Emekli Tümgeneral Kuloğlu Türkiye'ye kurulan büyük tuzağı anlattı
Kuloğlu, “Irak'ın kuzeyindeki, özellikle ve özellikle Suriye'nin kuzeyindeki yapının bir özerk yapıyla Türkiye'ye bir bağlantı yapılsın ve bağlansın’ diye bir düşünce var. Bugün için bir özerk yapı ve eyalet yapısıyla bağlantı olur yarın öbür gün başka eyaletler bu sefer Türkiye'de gündeme gelmeye başlar ve Türkiye'nin güvenliği ve bekası ortadan kalkar” dedi.
15.11.2024 12:29:00
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu yeni anayasa, açılım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Öcalan'ı Meclis'e çağırmasıyla başlayan süreci değerlendirdi.
Kuloğlu şu değerlendirmeyi yaptı;
"Anayasal değişikliklerle Türkiye Cumhuriyeti'nin içerisinde ayrı bir yönetim tarzı oluşturmak, özerk yapılar vesaire oluşturmak için gayret var. Konu buraya doğru gidiyor. Şimdi böyle olunca bir tarafta PKK var, PKK'nın hamisi Amerika Birleşik Devletleri ve bir kısımda Batı. Şimdi siz PKK terör örgütüyle müzakere yapmaya kadar gittiniz daha önce, şimdi de bunun yolunu arıyorsunuz. PKK terör örgütü tutup da sizinle silah bırakmak için, müzakere yapmak için silahlarını bırakmaz birincisi bu. PKK terör örgütüyle de zaten müzakere yapılmaz, mücadele edilir ve bunu biz askeri alanda bugüne kadar başardık.
Bunun bundan sonraki amacı ayrı bir yönetim, ayrı bir devlet. Biz bu konuda mücadele ettik 40 yılı aşkın birsüredir. Askeri alanda bu konuda başarılı olamadılar, biz başarılı olduk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti başarılı oldu dolayısıyla bundan sonra bunu kalkıp da buradan çıkarıp siyasi alana taşıdığınız zaman elinizdeki bütün imkanları kaybedersiniz. Siyasi alan kaygan bir alandır, tehlikeli bir alandır. Sadece içeride değil bu sefer dış güçler de işin içine girer ve elinizdeki fırsatlar, elinizdeki kontrol elinizden kayar ve gider. Bir federatif yapıya, bir özerk yapıya arkasından da devletleşmeye doğru gider.
Biliyorsunuz bir büyük Kürdistan projesi var. Bunun bir Irak ayağı, bir Suriye ayağı, bir İran, bir de Türkiye ayağı var. Irak ayağı oluştu ve birözel yapı ortaya çıktı. Şimdi Suriye'de YPG vasıtasıyla, Suriye Demokratik Güçleri vasıtasıyla bir kontrol sağlandı. Amerika Birleşik Devletleri hamiliğini yapıyor, desteğini veriyor ve burada Suriye'nin üçte birini kontrol edebilir vaziyete geldiler.
Şimdi PKK silah bıraksa dahi PYD silah bırakmaz. Amerika Birleşik Devletleri katiyen zaten bu konudan taviz vermez. Dolayısıyla bu teşebbüs tamamen boşuna olan bir teşebbüs, bundan bir an evvel vazgeçilmesi lazım. Terörle mücadelede son zamanlarda gösterilen kararlılık da bundan vazgeçildiğini gösteriyor.
Ama bir diğer taraftan gerek Irak'ın kuzeyindeki, özellikle ve özellikle Suriye'nin kuzeyindeki yapı dağılmayacağına göre 'bunların Türkiye'nin kontrolünde, bir özerk yapıyla Türkiye'ye bir bağlantı yapılsın ve bağlansın' diye bir düşünce var. Bugün için bir özerk yapı ve eyalet yapısıyla bağlantı olur yarın öbür gün başka eyaletler bu sefer Türkiye'de gündeme gelmeye başlar ve Türkiye'nin güvenliği ve bekası ortadan kalkar.
