Düşenler düşünmeyenlerdir

Düşünmeyi iş edinmiş, düşünceyi meslek edinmiş toplumlar kendileri için kurulmuş olan düşünce tuzaklarına kolay kolay düşmezler.

Düşünmeye zaman ayıran, düşünceye yatırım yapan ve düşünceye adanmış uzmanlar yetiştiren milletler, kendileri aleyhine kötü düş görenleri dahi sezerler, hissederler ve ona göre de tedbirlerini alırlar.

Düşünmeyi terk edenler, düşünceye yeterince ve gereğince yatırım yapmayan toplumlar, başkaları tarafından başlarına örülen çoraplardan zamanında haberdar olamazlar ve dolayısıyla başlarını bir türlü dertten kurtaramazlar.

Sürekli tora düşenler, devamlı tuzağa düşenler düşünmeyi terk edenlerdir ve düşünceye yatırım yapmayanlardır.

Her kim kendisine hangi bilim dalını seçmiş ise, hangi alanda çalışarak maaş alıyor ve ekmek parası kazanıyorsa, seçtiği o bilim dalında kafa çatlatarak, dirsek çürüterek ve dahi kılı kırk yararak o bilim dalının aranan ve sorulan bilim insanı olmak zorundadır.

Ülkeyi yönetmekte olan siyasi kadrolar, düşünmeyi kendisine iş edinmiş, meslek olarak seçmiş olan düşünce insanlarını her bakımdan rahat bırakmalıdırlar, işlerini kolaylaştırıp yollarını açmalıdırlar.

Yöneticilerin ilk önce yapmaları gereken, yönettikleri toplumun her türlü müşküllerini hallederek, var olan problemlerini çözerek onların bilime, sanata, kültüre ve edebiyata daha fazla meyletmelerini sağlamak olmalıdır.

Söylemleri ve eylemleri ile siyasi kadrolar, hem hukuka, hem yargıya hem de düşünce dünyasına asla müdahale etmemelidirler.

Düşünen, düşünmeyi iş edinmiş olan ve işi düşünce üretmek olan bilim insanları, her meslek gurubundan daha fazla bağımsızlığa ve özerkliğe muhtaçtırlar.

Düşünce üretmeyi, kendi branşlarında içerik üretmeyi meslek edinmiş olan düşünce insanları da kesinlikle asli işlerini terk edip siyasetin sıcak gündemine kendilerini kaptırarak kıymetli vakitlerini heba etmemelidirler.

Fert bazında düşenler düşünmeyenlerdir.

Toplum bazında düşenler, düşünürler yetiştirmeyen ve düşünceye yatırım yapmayanlardır.

Şu da bir gerçektir ki; düşünürlerine kulak verip onların çözüm yollarını anlamak için de düşünen bir toplum olma zorunluluğu vardır.