İmsak vakti ile iftar vakti arasında bir müminin ve müminenin yemekten, içmekten, birtakım zevklerden uzak olma halidir oruç. Kaba tarif ile bu, avamın tuttuğu oruçtur. Bir de gözlerin oruç tutması, kulağın oruç tutması, organlarımızın oruç tutması var ki, asıl oruç da budur. Şimdi siz yanlışa bakmadığınız zaman, bir başka ifade ile Kur'an-ı Kerim'in beyan ettiği harama gözünüzü yöneltmediğiniz zaman, dimağınızda, hafızanızda oluşan bütün görüntüler helal vadidedir. O zaman aklınız helal olan malzemeler üzerine mantığını kuracak, neticeye hayırla varacaktır. Gözün orucu demek, bu demektir. Yanlışı, haramı zihnine, beynine koymaman demektir. Kulak da göz gibidir.İnsanın istikamet üzere hareket edebilmesi için böyle bir oruca ihtiyacı vardır. Dili yalan konuşmayacak, gözü harama bakmayacak, kulağı günahı dinlemeyecek, ayağı kendisine ait olmayan şeye gitmeyecek.En mühimi kalbin oruç tutmasıdır. Kalbin oruç tutması nedir? Haram olan şeyleri düşünmemektir. Bütün hareketlerin tahrik noktası kalptir. Yani muharrik güç kalpten başlar. Eğer siz bir şeyi düşünmezseniz onu fiiliyata geçirmezsiniz. Gerek müspet gerek menfi neyi düşünürseniz hayatınıza mutlaka onu geçirirsiniz. Düşünmediğiniz bir şeyi tesadüfi olarak yaptığınız oldu mu hiç? Belki yüzde bir, binde bir olmuştur. Ama bunlar istisnadır. İnsanın hayatına baktığınızda yaptığı şeyler, tamamen programladığı, planladığı, yapmak istediği ve bunun için de hayaller kurduğu, kalbinde yoğurduğu şeylerdir. Kalbinize haram sınırlarını aşacak bir duyguyu koymadan, hep helal vadide, kulvarda hayatınızı tanzim ederseniz, bu sefer kalbiniz de oruç tutar. Böyle oruç tutanların orucu da salih ve saliha kulların orucu olur. Nebiler ve Resullerin oruçlarının aynı olur. Asıl oruç da budur. Allah böyle bir oruç tutmayı nasip eylesin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.