Günler su gibi akıp gidiyor. "Mümin olma sorumluluğumuzu ne kadar yerine getirebiliyoruz?" sorusu önemli bir soru. Yarın hesap gününde sadece yaptıklarımızdan değil, muktedir olup da yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğimiz önemle belirtiliyor.Huzeyfe (ra)'den Peygamber (sav) şöyle demiştir; "Ruhumu elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, ya emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker görevini yerine getirirsiniz yahut Allah tez zamanda size azap gönderir ki; dua edersiniz de duanız kabul olunmaz." (Tirmizi).Samimi müminler olarak birbirimize iyiliği emretmemizi ve kötülükten sakındırmamız gerekiyor. Karşımızdakinin kalbini kırıp dökmeden yumuşaklıkla ve samimiyetle yapmamız gerekiyor bu uyarıları.Eğer karşı taraf da inancında samimi ise bizim uyarılarımızı hoş karşılar, hatta bu nedenle aramızda sıcak bir etkileşim de olabilir. Böyle bir tecrübeyi yaşadık.Biz karşımızdakinin iyiliğini düşündüğümüz için iyiliği emrediyor, kötülükten sakındırıyoruz. Tabii ki muhatap olduğumuz kişinin bize teşekkür etmesi gerekir.İyiliği emredip kötülükten men etme işini gerçekleştirirken bizim de bu yönde çabalarımızın olması gerekiyor ki iyiliği emredip kötülükten men etmenin bir anlamı olsun. Kendimizin uygulamadığı bir iyiliği emretmek, kendi yaptığımız bir kötülükten sakındırmaya çalışmak abes olur herhalde. Fakat zaman zaman böyle haller de yaşanmıyor değil, ne dersiniz?Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker yani iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, her müminin boynunun borcu olduğu anlaşılıyor. Hem hakkımız, hem de sorumluluğumuz."Tıpkı sizi ilk yarattığımız gibi, sizi tekrar yaratacağız. Bu bizim üzerimize bir vaaddir. Biz bunu mutlaka yapacağız" (Enbiya, 104). Yeniden yaratılmamızın gayesi hesaba çekilmek. İyiliği emredip, kötülükten sakındırmamız bir emirdir. Sorumluluk taşıyoruz."Bir kul dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, Allah da onun Kıyamet gününde ayıbını örter" (Müslim).İyiliği emredip, kötülükten sakındırma görevini yerine getirirken karşımızdakinin ayıbını da örtmüş oluruz, yeterince dikkatli ve duyarlı olursak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022