logo
09 NİSAN 2025

Ehl-i Beyt şuuru kavgaları bitirecek

Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kavgaların sona ereceğini belirten hukukçu-yazar Oktay Doğan, "Böylece Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır"

02.11.2016 00:00:00
Bugün önemli bir gün. Türk milletinin ve topyekûn İslam âleminin, neden kargaşa içinde olduğunun, İslam'a yakışmayan işlerin neden yaygınlaştığının, neden insan hakkı ihlallerinin çok fazla olduğunun, neden sömürüldüğünün ve İslam devletlerinin, mezhep mensuplarının neden birbirine husumetle yaklaştığının teşhisi yapılacak. Bundan daha hayati olarak, tüm bu olumsuzluklardan kurtulmanın, Allah'ın ve yüce Resulü Hz. Muhammed (s.a.v.)'in razı olacağı ve insanlığa huzur ve güzellikler bahşedeceği bir kaliteye kavuşmanın nasıl gerçekleşeceği anlatılacak.

Benim konum gereği, Türk ve İslam neslinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri, bozulmanın nasıl ve neden gerçekleştiği ve tabii ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın emsalsiz eseri 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabından yararlanarak kötü gidişin nasıl durdurulacağı ve nasıl sağlıklı hale gelineceğini ortaya koymaya çalışacağım.
Türk milletinin mayasında Ehl-i Beyt var
Milletimizin mayasını Ehl-i Beyt çaldığı ve hamurunu da ulu erenler yoğurduğu için halkta büyük ölçüde çok nefis bir safiyet ve güzellik vardı. Toplumsal bünye sağlamdı. O yüzden toplumsal hastalıklar, fertlerde psikolojik rahatsızlıklar yok denecek kadar azdı. Bu safiyet büyük bir güç doğuruyordu. Oryantalistler, bu safiyetin devamı halinde "Türklerin devletlerini yıksak yenisini kurarlar" diyordu. İki önemli hasleti daha öne çıkıyordu:
1- Yöneten ile yönetilen arasında uçurum yoktu, "... yoksulla varsıl aynı safta namaz kılıyordu." (Bela Horvath- Anadolu 1913).
2- Türk Milleti ordusu ile içli dışlı idi. Ordusu ile bu kadar hemhal olan, onu 'Peygamber Ocağı' gören bir milletin devletini yıksanız o yenisini kurar tabii. O yüzden geleceğimizi elimizden almak isteyenler, ordu ile milletin arasına psikolojik ve fikri engeller konması için çalışmalar yaptılar.
Milletimizin sahip olduğu güzelliklerden bahsettik. Bir yabancının gözünden anlatalım. Macar Türkolog Bela Horvath, "Bir Türk'le ticaret yapıyorsan korkma. Senin hakkını senden iyi korur, tartıyı tam tartar, paranın üstünü tam verir" diyor. Yine, "Son derece nazik bir millet, kabalık affedilmez suç" diyor. "Pazar yerlerinde bağırmaya çağırmaya rastlamazsınız, herkes sükûnet içinde müşterisini bekler" diyor.
İstatistiklere bakınca İstanbul ile Paris, Londra vs. gibi şehirler arasında suç işleme, ahlaksızlık vs. konularında uçurum olduğunu görmekteyiz. Toplumsal bünyenin bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu ve bunun da milletimizi koruduğunu gören şer güçler her zaman kendilerini kalıcı başarıya götüreceklerini düşündükleri için milletin üstün hasletlerini bozmaya çalışmışladır.
İngiliz Sömürge Bakanı şöyle diyor: "Biz İspanya'yı kâfirlerden (yani Müslümanlardan) şarap ve fesatla geri aldık. Bu iki güçle diğer bütün toprakları da almalıyız." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler, s.66).
Humpher hatıratında, "Müslümanların imanları ellerinden alınarak, tıpkı Endülüs gibi İslam dünyası Hıristiyanlaştırılacaktır" demektedir. (a.g.e., s.66)
Türkler nasıl mahvedilir?
Devrin Fener Patriği Grigoryos, Rus Çarı 1. Alesandr'a yazdığı ve Türklerin nasıl mahvedileceğine dair görüşlerini içeren mektubunda; "Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayri mümkündür. Çünkü Türkler, başka milletleri gurur ve ifrada sevk edecek zaferler önünde olduğu kadar her türlü ümitleri kaybedecekleri mağlubiyetlere ve felaketlere karşı sakin, sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefislerine fevkalade düşkündürler. Ferdi iradelerin üstündeki hadisatı değişmez mukadderat sayma inancındadırlar" demektedir.
