Samimi insanlar birbirlerinin konuşmalarını dinlerken gözlerinin içine bakarlar, konuşanın sözünü kesmeden dinlerlermiş. Ancak bu güzel niyet ve hareket belirli bir süreye kadar geçerli olabilir. Konuşan lafı çok uzattığında dinleyen kişinin dikkatini verme konusunda bir sıkıntı başlar. Zaman zaman hepimiz bazılarının gereğinden fazla konuştuğunu bunun farkında olsa da kendini frenleyemediğini biliriz. Buradaki sorun çok konuşan insanın kendini yetersiz hissedişi, kullandığı kelimelerin de kifayetsiz oluşudur.Kelime dağarcığı ne kadar geniş olursa konuşma o kadar yetkin ve etkili olur. Konuşan kişi de sevgili ve saygın olur kanısındayız. İnsanlar birbirlerini konuşmaları ile etkilemek istiyorlarsa kavramların tam karşılığını, kelimelerin eş ve zıt anlamlarını, deyimleri hatta konuya ilişkin atasözlerini bilmeli ve yerinde kullanarak konuşmalıdırlar. Bunlar kişinin diline, dilinin kurallarına, saygı duyduğunu ve vakıf olduğunu gösterir.Derler ki; insanın kişiliği, niyeti dilinin altında gizlidir, bir insanı tanımak isterseniz onu konuşturun. Niyetini, gayesini, hatta kalbi hastalıklarını fark edebilirsiniz. "Benim gözüm toktur" diyen bir komşunuzun devamlı surette diğer komşuların ne aldıkları ve neler kullandıkları üzerinde konuşması bir çelişkidir. Bu durum komşunuzun henüz kendini yeterince tanımadığını ve konuşurken masivaya daldığını fark edemediğini göstermez mi? Biz insanlar gören gözlere ve işiten kulaklara sahip olabilirsek hem kendi hastalıklarımızı hem de yakınlarımızınkini teşhis edebiliriz diye düşünüyoruz.Yine derler ki; insanda en çok günaha meyleden organ dildir. İnsan eğer diline sahipse pek çok şeye sahiptir, ne dersiniz? Bununla beraber dille işlenen günahlara da tevbe kapısı açıktır. Hakim sahih olarak rivayet ediyor: "Kul yaptığı günahtan dolayı, tevbe etmeden pişmanlık hissederse Allah-u Teala tevbeden önce onu bağışlar." İnsanın diline sahip olması bazı hatalardan sonra gerçekleşebilir. Tecrübeler insana kılavuz olur ve Allah'tan korkmak, kuldan utanmak? Dilimize sahip olmak inşaalah bizlere çok zor gelmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022