Dünya genelinde yatırımcıların küresel büyüme ve kar beklentisine karşı güveni azalıyor. Özellikle Avrupa ülkelerinin içine düştüğü borç krizi Euro Bölgesi'ne ilişkin beklentilere zarar veriyor
YENİ MESAJ - NEW YORK VE LONDRA
Bank of America Merrill Lynch Mayıs ayı Fon Yöneticileri Araştırması'na göre, yatırımcıların küresel büyüme ve şirket karları beklentileri konusundaki güvenleri azaldı. Katılımcılar arasında gelecek 12 ayda ekonominin güçleneceğine inananların oranı net yüzde 10'a düştü. Bu oran Nisan ayında net yüzde 27 ve Şubat gibi yakın bir geçmişte ise net yüzde 58'di. Benzer şekilde katılımcıların yalnızca yüzde 9'u önümüzdeki yıl şirket kârlarında iyileşme bekliyor.
Avrupa ekonomisi kriz sinyali veriyorKatılımcıların güvenindeki azalma en belirgin olarak Avrupa bölgesinde gözleniyor. Mayıs ayında bu bölgedeki katılımcıların net yüzde 8'i önümüzdeki yıl bölge ekonomisinin zayıflayacağını düşünüyor. Bu da beklentilerin negatife dönmesine yol açıyor. Sadece 2 ay önce katılımcıların yüzde 32'si ekonominin güçleneceğini tahmin ederken, yatırımcıların Avrupa Bölgesi devlet borçları krizini küresel olarak en büyük ek risk kabul etmeleri nedeniyle beklentiler tersine döndü. Böyle düşünen yatırımcıların oranı Nisan ayında yüzde 21'den Mayıs ayında yüzde 36'ya çıkmıştır. Büyüme beklentilerinin azalması ve enflasyon kaygılarının durulması ABD'deki faiz oranlarının yükselmesine ilişkin beklentilerinin de ertelenmesine yol açıyor. Nisan araştırmasında katılımcıların yüzde 69'u ABD Merkez Bankası'nın faizlerdeki ilk artışı bu yılın sonunda gerçekleştireceği beklentisindeydi. Şimdi ise katılımcıların yüzde 72'si bu durumun 2012'de gerçekleşeceği düşünüyor.
Yükselen piyasalar tercih ediliyorBölgesel fon yöneticilerinin net yüzde 28'i (bu oran Mart ayında net yüzde 15'ti) Çin ekonomisinin önümüzdeki yıl zayıflayacağı beklentisini taşıyor. Buna rağmen ve diğer önemli BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ekonomilerine duyulan güvenin azalmış olmasına rağmen, yükselen piyasaların hisse senetlerine yönelik plasmanlar artmaya devam ediyor. Katılımcıların net yüzde 29'u yükselen piyasaların hisse senetlerinde gösterge üstü konumda bulunuyor. İki ay önce net "yüzde 0" olan bu oran, bu ay tüm bölgeler içinde görülen en yüksek oran. Bu olumlu tutum kısmen yükselen piyasalardaki kazanç beklentisini yansıtıyor. Katılımcıların net yüzde 19'u yükselen piyasalar kurumsal hisse senetlerinin kâr artışı bakımından ABD'den sonra en iyi konumlanmış hisse senetleri olduğu görüşünde. Bu tutum aynı zamanda yükselen piyasaların iç talebine yönelik iyimserlik artışını da yansıtıyor. Bunu yükselen piyasa hisse senetlerindeki en büyük itici unsur olarak gören katılımcıların oranı geçtiğimiz aya kıyasla yüzde 5 artarak bu ay net yüzde 42'ye ulaşmıştır.
Euro fazla değerli, dolar gerçek değerinin altındaYen konusundaki görüşlerinin aksine katılımcılar dünyanın diğer önemli para birimleri konusundaki güçlü görüşlerini yoğunlaştırdılar. Euro Bölgesi'ne yönelik güvenin düşük olmasının bir yansıması olarak Euro'nun fazla değerlendiği düşünen yatırımcıların oranı bir ay önce net yüzde 40 ve Şubat ayında net yüzde 25 iken, bu oran Nisan ayında net yüzde 60'a çıkarak, 2009 yılı Aralık ayından bu yana elde edilen en yüksek seviyeye ulaştı. ABD dolarının değerinin düşük olduğunu savunan katılımcıların oranı Nisan ayında net yüzde 36 iken, bu ay 48. Bu da katılımcıların ABD beklentileri konusundaki olumlu tutumuna uygun düşüyor. Bu durumun yansımaları hem ABD şirketlerinin kâr tablolarında, hem de katılımcıların gelecek yıl gösterge üstü konum için en fazla tercih ettiği bölgesel hisse senedi piyasasının ABD olmasında görülebiliyor.
