Eskiden insanlar arasındaki ilişkiler daha farklıymış. Çünkü eskiden herkes (büyük-küçük) birbirlerine karşı şimdikinden çok daha fazla saygı, sevgi ve hoşgörü çerçevesi içinde bakarlarmış. Özellikle de gençler? Bir genç olarak bu durumun ne kadar vahim ve gün geçtikçe de ne kadar kötüye gittiğinin farkına vardığım için bu yazıyı sizler ile paylaşmak istedim.Şimdiki (bazı) gençlerin durumu ortada. Sanki, milletimizin güzellikleri kaybolmuş. Ama hayır! Her ne kadar Türkiye'miz kötü bir şekilde yönetildiği için durumumuz kötüye gitse de, bizim hala milli özelliklerimiz ve milli kültürümüz hala yaşıyor. Yabancıların davranışlarını hayata geçirmemize hiç ihtiyacımız yok.Çoğu gencimiz yabancı sanatçılara ve yabancı insanlara özenip, onların yaptıklarını yapmaya çalışıyorlar. Yabancılarda da saygı olmadığı için, çoğu gencimiz saygıdan yoksun bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar.Hepimiz az-çok yabancı filmlerden görüyoruz? Çocuklar, annesi ve babası yaşındaki insanlara "dostum" diye hitap ediyorlar. Oysaki bizde öylemi? Bizde annemizin yaşındaki insanlara "teyze", babamız yaşındakilere de "amca" diye hitap edilir.İşte bu da bizim milletimizin ne kadar saygılı olduğunun bir göstergesidir. Fakat ne yazıktır ki günümüzdeki gençlerimiz bunun farkında değil. Ancak, bir genç topluluğu var ki, o bütün saygı, sevgi, terbiye ve hoşgörüyü hayatlarından hiç eksik etmeden yaşıyorlar, yetişiyorlar. O toplulukta tabii ki "İcmal gençliği"dir. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın gözetimi altında yetişen bu gençlik, sadece Türkiye'miz için değil, tüm dünya için örnek bir gençlik grubudur. Ben de ne kadar şanslıyım ki, bu grubun içinde yer alıyorum.Siz yetişkin insanlardan ricam; çevrenizdeki gençlere bu durumu anlatmanız ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yolundan gitmeye yani; saygı, sevgi, terbiye, hoşgörü ve en önemlisi Ehl-i Beyt'in yolundan gitmeye teşvik etmenizdir.Şu zamanda hangi gencimiz tanıyor Ehl-i Beyt'i? Hala "Ehl-i Beyt ne?" diye soranlar var. Bizler gençlerimizi Haydar Hoca'ya yönlendirirsek, her ilde yapılan "Ehl-i Beyt" programlarına götürür veya en azından Meltem Medya sayesinde izletirsek, gençlerimize hem saygıyı, hem sevgiyi (ama gerçek sevgiyi), hem de Ehl-i Beyt sevgisini aşılamış oluruz.Çok şükür ki bizim İcmal gençliğimizde bu var. Yani; Ehl-i Beyt sevgisi? Buradan da bizlere bu gerçekleri öğreten ve de bizleri mükemmel bir şekilde yetiştiren ve eğiten Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza şükranlarımı arz ediyorum. Allah başımızdan eksik etmesin?Ey Türk gençliği! Artık gözümüzü açalım ve Haydar Hocamıza sahip çıkalım. Çünkü tek çıkış yolumuz Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır.
Emine Yakut / diğer yazıları