Sevgili okuyucular öyle bir maç oldu ki içinde anlatılabilecek onlarca hikaye var. Hangi birini anlatmak lazım.
Malum Fenerbahçe şampiyonluk peşinde rakibi Giresunspor düşmemeye çalışıyor ve teknik direktörünü daha yeni değiştirmiş.
Şimdi Fenerbahçe'yi mi eleştirmek lazım yoksa Giresunluları mı övmek gerekir bir kanaate varamıyorum.
Fakat sahadan istediğini alan Giresun oldu diyebilirim.
Çok büyük ihtimalle Fenerbahçe Giresun'da şampiyonluğu bıraktı ve hatta artık ikincilik bile tehlikede.
Şimdi Fenerbahçe'nin 68'de yediği gol maalesef Szalai'nin rakibe bir ikramı.
Szalai pozisyonda bir değil iki kere hata yapıyor. Önce havadan gelen topa müdahale edemiyor. Topun gerisinde kalıyor.
Sonra topu uzaklaştırmak isterken golün asistini yapan Giresunlu Serginho'ya sanki pas atıyor.
Szalai savruk bir oyuncu ve buna benzer birçok hatası sezon içinde oldu.
Tabii burda hemen söylemek lazım. Bu golden sonra hatalarını affettirmek için çok çalıştı.
İleri çıktı hücumlar hazırlamaya uğraştı ama sonuç alamadı.
Üzülerek söylemek lazım ki bütün bu çabaya rağmen asıl yapması gereken işi doğru yapamadığı için tüm eleştirileri göğüslemek zorunda.
Aslında Fenerbahçe maça kötü başlamadı. İlk yarı boyunca sahada çok iyi paslaşan ve oyunu kontrol eden bir takım vardı Fenerbahçe adına.
Benim çok beğendiğim dengeli tempo organize futbol anlayışını sahada yansıtan bir oyun vardı.
Seyrettiğim kadarıyla Mert Hakan Yandaş orta sahada maça çok istekli ve çalışarak başladı.
Bu maç Mert Hakan Yandaş'ın maçı olabilirdi. Fakat çok koştu koşmasına ama koştuğunun karşılığı kadar topla buluşamadı.
Tabii bu organizasyon açısından Fenerbahçe'yi eksik bıraktı.
Nitekim bence her şeye rağmen 60'ta Jesus Mert Hakan'ı oyundan alarak önemli bir riske girdi.
Neyse ki yerine giren Zajc oyunu Fenerbahçe adına sürükledi.
Her şeye rağmen Zajc'ın oyununun devamı gelmedi. O performansın yarım kalması Fenerbahçe'nin elini zayıflattı denebilir.
Bütün bunların yanında Batshuayi'nin üçüncü bölgede sürekli yaptığı top kayıpları ve topu bir türlü ilerde tutamaması bir diğer dezavantaj idi.
İlerde çift santrfor oynayan Fenerbahçe yeterli pozisyona da giremedi.
Fenerbahçe'de kötü performans gösteren oyuncuların başında Ferdi geliyordu.
Oyuna sonradan giren Pedro ve King'in de sahada bir varlık göstermediğini söyleyebiliriz.
Ferdi mesela 74'te Arda'dan aldığı pastan sonra yaptığı ortayı kalenin 7-8 metre üstünden auta yolladı. Alın size heba edilmiş bir hücum.
Osayi de çok kötüydü. Sonradan oyuna giren Osayi'nin olumlu bir katkısı olmadı.
Bir tek 78'de Giresun kontratağında kritik bir hamle ile hücumu kesti.
Karşılaşmanın son anlarında Fenerbahçe çok büyük efor sarf etse de bundan da sonuç alamadı.
90+9'da örneğin Crespo'nun kaçırdığı net bir pozisyon vardı. Bunları atmak lazım ama Fenerbahçe bir sonuç çıkaramadı.
Maçın hakemi Bahattin Şimşek 80'inci dakikaya kadar maçı iyi idare etti.
Fakat her şeye rağmen karşılaşma seksenden sonra kontrolünden çıktı. Bu anlarda sahaya iradesini yansıtamadı.
90+6'da Fenerbahçeli Osayi rakip teknik direktör İrfan Buz'u sportmenliğe aykırı bir hareket ile itiyor. Hakemin takdiri sarı kart oluyor. Burada Osayi'ye kırmızı kart çıkmalıydı.
Fenerbahçe lehine bir penaltı verildi bir de 10'da bir penaltı verilmedi. Her iki pozisyon da doğru takdir edildi. Tabii verilen penaltıda VAR uyarısı geldi.
Gerginlikler maç sonunda da sürdü. Bakalım PFDK ne kararlara varacak.
Şimdi Fenerbahçe şampiyonluğu bıraktı dedik ama ister misiniz bugün Galatasaray yenilsin.
O zaman bu sonuç iyi bir avantaj çünkü bir puan kazanılmış oluyor.
Şimdi bütün sorumluluk Fenerbahçe taraftarı üzerinde. Fenerbahçe'nin taraftarı kalan maçlarda strese neden olmamalı.
Taraftarlar neden Fenerbahçe'nin deplasmanda daha çok puan toplamasının sebebini bence iyi düşünmeli.
İşin açıkçası bence Fenerliler takımlarını çok geriyor. Buna hakları yok.
Kaçan şampiyonluklarda taraftarın da çok kusuru var. Bakalım yarış nasıl gelişecek.
Bu akşam Fenerbahçe için bir ümit doğacak mı? Ben biraz zor diyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025