Diplomasi bir sanattır. Herkesin harcı değildir. Herşeyden önce devlet adamlığı kumaşı ister. Uluslararası ilişkilerde keyfi uygulamalara yer yoktur. Dostluğun da düşmanlığın da bir ölçüsü vardır.
Ne ifrat ne tefrit; bunlara uluslararası ilişkilerde yer yoktur. Denge ve tutarlılık şarttır.
Eğer dostum, kardeşim dediğin insana iki gün sonra zalim dersen, terörist dediğin insana iki gün sonra kardeşim dersen seni hiç bir ülke ciddiye almaz, hiçbir yerde itibarın olmaz.
Buraya kadar mutabıkız sanırım.
Bu ifadelere itiraz eden olacağını sanmıyorum. Şimdi gelin bu pencereden bir Erdoğan analizi yapalım.
***
Suriye ile başlayalım...
Sayın Erdoğan devlet başkanı Esad ile adeta kankaydı.
Ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılıyor, kardeşimli-kadim dostumlu ifadelerle başlayan övgü dolu cümleler birbirini kovalıyor, ailecek tatiller yapılıyordu.
Sonra devreye ABD’nin BOP’u girdi ve kardeş Esad, zalim Esed oluverdi.
***
Geçelim Libya’ya...
Sayın başbakanımız Kaddafi’yi ayağına kadar gidip çadırında ziyaret ediyor, onun adına düzenlenmiş insan hakları ödülünü alıyor yine ambalajından açılmamış iltifatlar ediyordu.
Son ne olduğunu biliyorsunuz!
“NATO’nun Libya’da ne işi var” cümlesiyle başlayan süreçte son nokta Kaddafi’nin katledilmesine verilen destek oldu.
Kardeş Kaddafi yine ABD’nin BOP’unun devreye girmesiyle zalim oldu, katil oldu.
***
İsrail ile devam edelim…
İsrail sayın Erdoğan’ın en önemli seçim kozuydu. Sıkıştığı anlarda İsrail’e sallar, benim hacı amcam da gözyaşları içinde elleri patlayıncaya kadar alkışlardı.
(Tüm bunlar olurken hükümet İsrail ile ilişkileri kesmedi, hiçbir anlaşmayı iptal etmedi. Aksine yeni anlaşmalar yapıldı).
Sonra daha büyük hesaplar için bir Mavi Marmara özrü iddiası ortaya atıldı. Terör devleti denilen İsrail en önemli müttefik oldu.
Bu ittifakın hedefinde ise müslüman Suriye var.
***
Bu üç örnekten sonra şu soruyu soralım.
Sayın Erdoğan’ın dostluğuna veya düşmanlığına güvenilir mi?
***
Erdoğan’a haksızlık yapmakta istemeyiz doğrusu.
Kendilerinin her türlü şart altında destek verdiği, hiçbir zaman sırtını dönmediği bir ülke var.
O da ABD.
ABD sayın Erdoğan’ın her zaman kadim dostu oldu.
Mesala;
ABD Irak’ta 1.5 milyon müslümanı katletti.
O “ABD’nin Irak’ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız. WSJ-2003” dedi.
ABD Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirdi o “ABD’ye nota verelim” diyenlere “ne notası veriyorsun, müzik notası mı” karşılığını verdi.
O ABD’nin BOP’unda eş başkanlık görevi üstlendi
O Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) hakaret eden karikatüristlere sahip çıkan Danimarka başbakanı Rasmussen’in ABD istedi diye NATO genel sekreteri olmasına onay verdi.
Ve daha neler neler...
***
Galiba “Erdoğan’ın dostluğuna ya da düşmanlığına güvenilir mi?” sorusunu sorarken hata etmişiz.
Zira ABD örneği ortada.
Düzeltir özür dileriz.
Ne ifrat ne tefrit; bunlara uluslararası ilişkilerde yer yoktur. Denge ve tutarlılık şarttır.
Eğer dostum, kardeşim dediğin insana iki gün sonra zalim dersen, terörist dediğin insana iki gün sonra kardeşim dersen seni hiç bir ülke ciddiye almaz, hiçbir yerde itibarın olmaz.
Buraya kadar mutabıkız sanırım.
Bu ifadelere itiraz eden olacağını sanmıyorum. Şimdi gelin bu pencereden bir Erdoğan analizi yapalım.
***
Suriye ile başlayalım...
Sayın Erdoğan devlet başkanı Esad ile adeta kankaydı.
Ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılıyor, kardeşimli-kadim dostumlu ifadelerle başlayan övgü dolu cümleler birbirini kovalıyor, ailecek tatiller yapılıyordu.
Sonra devreye ABD’nin BOP’u girdi ve kardeş Esad, zalim Esed oluverdi.
***
Geçelim Libya’ya...
Sayın başbakanımız Kaddafi’yi ayağına kadar gidip çadırında ziyaret ediyor, onun adına düzenlenmiş insan hakları ödülünü alıyor yine ambalajından açılmamış iltifatlar ediyordu.
Son ne olduğunu biliyorsunuz!
“NATO’nun Libya’da ne işi var” cümlesiyle başlayan süreçte son nokta Kaddafi’nin katledilmesine verilen destek oldu.
Kardeş Kaddafi yine ABD’nin BOP’unun devreye girmesiyle zalim oldu, katil oldu.
***
İsrail ile devam edelim…
İsrail sayın Erdoğan’ın en önemli seçim kozuydu. Sıkıştığı anlarda İsrail’e sallar, benim hacı amcam da gözyaşları içinde elleri patlayıncaya kadar alkışlardı.
(Tüm bunlar olurken hükümet İsrail ile ilişkileri kesmedi, hiçbir anlaşmayı iptal etmedi. Aksine yeni anlaşmalar yapıldı).
Sonra daha büyük hesaplar için bir Mavi Marmara özrü iddiası ortaya atıldı. Terör devleti denilen İsrail en önemli müttefik oldu.
Bu ittifakın hedefinde ise müslüman Suriye var.
***
Bu üç örnekten sonra şu soruyu soralım.
Sayın Erdoğan’ın dostluğuna veya düşmanlığına güvenilir mi?
***
Erdoğan’a haksızlık yapmakta istemeyiz doğrusu.
Kendilerinin her türlü şart altında destek verdiği, hiçbir zaman sırtını dönmediği bir ülke var.
O da ABD.
ABD sayın Erdoğan’ın her zaman kadim dostu oldu.
Mesala;
ABD Irak’ta 1.5 milyon müslümanı katletti.
O “ABD’nin Irak’ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız. WSJ-2003” dedi.
ABD Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirdi o “ABD’ye nota verelim” diyenlere “ne notası veriyorsun, müzik notası mı” karşılığını verdi.
O ABD’nin BOP’unda eş başkanlık görevi üstlendi
O Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) hakaret eden karikatüristlere sahip çıkan Danimarka başbakanı Rasmussen’in ABD istedi diye NATO genel sekreteri olmasına onay verdi.
Ve daha neler neler...
***
Galiba “Erdoğan’ın dostluğuna ya da düşmanlığına güvenilir mi?” sorusunu sorarken hata etmişiz.
Zira ABD örneği ortada.
Düzeltir özür dileriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024