Diyarbakır'ın son kalaycıları modern çağa direniyor
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşayan Seyithan Taşıyan, çocukluk yıllarında başladığı kalaycılık mesleğinin ayakta durması için mücadele veriyor
27.08.2022 14:36:00
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşayan Seyithan Taşıyan, çocukluk yıllarında başladığı kalaycılık mesleğinin ayakta durması için mücadele veriyor.
Sur ilçesinde ikamet eden 62 yaşındaki Taşıyan, 55 senedir bir zamanlar Ermeni ve Arap ustaların bulunduğu bakırcılar çarşısında geçimini sağlıyor. Dükkanına sabahın erken saatlerinde gelen Seyithan Taşıyan, müşterilerin getirdiği tava ve kazanları ateşte kalayla parlatıyor. Kentte yarım asırdan fazladır mesleği sürdüren Taşıyan, müşterilerin getirdiği eskimiş mutfak eşyalarını doğal yöntemlerle ilk görünümüne getiriyor.
Babasının ölümünden sonra küçük yaşlarda annesiyle işe gidip geldiğini söyleyen Taşıyan, '55 senedir burada kalaycılık yapıyorum. Küçükken annem akşamları gelir elimi tutup eve götürür ertesi gün yine buraya getirirdi. Bu mesleğe ilk başladığımda bana hoş geliyordu. Şimdi hem iş olmadığı için hem de yaşlandığım için canımız sıkılıyor. Bizden geçtiği için ölümümüzü bekliyoruz' dedi.
Kanserin en büyük sebebinin alüminyum olduğunu belirten Taşıyan, çeliğin alüminyumdan iyi olduğunu söyledi. Eskiden çataldan kaşığa kadar bütün mutfak eşyalarının bakırdan oluştuğunu anımsatan Taşıyan, 'Bakır kalmayınca alüminyum, çelik çıktı ister istemez işimiz de etkilendi. Dünya modernleşince insanlar da değişti' diye konuştu.
Bakırcılar Çarşısında bir zamanlar çoğunlukla Ermeni ustaların olduğunu hatırlatan Taşıyan, "Burası eskiden Ermenilerle doluydu. Benim ustam Arap'tı. 3 usta değiştirdim. Biri Anzele suyunun oradaydı, biri Japon pasajının arkasındaydı, biri de Nuri Paşa'nın yanındaydı. Diyarbakır'da iki kişi bu işi yapıyor. Biri ben diğeri de Adem usta. Biz de yarın öbür gün öleceğiz' şeklinde konuştu.İHA
Sur ilçesinde ikamet eden 62 yaşındaki Taşıyan, 55 senedir bir zamanlar Ermeni ve Arap ustaların bulunduğu bakırcılar çarşısında geçimini sağlıyor. Dükkanına sabahın erken saatlerinde gelen Seyithan Taşıyan, müşterilerin getirdiği tava ve kazanları ateşte kalayla parlatıyor. Kentte yarım asırdan fazladır mesleği sürdüren Taşıyan, müşterilerin getirdiği eskimiş mutfak eşyalarını doğal yöntemlerle ilk görünümüne getiriyor.
Babasının ölümünden sonra küçük yaşlarda annesiyle işe gidip geldiğini söyleyen Taşıyan, '55 senedir burada kalaycılık yapıyorum. Küçükken annem akşamları gelir elimi tutup eve götürür ertesi gün yine buraya getirirdi. Bu mesleğe ilk başladığımda bana hoş geliyordu. Şimdi hem iş olmadığı için hem de yaşlandığım için canımız sıkılıyor. Bizden geçtiği için ölümümüzü bekliyoruz' dedi.
Kanserin en büyük sebebinin alüminyum olduğunu belirten Taşıyan, çeliğin alüminyumdan iyi olduğunu söyledi. Eskiden çataldan kaşığa kadar bütün mutfak eşyalarının bakırdan oluştuğunu anımsatan Taşıyan, 'Bakır kalmayınca alüminyum, çelik çıktı ister istemez işimiz de etkilendi. Dünya modernleşince insanlar da değişti' diye konuştu.
Bakırcılar Çarşısında bir zamanlar çoğunlukla Ermeni ustaların olduğunu hatırlatan Taşıyan, "Burası eskiden Ermenilerle doluydu. Benim ustam Arap'tı. 3 usta değiştirdim. Biri Anzele suyunun oradaydı, biri Japon pasajının arkasındaydı, biri de Nuri Paşa'nın yanındaydı. Diyarbakır'da iki kişi bu işi yapıyor. Biri ben diğeri de Adem usta. Biz de yarın öbür gün öleceğiz' şeklinde konuştu.İHA