Dolar bozdurmak çare mi?

Herkes panikle "Dolar bozdurun" havasında... Bilen bilmeyen herkes "Yüksek yerden emir gelmiş gibi" sosyal medyadan canhıraş paylaşımlar yapıyor...
Kaza yerinde birikip hastaları sakat bırakan bir "iyi niyetle" ambulans şoförüne zorluk çıkaran sürücüler gibi mi desem...
Hastası bir an önce iyileşsin diye "iyi niyetle" doktora ve hemşireye saldıran hasta yakınları gibi mi desem...
Yoksa, yanan evi bahçe hortumu ile söndürmeye çalışırken itfaiyeye mani olup, binayı "iyi niyetle" kül edenler gibi mi desem.
Komşudan öğrendiği yarım yamalak bilgi ile havaleli hastayı battaniyelere saran, su yanığına "iyi gelir" diye "diş macunu" yetiştiren, diş ağrısı geçmedi diye dişine tabanca ile mermi sıkan "Halk Adamı" pozundaki cahil halk tababetçileri gibi; her kafadan bir ses...
"Milli Paralarla Ticaret" formülüne sahip çıkan Rusya ve Çin'e tavsiyeleri ile önce doları, sonra ABD'yi ekonomik olarak yıkılmanın eşiğine getiren, BRICS oluşumunun liderleri Rusya ve Çin'e sözünü dinletmiş, BRICS'in fikir babası Haydar Baş gibi bir insan varken,
Kur'an ve Ehl-i Beyt ekonomisini; %100 faizsiz "bereket" ekonomisini baz alan "Tüketim Eksenli" ilk ekonomi modelini insanlığın hizmetine sunan,
Bu yüzden, yaptığı uluslararası "Milli Ekonomi Modeli" Kongrelerinde yüzlerce bilim adamının oy birliği ile "Nobel Ödülüne aday" gösterdiği bir bilim adamı Türkiye'de iken,
Bugün Rusya ve Çin başta olmak üzere 100'den fazla ülkede -kısmen veya tümüyle- uygulanan modeliyle, kapitalizmi tarihe gömen Haydar Baş'a danışmak varken,
Türkiye'de hala da kısır particilik anlayışı ile hakikatleri gizlemeye çalışan bir gayret, adına tescillenmiş Milli Ekonomi Modeli'ni ve sahibini anmadan, Haydar Baş'tan aşırdığı üç-beş kelime Milli Ekonomi bilgisi ile "dolarınızı bozdurun" diyor...
Halbuki bilmiyorsunuz ki, Türk parası Dolar baz alınarak basılabiliyor...
Siz Dolar bozdurdukça TL'ye ihtiyaç yükselecek, Merkez Bankası daha fazla TL basmak için, ABD'den daha fazla faizli Dolar talep edecek...
İlk seferinde ABD'nin karşılıksız kâğıt parçalarını yüksek faizle satın alırken, Dolara, ABD ekonomisine ve Rothschild ailesinin finansal büyümesine destek olmuştunuz zaten.
Ekonomide yıllarca "Sıcak Para Politikası" gütmüş, yüksek(?) ekonomi bilginiz sayesinde TL basabilmek için ABD Merkez Bankası FED'in sahibi olan Rothschild ailesinden, karşılıksız basılan Dolar alarak, tefeci faiziyle Dolar borçlanıp, ABD ve Rothschild ailesini abad etmiştiniz zaten.
Yüksek faiz ile aldığınız Dolar karşılığı yine Rothschild ailesinin de ortak olduğu, özel matbaa haline gelmiş T.C. Merkez Bankası'nda az miktarda TL basmış, kalanını ekonomiye faizli kredi olarak pompalamış, bu sayede Türk milletinin emeğini ABD Merkez Bankasına transfer ederek, karşılıksız basılan Dolara karşılık sağlamıştınız zaten.
Siz tefeci faiziyle Dolar borçlanarak ABD ayağında Rothschild'leri abad ederken, onların direktifi ile hareket eden ekonomi yönetiminiz piyasadan TL çekerek, milleti bankalardan alacağı krediye ve kredi kartlarıyla kullanacağı faize mahkum etmişti bir de.
Böylece, bilmeden(!) Türkiye ayağında da hepsi de Bankalar Birliği üyesi olarak Rotschild ailesinin ortağı "faiz lobisini" de semirtmiş, onları bir daha, bir daha kazandırırken, Türk ekonomisi ise avının kemiklerini kırarak saran Piton yılanına yakalanan av gibi, her çırpınışta kemiklerini daha çok kıran bir sarmala girmişti.
Yılanın devasa ağzını açarak, sarmallarının her hareketi sonunda avını yutmaya başladığının farkına bugün çaresizce varmış bulunuyorsunuz...
