ndaki son durağı Akçakavak köyü oldu. Köy muhtarının evinde yerel kıyafetler giymiş köylü kadınların kendisi için yaptığı gözleme, yaprak sarma ve ev baklavasının tadına bakan Esad, burada yaptığı kısa açıklamada, kendisine gösterilen misafirperverlikten çok etkilendiğini ve Türkiye'ye gelmekten çok memnun olduğunu dile getirdi.
'Yabancılık
çekmiyorum'
Esad, iki ülke geleneklerinin birbirine çok benzediğine dikkat çekerek, bundan dolayı hiç yabancılık çekmediğini belirtti. Esad'a köylü kadınlar tarafından da yazma gibi çeşitli hediyeler verildi.
ürkiye'ye gelişinden beri iki çocuğu ve zarafeti ile ilgi çeken Esma Esad, Beypazarı'nda ilk olarak kilim dokuma atölyesini gezdi. Atölyede, kilimlerin dokunduğu tezgahların başına giderek, dokumacı kadınlarla sohbet eden Esad, burada kendisi için yörenin folklor ekibinin dansını seyrederek, tempo tuttu.
Kilimleri ucuz buldu
Esma Esad, kilimlerin fiyatını sorduktan ve metrekaresinin 80 milyon olduğunu öğrendikten sonra, bu kadar emek gerektiren bir kilimin daha pahalıya satılması gerektiğini belirtti. Esma Esad kilim atölyesinden sonra da Beypazarı Halk Eğitim Merkezi'ndeki dokumacılık ve takı işçiliği atölyelerini gezdi. Satış için sergilenen takılara büyük ilgi gösteren Esad, buradan yaklaşık 300 milyon TL tutarında gümüş takı aldı. Yetkililer, kendisine Beypazarı'na özgü şahmeran takımından da hediye ettiler.
Esad, Halk Eğitim Merkezi'nden sonra Türkiye'nin havuç ihtiyacının yaklaşık yüzde 60'ının karşılandığı Beypazarı'ndaki havuç yıkama tesislerini gezdi. Havuçların şevek adı verilen yıkama havuzlarında yıkanmasını ve kadın işçiler tarafından paketlenmesini seyreden Esma Esad, kadınlarla konuşarak, ikram edilen havuç suyundan içti.
Havuç yıkama tesislerinin ardından Esma Esad'ın Beypazarı'ndaki son durağı Akçakavak köyü oldu. Köy muhtarının evinde yerel kıyafetler giymiş köylü kadınların kendisi için yaptığı gözleme, yaprak sarma ve ev baklavasının tadına bakan Esad, burada yaptığı kısa açıklamada, kendisine gösterilen misafirperverlikten çok etkilendiğini ve Türkiye'ye gelmekten çok memnun olduğunu dile getirdi.
'Yabancılık
çekmiyorum'
Esad, iki ülke geleneklerinin birbirine çok benzediğine dikkat çekerek, bundan dolayı hiç yabancılık çekmediğini belirtti. Esad'a köylü kadınlar tarafından da yazma gibi çeşitli hediyeler verildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.