Bursa'da geçen hafta düzenlenen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nun kapanışında tarihi bir konuşma yapan Prof. Dr. Baş, "Ehl-i Beyt imandır, Ehl-i Beyt itaattir, Ehl-i Beyt teslimiyettir, vuslattır, haktır ve hakikattir" dedi
Bursa'da 22-23 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve Türkiye'nin yanı sıra Tataristan'dan Tanzanya'ya 30 ülkeden alim ve uzmanın katıldığı Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nun kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt, Kuran'ın aynası, Hazreti Fahri Alem Efendimizin Kur'an diyerek yaşadığı aile hayatıdır. Özetlersek Ehli Beyt, Kuran'ın Hz. Muhammed modelidir" dedi. Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Bu Allah sevgisinin yaşanması, Allah korkusunun bir hayat tarzı haline gelmesidir. Ehl-i Beyt imandır, Ehl-i Beyt itaattir, Ehl-i Beyt teslimiyettir, vuslattır, haktır ve hakikattir. Madem ki Ehl-i Beyt Kuran'ın yaşanan canlı peygamber örneğidir, o halde Ehl-i Beyt sabırdır, kanaattir, tevekküldür, kulluktur, cehttir, gayrettir, himmettir, şefaattir hülasa Ehl-i Beyt İslamın kamil insan örneğidir.Bunun örneği Rahmeten li Alemin olan Peygamber'di (s.a.v.), sonra Hz. Ali'dir, Hz. Fatıma'dır, Hz. Hasan'dır, Hz. Hüseyin'dir. Daha sonra da onların yaşam tarzını hayatına geçiren Ehl-i Beyt soyundan gelen imamlardır. İmam Zeynel Abidin'dir, Muhammed Bakır'dır, Caferrü's-Sadık'tır, İmam Musa Kazım'dır, İmam Aliyü'r-Rıza'dır, İmam-ı Taki'dir, İmam-ı Naki'dir, İmam Hasanü'l-Asker'dir, İmam Muhammed Mehdi'dir (a.s.). Sonra bu sülbden, bu temiz yoldan gelen zevattır. Resul-i Ekrem Ehl-i Beyt'i hakkında bakın neler buyurmuştur. Ebuzer-i Gıfari'den rivayet edilen bir hadis-i şerif: "Benim Ehl-i Beyt'imin sizin çinizdeki misali Hz. Nuh'un kavmi içerisinde Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur." (Bu hadisin geçtiği birkaç eser; Suyuti Tefsiri, Hulafa, 573. sayfa; Hafız Taberani'nin Mucemi'l-Kebir ve Mucemi'l-Sagir, 78. sayfa)Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Yıldızlar yeryüzü halkını boğulmaktan kurtaran güvencelerdir. Ehl-i Beyt'im yeryüzü halkını ihtilaflardan koruyan güvencelerdir." (El Müstedrek, Hakim, c. 3, sayfa 149).Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: "Ali (a.s.) Kur'an iledir. Kur'an da Ali (a.s.) iledir. Bunlar Kevser havuzunun başında bana gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar." (Mustedrek-u Ala's-Sahihayn, c. 3, s. 124)Tirmizi, Huzeyfe'den rivayet etmiştir. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bu (gördüğüm) melek, bu geceden önce yeryüzüne asla inmemiş olan bir melektir. O Rabbinin selamını bana ulaştırmak ve Fatıma'nın cennet kadınlarının en üstünü, Hasan ve Hüseyin'in cennet gençlerinin efendileri olduğunu müjdelemek için gelmiştir." (Sünen-i Tirmizi, Kitabu'l-Menakıb, 31. Bab, Menakıbu'l-Hasan ve'l Hüseyn, Hadis: 3781, c. 2, s. 306).
İbadet konusunda en büyük örnekProf. Dr. Baş, Hz. Peygamber'in ibadet konusunda en büyük örnek olduğuna işaret ederek, şunları ifade etti: "İbadet konusunda Hz. Peygamber (s.a.v.) en büyük örnektir. Hz. Aişe'den gelen bir hadiste, sabahlara kadar namaz kılmaktan ayaklarının şiştiği bir anda niçin bu kadar kendisini yorduğu sorulduğunda, ben şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.v.) günahtan beri olmasına rağmen, günde en az yetmiş defa tevbe istiğfar ettiği ve sahabesine de bunu tavsiye ettiği hadislerle sabittir. Yine Hz. Aişe'ye Resulullah'ın ahlakı sorulduğunda: "O'nun ahlakı Kur'an'dır" demiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Kur'an'ın müşahhas halidir. O, yaşayan Kur'an'dır. Hz. Peygamber (s.a.v.) sülbünü devam ettirecek kızı Hz. Fatıma (a.s.) henüz dünyaya gelmeden Cebrail aracılığı ile gelen bir emre göre, kırk sabah hanımı Hz. Hatice'den uzaklaşmıştır. Fatıma (a.s.) Hz. Cebrail'in Resulullah'a getirdiği cennet meyvesini yemesinden sonra annesinin rahminde vücut bulmuştur." (Biharu'l-Envar, c. 16, sayfa 79-80).