#BOZDOLARI kampanyası açarak, Doları panik halinde aceleyle bozdurarak, tam da ABD ekonomisi ve Dolar batarken, bir defa daha tutunduğu dal olacaksınız.
Siz Dolar düşsün diye adeta "Yangın Satışı" ile ekonomiyi bir kez daha kırıp dökerken Merkez Bankası yine yüksek faizli borca sarılacak, hem Türk ekonomisini daha fazla faizli borca batıracak, hem de çökmeye başlayan ABD dolarına bilmeden (!) destek vererek, ABD ekonomisini ikinci defa Türk halkının tasarrufları ile güçlendirecek.
Sonuç olarak: Türk milletinin emeği ve alın teri, tam da ihtiyaç duyduğu bir anda ABD ekonomisine para cambazlığı ile transfer edilerek, bir defa daha güçlendirilecek.
Oyun içinde oyun...
Nasıl bir tiyatro içindesiniz, farkına varın artık. Alenen "Kandırıldık" itiraflarına rağmen, nasıl hala "Kandırılıyorsunuz!" anlayın artık...
Mesele dolar bozdurmaktan değil, yıllar önce AKP eliyle özelleştirilen, adeta devlet kurumu olmaktan çıkarılarak uluslararası sermayenin "özel" ortaklığı haline getirilen Merkez Bankasının sistemini değiştirmekten geçiyor.
Farkında mısınız; "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası" yok artık...
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş." var artık. (Sonunda aidiyet ifade eden "İ" artık yok).
Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Hamasi nutuklar işe yaramıyor. Yaramayacak...
Zira size "soğuk ve serin su" diye denizi gösterenler ya gafletten ya da hıyanetten; tuzlu suyu içtikçe daha susayacağınızı, susadıkça daha fazla su içerek, sizi susuzluktan çatlatacaklarını iyi biliyorlar.
Halbuki Prof. Dr. Haydar Baş, yıllar önce Milli Ekonomi Modeli'ni anlatırken, Doların Türkiye'deki hakimiyetini sonlandırmak için çok basit bir formül vermişti.
Tabii, kuş kadar akılları hırslarına mağlup birileri cehaletle gülmekten dikkat etmemişler ki, bugün Haydar Baş Hoca'nın dediklerine bir bir geldikleri halde, hiç duymamış gibi davranmaya devam ediyorlar.
Sayın Haydar Baş Hocama ait çözümü de bir çırpıda yazardım ama artık kolaycılık yok.
Hikâye malum: Anadolu'da süren kıtlık günlerinde dergâha yüz sürüp, ormandan topladığı bir heybe alıç hediyesiyle huzuruna çıktığı Hacı Bektaş Veli Hazretlerinin "Heybendeki alıcların her bir tanesince, hatta tohumları adedince himmet ve nefes mi istersin, yoksa buğday mı?" sorusuna, Miskin Yunus her seferinde "buğday isterim" diye cevap verir. Yunus'un bu kolayca verilecek ihsanın kıymetini bilmemesi mukabili, o günkü himmete erişmek için 40 yıl Tabduk Emre dergahında odun taşımak zorunda kalması gibi, Hz. Ali nefesi ile konuşan Haydarî himmeti eliyle itenler; az biraz zahmet ile, araştırın şimdi artık.
Bilmeden "Milli Ekonomi" diyorsunuz; Milli Ekonomi Modeli'ni araştırın, Rusların yaptığı gibi, dizi dibinde oturup sahibinden öğrenin artık.
Az düşünün bakalım... 10 kusur yıl kadar önce vatandaşlarının "namusunu satarak ticaret" yapmalarına mani olamayan,  memurlarına votka vererek maaşlarını ödemeye çalışan Rusya, kimden, nasıl bir akıl aldı da bugün ABD'yi yıkan bir oluşumun liderliğini yapmaya başladı.
Nefsinizi, gururunuzu ayak altına almadan, nefes de, himmet de yok.
Dergâha odun taşımak yok bu devirde; bu devirde artık "araştırarak", belini kırıp sorarak öğrenerek, o bilgenin sözüne "teslim" olarak kurtulmak var.
Rusya bu bilge ve deha insana; Haydar Baş Hoca'ya teslim oldu, bugün ABD'yi dize getirmekle kalmadı, dünyanın %50'sini aşan siyasal ve ekonomik güç olan BRICS oluşumuna liderlik ediyor.
14 yıl önce bu sese kulak verilseydi, bugün bu liderliğin başını hamasi "Dünya Lideri" değil, gerçek "Dünya Lideri Türkiye" çekecekti belki de.
İnanmıyorsanız, onu da araştırın. Unutmayın; tevazu ile geldiğinizde, tevazu ile karşılanacaksınız.
Demedi demeyin...