"Manevi mihraklardan mahrum oldukları gün Türkleri, kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kuvvetleri sarsılacak ve ancak o zaman maddi vesaitin faikiyetine istinat edilerek Türkleri yıkmak mümkün olacaktır" şeklindeki yaklaşımları neyi hedeflediklerini ortaya koymaktadır.
"Ailelere nüfuz ederek, baba-evlat ilişkileri sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek, artık büyüklerin nasihatlerinin dinlenmeyeceği derecede bozulmaya çalışılmalıdır."
Ajan Humpher'ın hatıratında, Sömürgeler Bakanı'nın Yardımcısının sözlerine yer veriyor. İslam ülkelerinde 5 bin ajanlarından bahsediyor ve bunun 100.000'e çıkarılacağını söylüyor ve devam ediyor: "İslam topraklarına musallat olacağız, tüm İslam ahkâmını mahvetmeye koyulacağız. Ben sana müjde veriyorum, bir asır zarfında istediklerimize kavuşacağız. Eğer bugünkü İngiliz nesli gelecekteki zaferleri göremeyecek olsalar bile sonraki evlatlarımız mutlu günleri görecektir.
(...) Orta halli aileler için yaptırdığımız okullarda çocukları eğitmeliyiz. O bölgede çok sayıda kilise inşa etmeliyiz. İçki, kumar ve fuhşu öyle yaygınlaştırmalıyız ki genç nesil dinden tamamen yüz çevirsin. İslam ülkeleri yöneticileri arasında anlaşmazlık ve keşmekeşliği körüklemeliyiz. Fitne ve Kargaşa ateşini tutuşturmalıyız.
(...) Neticede İslam âlimleri, devlet ve halk arasındaki güçlü ilişki, birlik-beraberlik kopacak; işte tam o sırada yıkıcı ve yakıcı savaş ateşleri tutuşturulacak. Ve İslam'ın kökünü bu ülkelerde dipten kazıyacağız."
İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor
İslam ülkelerde yaşananlar ile bu söylenenler arasında paralellik açıkça görülüyor. O zaman fitne ateşini kimin yaktığını, savaşları kimlerin organize ettiğini anlıyoruz.
Tutuşturulan fitne ateşi İslam ülkelerini kana buluyor. Milyonlarca masum zulmün elinde inliyor. İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor.
Özellikle son 14-15 yıldır Müslümanın ölçüsü daha da bozulmuş durumda. Müslümanım diyenler haramı savunur oldu. İlk defa Müslümana karşı kâfir ile işbirliği yapıldı. Bu da milletin imanını vurdu. Çünkü iki cürüm de imanı giderir. İmanını kaybedenin de feraset ve basiret sahibi olması ve fert ve toplum planında karşı karşıya olduğu tehditleri görmesi mümkün değildir.
Bozucular, yakıcılar, yıkıcılar yaşadığımız dünyayı cehenneme çeviriyorlar. Ama aynı anda hakkı ve hakikati çok güzel yaşayan ve dünyaya gösteren insanlar da var.
Yanan fitne ateşini söndürmek için gece gündüz çalışan bir ilim, fikir ve gönül adamı var. İmanının ölçüsü ile baktığı için, uzun yıllardır gece gündüz çalıştığı, elde demir asa, ayakta demir çarık bıkmadan usanmadan koşturduğu milleti ayıktırmaya çalıştığı için kimsenin göremediğini görüyor. Çözümsüz zannedilen sorunlara çözümler üretiyor.
Böyle bir insan ile olmak bize güven veriyor. Böyle bir insan ile olmak kesinlikle nasiptir. Nasibi olmayan bir insanın onunla olması asla mümkün değildir. Buna Allah müsaade etmez. O yüzden dua edelim, nasipli olalım, doğru ile olalım ve hem dünyada hem da ahirette kazançlı çıkalım.
Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kendimize çeki düzen verirsek kavgalar sona erecektir. Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabının son paragrafı ile bitirelim:
"Milletçe örfümüze, âdetimize, geleneğimize, kültürümüze sahip çıkarak, milli ve dini değerlerimizi baş tacı etmek suretiyle siviliyle, askeriyle, işçisiyle, çiftçisiyle, amiriyle, memuruyla kısacası yediden yetmişe millet bireylerinin bir bünye gibi bir ve beraber olması lazımdır."
(Bu konuşma, hukukçu-yazar Oktay Doğan tarafından, İstanbul'da gerçekleştirilen Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yapılmıştır).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
123456789101112131415
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
Türkiye listede var mı?
En zengin şehirlerin çoğu Amerika'da
CHP'nin yol haritası belli oldu
İlk miting yarın Şişli'de
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.