Bursa'da 22-23 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve Türkiye'nin yanı sıra Tataristan'dan Tanzanya'ya 30 ülkeden alim ve uzmanın katıldığı Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nun kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt, Kuran'ın aynası, Hazreti Fahri Alem Efendimizin Kur'an diyerek yaşadığı aile hayatıdır. Özetlersek Ehli Beyt, Kuran'ın Hz. Muhammed modelidir" dedi. Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Bu Allah sevgisinin yaşanması, Allah korkusunun bir hayat tarzı haline gelmesidir. Ehl-i Beyt imandır, Ehl-i Beyt itaattir, Ehl-i Beyt teslimiyettir, vuslattır, haktır ve hakikattir. Madem ki Ehl-i Beyt Kuran'ın yaşanan canlı peygamber örneğidir, o halde Ehl-i Beyt sabırdır, kanaattir, tevekküldür, kulluktur, cehttir, gayrettir, himmettir, şefaattir hülasa Ehl-i Beyt İslamın kamil insan örneğidir.Bunun örneği Rahmeten li Alemin olan Peygamber'di (s.a.v.), sonra Hz. Ali'dir, Hz. Fatıma'dır, Hz. Hasan'dır, Hz. Hüseyin'dir. Daha sonra da onların yaşam tarzını hayatına geçiren Ehl-i Beyt soyundan gelen imamlardır. İmam Zeynel Abidin'dir, Muhammed Bakır'dır, Caferrü's-Sadık'tır, İmam Musa Kazım'dır, İmam Aliyü'r-Rıza'dır, İmam-ı Taki'dir, İmam-ı Naki'dir, İmam Hasanü'l-Asker'dir, İmam Muhammed Mehdi'dir (a.s.). Sonra bu sülbden, bu temiz yoldan gelen zevattır. Resul-i Ekrem Ehl-i Beyt'i hakkında bakın neler buyurmuştur. Ebuzer-i Gıfari'den rivayet edilen bir hadis-i şerif: "Benim Ehl-i Beyt'imin sizin çinizdeki misali Hz. Nuh'un kavmi içerisinde Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur." (Bu hadisin geçtiği birkaç eser; Suyuti Tefsiri, Hulafa, 573. sayfa; Hafız Taberani'nin Mucemi'l-Kebir ve Mucemi'l-Sagir, 78. sayfa)Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Yıldızlar yeryüzü halkını boğulmaktan kurtaran güvencelerdir. Ehl-i Beyt'im yeryüzü halkını ihtilaflardan koruyan güvencelerdir." (El Müstedrek, Hakim, c. 3, sayfa 149).Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: "Ali (a.s.) Kur'an iledir. Kur'an da Ali (a.s.) iledir. Bunlar Kevser havuzunun başında bana gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar." (Mustedrek-u Ala's-Sahihayn, c. 3, s. 124)Tirmizi, Huzeyfe'den rivayet etmiştir. Resulullah şöyle buyurmuştur: "Bu (gördüğüm) melek, bu geceden önce yeryüzüne asla inmemiş olan bir melektir. O Rabbinin selamını bana ulaştırmak ve Fatıma'nın cennet kadınlarının en üstünü, Hasan ve Hüseyin'in cennet gençlerinin efendileri olduğunu müjdelemek için gelmiştir." (Sünen-i Tirmizi, Kitabu'l-Menakıb, 31. Bab, Menakıbu'l-Hasan ve'l Hüseyn, Hadis: 3781, c. 2, s. 306).
İbadet konusunda en büyük örnekProf. Dr. Baş, Hz. Peygamber'in ibadet konusunda en büyük örnek olduğuna işaret ederek, şunları ifade etti: "İbadet konusunda Hz. Peygamber (s.a.v.) en büyük örnektir. Hz. Aişe'den gelen bir hadiste, sabahlara kadar namaz kılmaktan ayaklarının şiştiği bir anda niçin bu kadar kendisini yorduğu sorulduğunda, ben şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.v.) günahtan beri olmasına rağmen, günde en az yetmiş defa tevbe istiğfar ettiği ve sahabesine de bunu tavsiye ettiği hadislerle sabittir. Yine Hz. Aişe'ye Resulullah'ın ahlakı sorulduğunda: "O'nun ahlakı Kur'an'dır" demiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Kur'an'ın müşahhas halidir. O, yaşayan Kur'an'dır. Hz. Peygamber (s.a.v.) sülbünü devam ettirecek kızı Hz. Fatıma (a.s.) henüz dünyaya gelmeden Cebrail aracılığı ile gelen bir emre göre, kırk sabah hanımı Hz. Hatice'den uzaklaşmıştır. Fatıma (a.s.) Hz. Cebrail'in Resulullah'a getirdiği cennet meyvesini yemesinden sonra annesinin rahminde vücut bulmuştur." (Biharu'l-Envar, c. 16, sayfa 79-80).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.