İşin ilginç tarafı, dün güya din adına kendi devletleri ile kavga edenler, bugün kendi inançları ile taban tabana zıt olmasına rağmen yabancı devletlerle kol kola vaziyettedirler.
Bu bağlamda eski CIA ajanı Philip Agee'nin itirafları son derece manidardır: "Liberal demokrasi ve çoğulculuk denen şey sonuçta bu amaçlarımız için bir araçtı. Özgür seçimler demek, gerçekte bizim desteklediğimiz adaylara gizliden para ödeyerek müdahale etmemiz demektir. Hür sendikalar demek, bizim kendimize bağlı sendikalar kurma hürriyetimiz demekti. Basın özgürlüğü demek, bizim hazırladığımız materyalleri kendisi yazmış gibi yayınlayan gazetecilere ödeme yapma özgürlüğümüz demekti. Seçilmiş bir hükümet, ABD'nin iktisadi ve siyasal çıkarlarını tehtid etmeye başlarsa görevden uzaklaştırılmalıydı. Sosyal ve iktisadi adalet, halkla ilişkilerde hoş kavramlardı, hepsi o kadar... ".
ABD demokrasi ihraç ediyor!1983 yılında ABD Kongresi'nin onayı ile NED (National Endowment for Democracy), yani Ulusal Demokrasi Fonu kuruldu. Eski CIA ajanı Ralph Mcgehee, NED'in görevlerini şöyle anlatmaktadır: "CIA'nın ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi için Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. CIA'in örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslararası Kalkınma Ajansı (AID) ve Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı (USIA) da 'demokrasi yayma' operasyonlarında yer almaktadırlar.
STÖ'ler para ile besleniyorAvrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından para ile beslenen hükümet-dışı örgütler (STÖ / Sivil Toplum Örgütleri) de, doğrudan ve dolaylı olarak bu operasyonlarda yer alıyorlar. Bu tür örgütler, aşağı yukarı açıktaysalar da, CIA, hükümetleri destekleme ve yıkma gibi birincil rolünü elde tutmaktadır. Bugün dünyanın bir çok köşesinde, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, dini özgürlükler, kültür araştırmaları, sosyal yardımlar ve sağlık taramaları adı altında binlerce dernek, işadamları kuruluşları, sivil toplum örgütleri, fikir üretim merkezleri, maalesef yabancı odaklardan aldıkları paralar ile o ülkelerin ve global sermayenin çıkarlarına hizmet etmektedirler.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Patric Boulogne / Paris Üniversitesi, Fransa:Her devletin problemi kendi içinde çözülüyorEski Sosyalist Dışişleri Bakanı Hubert Verdine'in, Eylül 2007'de Cumhurbaşkanı'na sunduğu raporda küreselleşme karşısında Fransa'nın iki özel durumunu öne çıkarmaktaydı: Bunlardan birincisi serbest pazar ekonomisine yönelik zayıf halk desteği, öteki ise serbest pazar ekonomisine duyulan güvensizlikti. İşte tam bu noktada yani Fransa'da ve diğer Avrupa ülkelerinde bir taraftan ahlaki değerler, bir taraftan ekonomik pazarlar kaybedilirken Prof. Dr. Haydar Baş Milli Devlet teziyle hem ortak değerleri koruyor, hem de pazar kavgalarındaki haksız rekabeti önlüyor. Prof. Dr. Haydar Başın tezine göre, bugün Avrupa Birliği kendi içinde oturmamışken, AB yöneticileri problemleri çözmekte yetersiz kalırlarken ve dahası nasıl bir Avrupa sorusuna tam ve nihai cevap verilmemişken Sayın Baş'ın Milli Devlet ve Milli Ekonomi Modeliyle her toplumun ve her devletin problemlerini başka devletlerin ve halkların problemleriyle çoğaltmadan kendi içinde çözüyor. Dünya yeni oluşumlara giderken Baş'ın Milli Devlet-Sosyal Devlet tezi çok anlamı ifade etmektedir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi tezi bugün ABD'nin, BM'nin, AB'nin de çözemediği sürekli kalkınmayı, sürekli büyümeyi, kaynakların kullanımını, paylaşım eşitsizliğini, vergi adaletsizliğini çözecek projeler içermektedir.
