Dünyanın ve Türkiye'nin renkleri İstanbul'da buluştu
Trabzon, Samsun, Diyarbakır, Bingöl, Van, Bitlis... 60'tan fazla ilimiz ile 70 ülke sahip oldukları güzellikleri İstanbul'da düzenlenen EMITT Fuarı'nda sergiliyor
25.01.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / İSTANBUL İstanbul'da Beylikdüzü'nde bulunan TÜYAP Fuar Merkezi'nde 17. kez düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'na (EMITT) çok sayıda ilimiz ile 70 ülke katılıyor. Turizm sektöründe hizmet veren otel ve tur operatörlerinin katıldığı Fuar'da bu yıl ilk kez yöresel ürünlerin satıldığı salon da yer alıyor. Burada Trabzon'dan tereyağı ve Vakfıkebir ekmeği, Artvin'den kestane balı, Kars'tan gravyer peyniri ile özel kaşar peyniri, Erzincan'dan deri tulum peyniri, Kastamonu'dan özel yapım keçi peyniri, Gümüşhane'den köme ve pestil satın alabilmek mümkün. Hatay'ın künefesini yine burada tadabilmek imkân dahilinde. Kuşkusuz fuarın en fazla ilgi çeken standları "illerimizin tanıtıldığı" salonlarda yer alıyor. Doğu illeri geçen yıllarda olduğu gibi yine çok canlı. Sıra gecesi de var, türkü de, yemek de içmek de... Bu sene özellikle Diyarbakır öne çıkıyor! Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, fuarın açıldığı gün standa gelerek tanıtım faaliyetlerine katıldı. Burada Diyarbakır'ın meşhur burma kadayıfını tadabilmek mümkün, tabii ki ücretini ödeyerek. Kadayıf da hemen oracıkta ustalarca hazırlanıp servis ediliyor! Burma kadayıfın nasıl yapıldığına da şahit olabilirsiniz. Karadeniz havası İstanbul'da Bu yıl Samsun standı da hareketli. Samsun'un iki yerel tadı olan "nokul ve kıvratma" baş rollerde yer alıyor. Trabzon ise çok renkli gelmedi bana. Stand iyi ama içi hareketli değil. Tıpkı Konya standında olduğu gibi... Rize'nin standında ise çay içip kivinin akibetini konuştuk. Karadeniz'de alternatif ürün olarak takdim edilen kivi de aslında yetiştiricisine para kazandırmıyor. Bana verilen bilgiye göre, kivinin kilosu bahçede 1.20 TL. İstanbul'daki marketlerde ise kalitesine ve satış semtine göre 3 - 6 TL arasında yer alıyor. Nasıl çay Rizeliye para kazandırmıyorsa, kivi de maddi yönden atmin etmiyor. Ege ve Akdeniz'in turistik illerinin de tadı tuzu yok. Anlaşılan tanıtıma pek ihtiyaçları kalmamış. Olan tanıtım da Batı tarzı, insanın içini ısıtmıyor. Dünya da burada Fuarda en fazla ilgiyi 'illerimizin tanıtıldığı stand'lar çekiyor. Arjantin'in konuk ülke olduğu fuarda ilgi çeken ülke standları arasında Malezya, Mısır, Libya, Endonezya, Brezilya, Tataristan ve Kazakistan da yer alıyor. Maldivler ilk kez EMITT'e geldi ama bu "adalar ülkesi"nde adam gibi tatil yapmak için hatırı sayılır servete sahip olmak gerekiyor. Zira bir haftalık tatil bazı adalarda kişi başı 15 bin dolara kadar çıkabiliyor. Libya görkemli bir stand hazırlatmış ama neyi pazarladıklarını anlayamadım. Gerçi dünyada en iyi korunan antik kent Libya'da yer alıyor. Trablus'a 80 kilometre mesafede bulunan Leptis Magna, Milattan Sonra 200 yıllarında Roma İmparatoru Semtimus Severus zamanında en parlak dönemini yaşadı. Antik kent, Libya'nın NATO tarafından işgal edildiği dönemde hasar görmedi. Fuarın aktif ülkelerinden biri de Mısır. Ülkede yaşanan çalkantı sonrasında turist sayısının azalması, turizm otoritelerini tanıtıma ağırlık vermeye yöneltti. Mısır gerçekten de güzel bir ülke. Tıpkı Fas gibi. Her iki ülkenin de İslam ve Türk tarihinin izlerini görebilmek için mutlaka ziyaret edilmesi gerekiyor. Fuara Avrupa ülkeleri yeterince ilgi göstermiyor. Benim tespit edebildiğim ülkeler arasında İtalya, Yunanistan, Moldova, Rusya (Tataristan) yer alıyor. Mesela dünyanın en fazla turisst çeken ülkesi Fransa fuarda yok, zira Fransızlar turisti çekmekten ziyade itiyor. Öyle ya senede gelen 75 milyon insanla başedebilmek kolay değil! Siirt'in merakla beklenen ışık hadisesi Fuarda Marifetname'nin yazarı İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Siirt Tillo'da kurduğu Güneş Hadise'si de canlandırılıyor. Siirt iki yıldan beri Emitt Turizm Fuarına katılıyor. Işık hadisesi şöyledir: İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hocası için yaptırdığı ve kendisinin de için de hocasının ayak ucuna defnedilmeyi vasiyet ettiği astronomi ve mimari bilim harikası türbenin yanısıra 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kule yapar. Bu türbenin tam doğusundaki duvarı harçsız taşlarla inşa eder. Gece ve gündüzün eşit olduğu ve yeni yılın başlangıcı olan 21 Mart'ta güneş bu duvarın ardından doğmakta. Tepeden ve duvardan dolayı bütün Tillo gölgede kalırken, duvardaki açıklıktan giren güneş ışığı, türbenin kulesine, oradan da kırılarak türbenin penceresinden içeri girer ve hocası İsmail Fakirullah Hazretleri'nin başucunu bir kaç saniye aydınlatır. Bununla ilgili olarak İbrahim Hakkı Hazretleri, "Yeni yılda doğan güneş ilk olarak hocamın baş ucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi istemem" diyerek, hocasına olan saygısını göstermekte. Maalesef bu sistem türbenin restorasyonunda bozulmuş yerli ve yabancı birçok bilim adamının uğraşmasına rağmen düzeltilememişti. Son yapılan çalışma ile sistem yeniden aslına döndürüldü. Şimdi Siirtli 21 Mart'ı bekliyor, tabii ki Türkiye de! Tatil pazarlamacıları ağırlıkta EMITT Fuarı'nda ağırlık tatil pazarlamacılarında... Çok sayıda salonda otellerin tanıtımları yer alıyor. Tur operatörleri de yine fuara hâkim durumda. Mütedeyyin kitleye hitap eden oteller ile tur operatörleri de bu sene daha da öne çıkmaya başladı. Ancak bu kitleye hitap eden nitelikli otel sayısının 5'i geçmediğini vurgulamam gerekiyor. Yani hâlâ daha bu alanda yeterli yatırım yapılmış değil... Bir de bu oteller İslam dünyasınden müşteri çekemiyor. Oysa diğer tarz oteller Avrupa ve Rusya'ya ağırlıklı olarak çalışıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.