BO?ULAN ADAM
Boğulduğuna dair haber çıkartan muzip yazarla ilgili haber şöyle: "Tarsus- Refik Halit ile Alemdarcı Kadir Pehlivan, Amik gölünde ördek avlarken boğulmuşlardır. Halep'de yayınlanan bir gazete bu münasebetle siyah çerçevelerle yayınlanmıştır. Kazaya her iki avcının sandalına doğru gelen bir timsah sebebiyet vermiştir. Ayakta ördeklere doğru ateş etmekte olan Pehlivan Kadir bu sırada muvazenesini kaybederek sandalın içine yuvarlanmış ve sandal, vukua gelen sarsıntı yüzündan devrilmiştir. Göle düşen Refik Halit ile Pehlivan Kadri yüzme bilmediklerinden dolayı boğulmuşlardır." Bu haberin sonunda da kazadan sonra yüzerek sahile çıkan sandalcının her iki yazarın sulara gömülmesinden sonra timsahın da göle daldığını ve iki cesedi bir daha göremediğini belirtiyor. Yapılan araştırmadan da herhangi bir sonuç alınamadığını ifade ediliyor...
KIZAMIK ŞİİR
Bir çok hikayecinin ve romancının ilk yazıları şiirdir. Ne var ki, şiirde dikiş tutturamayacağını gören pek çok akıllı edebiyatçı hikaye ve roman vadilerine yönelirler. Mesela " Akşam Güneşi"nin yazarı Reşat Nuri Güntekin, kendisine "Bir çok romancılar yazı hayatına şiir yazarak başlamışlardır. Ya siz?" diye soran gazeteciye şu cevabı verir:"Ben de öyle. Esasen bu kızamık gibidir.Hep onunla başlar."
DARA?ACINDAKİ KİRPİ
Refik Halit, iki defa daha "ölür". Biri sürgün hayatının başında öteki ise sonunda. Refik Halit, 1923 yılında Lübnan'da ilk ikamet ettiği sırada bir arkadaşıyla plan yaparlar. Üzerlerine beyaz bir fistan geçirirler, göğüslerine de birer yafta koyarlar. Ve boyunlarına ip geçmiş de idam edilmiş gibi tanıdıkları akraba bir gence fotoğraflarını çektirirler. Aradan yıllar geçer. Fotoğrafı çeken genç İstanbul'a döner ve resmi ikdam gazetesine gösterir, hikayeyi anlatır. Gazete yöneticileri bunu yayınlamak ister, gence yüklü bir para ödeyerek fotoğrafı alırlar. Ertesi gün de "Kirpi dar ağacında" ve "Refik Halid'le arkadaşı dar ağacında" başlıkları kullanılarak ünlü yazarın idam edildiği haberi verilir. Yazının sonuna da "tafsilat, yarınki nüshamızda" diye yazılır. Tabii ki meraklı okuyucu tarafından kapışılan gazete, ertesi gün de yok satar. Ama aynı yazının sonunda bunun bir şakadan ibaret olduğu vurgulanır.
Boğulduğuna dair haber çıkartan muzip yazarla ilgili haber şöyle: "Tarsus- Refik Halit ile Alemdarcı Kadir Pehlivan, Amik gölünde ördek avlarken boğulmuşlardır. Halep'de yayınlanan bir gazete bu münasebetle siyah çerçevelerle yayınlanmıştır. Kazaya her iki avcının sandalına doğru gelen bir timsah sebebiyet vermiştir. Ayakta ördeklere doğru ateş etmekte olan Pehlivan Kadir bu sırada muvazenesini kaybederek sandalın içine yuvarlanmış ve sandal, vukua gelen sarsıntı yüzündan devrilmiştir. Göle düşen Refik Halit ile Pehlivan Kadri yüzme bilmediklerinden dolayı boğulmuşlardır." Bu haberin sonunda da kazadan sonra yüzerek sahile çıkan sandalcının her iki yazarın sulara gömülmesinden sonra timsahın da göle daldığını ve iki cesedi bir daha göremediğini belirtiyor. Yapılan araştırmadan da herhangi bir sonuç alınamadığını ifade ediliyor...
KIZAMIK ŞİİR
Bir çok hikayecinin ve romancının ilk yazıları şiirdir. Ne var ki, şiirde dikiş tutturamayacağını gören pek çok akıllı edebiyatçı hikaye ve roman vadilerine yönelirler. Mesela " Akşam Güneşi"nin yazarı Reşat Nuri Güntekin, kendisine "Bir çok romancılar yazı hayatına şiir yazarak başlamışlardır. Ya siz?" diye soran gazeteciye şu cevabı verir:"Ben de öyle. Esasen bu kızamık gibidir.Hep onunla başlar."
DARA?ACINDAKİ KİRPİ
Refik Halit, iki defa daha "ölür". Biri sürgün hayatının başında öteki ise sonunda. Refik Halit, 1923 yılında Lübnan'da ilk ikamet ettiği sırada bir arkadaşıyla plan yaparlar. Üzerlerine beyaz bir fistan geçirirler, göğüslerine de birer yafta koyarlar. Ve boyunlarına ip geçmiş de idam edilmiş gibi tanıdıkları akraba bir gence fotoğraflarını çektirirler. Aradan yıllar geçer. Fotoğrafı çeken genç İstanbul'a döner ve resmi ikdam gazetesine gösterir, hikayeyi anlatır. Gazete yöneticileri bunu yayınlamak ister, gence yüklü bir para ödeyerek fotoğrafı alırlar. Ertesi gün de "Kirpi dar ağacında" ve "Refik Halid'le arkadaşı dar ağacında" başlıkları kullanılarak ünlü yazarın idam edildiği haberi verilir. Yazının sonuna da "tafsilat, yarınki nüshamızda" diye yazılır. Tabii ki meraklı okuyucu tarafından kapışılan gazete, ertesi gün de yok satar. Ama aynı yazının sonunda bunun bir şakadan ibaret olduğu vurgulanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.