YENİ MESAJ - NEW YORK VE LONDRA
Bank of America Merrill Lynch Mayıs ayı Fon Yöneticileri Araştırması'na göre, yatırımcıların küresel büyüme ve şirket karları beklentileri konusundaki güvenleri azaldı. Katılımcılar arasında gelecek 12 ayda ekonominin güçleneceğine inananların oranı net yüzde 10'a düştü. Bu oran Nisan ayında net yüzde 27 ve Şubat gibi yakın bir geçmişte ise net yüzde 58'di. Benzer şekilde katılımcıların yalnızca yüzde 9'u önümüzdeki yıl şirket kârlarında iyileşme bekliyor.
Avrupa ekonomisi kriz sinyali veriyorKatılımcıların güvenindeki azalma en belirgin olarak Avrupa bölgesinde gözleniyor. Mayıs ayında bu bölgedeki katılımcıların net yüzde 8'i önümüzdeki yıl bölge ekonomisinin zayıflayacağını düşünüyor. Bu da beklentilerin negatife dönmesine yol açıyor. Sadece 2 ay önce katılımcıların yüzde 32'si ekonominin güçleneceğini tahmin ederken, yatırımcıların Avrupa Bölgesi devlet borçları krizini küresel olarak en büyük ek risk kabul etmeleri nedeniyle beklentiler tersine döndü. Böyle düşünen yatırımcıların oranı Nisan ayında yüzde 21'den Mayıs ayında yüzde 36'ya çıkmıştır. Büyüme beklentilerinin azalması ve enflasyon kaygılarının durulması ABD'deki faiz oranlarının yükselmesine ilişkin beklentilerinin de ertelenmesine yol açıyor. Nisan araştırmasında katılımcıların yüzde 69'u ABD Merkez Bankası'nın faizlerdeki ilk artışı bu yılın sonunda gerçekleştireceği beklentisindeydi. Şimdi ise katılımcıların yüzde 72'si bu durumun 2012'de gerçekleşeceği düşünüyor.
Yükselen piyasalar tercih ediliyorBölgesel fon yöneticilerinin net yüzde 28'i (bu oran Mart ayında net yüzde 15'ti) Çin ekonomisinin önümüzdeki yıl zayıflayacağı beklentisini taşıyor. Buna rağmen ve diğer önemli BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ekonomilerine duyulan güvenin azalmış olmasına rağmen, yükselen piyasaların hisse senetlerine yönelik plasmanlar artmaya devam ediyor. Katılımcıların net yüzde 29'u yükselen piyasaların hisse senetlerinde gösterge üstü konumda bulunuyor. İki ay önce net "yüzde 0" olan bu oran, bu ay tüm bölgeler içinde görülen en yüksek oran. Bu olumlu tutum kısmen yükselen piyasalardaki kazanç beklentisini yansıtıyor. Katılımcıların net yüzde 19'u yükselen piyasalar kurumsal hisse senetlerinin kâr artışı bakımından ABD'den sonra en iyi konumlanmış hisse senetleri olduğu görüşünde. Bu tutum aynı zamanda yükselen piyasaların iç talebine yönelik iyimserlik artışını da yansıtıyor. Bunu yükselen piyasa hisse senetlerindeki en büyük itici unsur olarak gören katılımcıların oranı geçtiğimiz aya kıyasla yüzde 5 artarak bu ay net yüzde 42'ye ulaşmıştır.
Euro fazla değerli, dolar gerçek değerinin altındaYen konusundaki görüşlerinin aksine katılımcılar dünyanın diğer önemli para birimleri konusundaki güçlü görüşlerini yoğunlaştırdılar. Euro Bölgesi'ne yönelik güvenin düşük olmasının bir yansıması olarak Euro'nun fazla değerlendiği düşünen yatırımcıların oranı bir ay önce net yüzde 40 ve Şubat ayında net yüzde 25 iken, bu oran Nisan ayında net yüzde 60'a çıkarak, 2009 yılı Aralık ayından bu yana elde edilen en yüksek seviyeye ulaştı. ABD dolarının değerinin düşük olduğunu savunan katılımcıların oranı Nisan ayında net yüzde 36 iken, bu ay 48. Bu da katılımcıların ABD beklentileri konusundaki olumlu tutumuna uygun düşüyor. Bu durumun yansımaları hem ABD şirketlerinin kâr tablolarında, hem de katılımcıların gelecek yıl gösterge üstü konum için en fazla tercih ettiği bölgesel hisse senedi piyasasının ABD olmasında görülebiliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.