Türkiye üniter bir devlettir, üniter bir yapıdır. Bu konuda da bir karikatür varbiliyorsunuz; Suriye'nin kuzeyi ve Irak'ın kuzeyindeki çekmişler Türkiye'nin içerisine almışlar ondan sonra bir bırakmışlar ucunu lastik gibi bu sefer Türkiye'nin Doğusu ve Güneydoğusu da gitmiş yani sonumuz böyle olur. Onun için bu konuya tevessül etmemek lazım."
Kuloğlu şu değerlendirmeyi yaptı;
"Anayasal değişikliklerle Türkiye Cumhuriyeti'nin içerisinde ayrı bir yönetim tarzı oluşturmak, özerk yapılar vesaire oluşturmak için gayret var. Konu buraya doğru gidiyor. Şimdi böyle olunca bir tarafta PKK var, PKK'nın hamisi Amerika Birleşik Devletleri ve bir kısımda Batı. Şimdi siz PKK terör örgütüyle müzakere yapmaya kadar gittiniz daha önce, şimdi de bunun yolunu arıyorsunuz. PKK terör örgütü tutup da sizinle silah bırakmak için, müzakere yapmak için silahlarını bırakmaz birincisi bu. PKK terör örgütüyle de zaten müzakere yapılmaz, mücadele edilir ve bunu biz askeri alanda bugüne kadar başardık.
Bunun bundan sonraki amacı ayrı bir yönetim, ayrı bir devlet. Biz bu konuda mücadele ettik 40 yılı aşkın birsüredir. Askeri alanda bu konuda başarılı olamadılar, biz başarılı olduk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti başarılı oldu dolayısıyla bundan sonra bunu kalkıp da buradan çıkarıp siyasi alana taşıdığınız zaman elinizdeki bütün imkanları kaybedersiniz. Siyasi alan kaygan bir alandır, tehlikeli bir alandır. Sadece içeride değil bu sefer dış güçler de işin içine girer ve elinizdeki fırsatlar, elinizdeki kontrol elinizden kayar ve gider. Bir federatif yapıya, bir özerk yapıya arkasından da devletleşmeye doğru gider.
Biliyorsunuz bir büyük Kürdistan projesi var. Bunun bir Irak ayağı, bir Suriye ayağı, bir İran, bir de Türkiye ayağı var. Irak ayağı oluştu ve birözel yapı ortaya çıktı. Şimdi Suriye'de YPG vasıtasıyla, Suriye Demokratik Güçleri vasıtasıyla bir kontrol sağlandı. Amerika Birleşik Devletleri hamiliğini yapıyor, desteğini veriyor ve burada Suriye'nin üçte birini kontrol edebilir vaziyete geldiler.
Şimdi PKK silah bıraksa dahi PYD silah bırakmaz. Amerika Birleşik Devletleri katiyen zaten bu konudan taviz vermez. Dolayısıyla bu teşebbüs tamamen boşuna olan bir teşebbüs, bundan bir an evvel vazgeçilmesi lazım. Terörle mücadelede son zamanlarda gösterilen kararlılık da bundan vazgeçildiğini gösteriyor.
Ama bir diğer taraftan gerek Irak'ın kuzeyindeki, özellikle ve özellikle Suriye'nin kuzeyindeki yapı dağılmayacağına göre 'bunların Türkiye'nin kontrolünde, bir özerk yapıyla Türkiye'ye bir bağlantı yapılsın ve bağlansın' diye bir düşünce var. Bugün için bir özerk yapı ve eyalet yapısıyla bağlantı olur yarın öbür gün başka eyaletler bu sefer Türkiye'de gündeme gelmeye başlar ve Türkiye'nin güvenliği ve bekası ortadan kalkar.
Türkiye üniter bir devlettir, üniter bir yapıdır. Bu konuda da bir karikatür varbiliyorsunuz; Suriye'nin kuzeyi ve Irak'ın kuzeyindeki çekmişler Türkiye'nin içerisine almışlar ondan sonra bir bırakmışlar ucunu lastik gibi bu sefer Türkiye'nin Doğusu ve Güneydoğusu da gitmiş yani sonumuz böyle olur. Onun için bu konuya tevessül etmemek lazım."