Bu bağlamda eski CIA ajanı Philip Agee'nin itirafları son derece manidardır: "Liberal demokrasi ve çoğulculuk denen şey sonuçta bu amaçlarımız için bir araçtı. Özgür seçimler demek, gerçekte bizim desteklediğimiz adaylara gizliden para ödeyerek müdahale etmemiz demektir. Hür sendikalar demek, bizim kendimize bağlı sendikalar kurma hürriyetimiz demekti. Basın özgürlüğü demek, bizim hazırladığımız materyalleri kendisi yazmış gibi yayınlayan gazetecilere ödeme yapma özgürlüğümüz demekti. Seçilmiş bir hükümet, ABD'nin iktisadi ve siyasal çıkarlarını tehtid etmeye başlarsa görevden uzaklaştırılmalıydı. Sosyal ve iktisadi adalet, halkla ilişkilerde hoş kavramlardı, hepsi o kadar... ".
ABD demokrasi ihraç ediyor!1983 yılında ABD Kongresi'nin onayı ile NED (National Endowment for Democracy), yani Ulusal Demokrasi Fonu kuruldu. Eski CIA ajanı Ralph Mcgehee, NED'in görevlerini şöyle anlatmaktadır: "CIA'nın ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi için Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. CIA'in örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslararası Kalkınma Ajansı (AID) ve Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı (USIA) da 'demokrasi yayma' operasyonlarında yer almaktadırlar.
STÖ'ler para ile besleniyorAvrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından para ile beslenen hükümet-dışı örgütler (STÖ / Sivil Toplum Örgütleri) de, doğrudan ve dolaylı olarak bu operasyonlarda yer alıyorlar. Bu tür örgütler, aşağı yukarı açıktaysalar da, CIA, hükümetleri destekleme ve yıkma gibi birincil rolünü elde tutmaktadır. Bugün dünyanın bir çok köşesinde, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, dini özgürlükler, kültür araştırmaları, sosyal yardımlar ve sağlık taramaları adı altında binlerce dernek, işadamları kuruluşları, sivil toplum örgütleri, fikir üretim merkezleri, maalesef yabancı odaklardan aldıkları paralar ile o ülkelerin ve global sermayenin çıkarlarına hizmet etmektedirler.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Patric Boulogne / Paris Üniversitesi, Fransa:Her devletin problemi kendi içinde çözülüyorEski Sosyalist Dışişleri Bakanı Hubert Verdine'in, Eylül 2007'de Cumhurbaşkanı'na sunduğu raporda küreselleşme karşısında Fransa'nın iki özel durumunu öne çıkarmaktaydı: Bunlardan birincisi serbest pazar ekonomisine yönelik zayıf halk desteği, öteki ise serbest pazar ekonomisine duyulan güvensizlikti. İşte tam bu noktada yani Fransa'da ve diğer Avrupa ülkelerinde bir taraftan ahlaki değerler, bir taraftan ekonomik pazarlar kaybedilirken Prof. Dr. Haydar Baş Milli Devlet teziyle hem ortak değerleri koruyor, hem de pazar kavgalarındaki haksız rekabeti önlüyor. Prof. Dr. Haydar Başın tezine göre, bugün Avrupa Birliği kendi içinde oturmamışken, AB yöneticileri problemleri çözmekte yetersiz kalırlarken ve dahası nasıl bir Avrupa sorusuna tam ve nihai cevap verilmemişken Sayın Baş'ın Milli Devlet ve Milli Ekonomi Modeliyle her toplumun ve her devletin problemlerini başka devletlerin ve halkların problemleriyle çoğaltmadan kendi içinde çözüyor. Dünya yeni oluşumlara giderken Baş'ın Milli Devlet-Sosyal Devlet tezi çok anlamı ifade etmektedir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi tezi bugün ABD'nin, BM'nin, AB'nin de çözemediği sürekli kalkınmayı, sürekli büyümeyi, kaynakların kullanımını, paylaşım eşitsizliğini, vergi adaletsizliğini çözecek projeler içermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.