Millet ile devletin arası açıldıkça açılıyor. Devlet yani yöneticiler, emir sahipleri, hüküm sahipleri vs. milleten koptu. Adeta saraylara çekilmiş, kendi aralarında bir düzen kurmuş, arada sırada milletin görebileceği yere çıkıp, karşılıklı kavga ediyorlar. Ahalinin halinde bi-haberler. Sokaktaki insan ne yapıyor, ne yiyor, ne içiyor haberleri bile yok. İhtiyaçları, şikayetleri nelerdir vs. hiç umurlarında bile değil. Evet, çokta iddialıyım! Devlet mekanizması içinde tepeden aşağıya doğru koltuk işgal edenler, milletten uzak, milletin halinden habersiz, kendi dünyalarında yaşıyorlar. Mitingler, namazlar, toplu açılışlar filan diyebilirsiniz? Geç hepsini, derim. Mitingler yapılıyor. Yarısı polis? Namaza gidiliyor. Kul ile kul arasına silahlı kul girmiş. Açılışlar yapılıyor. Eleştiriye, sorgulamaya, filan tahammül yok. Biz yaptık, en iyisi budur, dayatmasında. Eleştiri olursa "provokatördür" mührü hazır. Oldu ya! Bir fırsatını bulup, dokunulmaz makam sahiplerinden birine yaklaştınız, muhatap oldunuz. Ya! Ananı da alır, gidersin? Ya! Ananı da alıp, gelirsin. Olmadı! Al şu harçlığı, sus? Susmazsan dayak yersin?Yukarı hadi dokunulmaz, diyelim. Ya aşağısı. Bir vali, emniyet müdürü, belediye başkanı, yardımcıları vs. neden halkın içine çıkmaz, karışmaz, neden? Mesela bu saydığım makam sahiplerinden birini, bir toplu taşıma aracında, sokakta, parkta, kahvede vs. hiç gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü senden, benden kaçıyorlar. Vatandaşın; Nedir bu şehrin hali, diye sormasından korkuyorlar. Gittikleri yerlere bol koruma ile giderler ve bu yerler önceden çatlak ses çıkmayacak şekilde dizayn edilir, alkışlayacak insanlarla doldurulur. Bakın! İstanbul, Türkiye'nin bütün şifrelerini taşıyan bir şehir. İstanbul'dan örnek vereyim; Emniyet yetkilileri, yaptıkları ölçümlerde, dolmuş şoförlerinin üçte ikisinin uyuşturucu madde kullandığını açıkladı. Alkol sıradan. Sigara, telefon, argo dil karakter olmuş. Bunu valide, emniyette, belediye başkanı da biliyor. Ama bu şoförler hala direksiyon başında ve tam gaz? Neden?Metro, metrobüs, otobüs, tramvay vs. taşıma araçlarında mahremiyet otomatikman devre dışı kalıyor. Çünkü herkes birbirine dayatmak zorunda (pardon dayanma). Yetkililer bu araçlara binse hissedecekler. Ama korkudan binemiyorlar? Sokaklar artık gündüz bile tehlikeli. Sokaklarda ballici, dilenci vs. yanında yeni bir tür daha keşfedildi. Gençler ikili, üçlü gruplar halinde geziyor. Bakıyorsun! Montu çok kaliteli ama ayakkabısı yırtık, saçları kirden karmakarışık. Veya ayakkabısı sıfır ama sırtındaki elbise, hem eski, hem kirden çürük kokuyor vs? Haliyle tırsıyorsun?Bir bakıyorsun! Çuvala teker takmış bir kadın veya erkek geliyor. Çuvalın içinde birde küçücük çocuk var. Hayatta kalmak için sokak sokak çöpleri eşeliyorlar. Beş, altı, yedi yaşlarındaki çocuklara, ellerinde mendillerle dilencilik yaptırılıyor. Sakat, kucağında bebekle yol kenarı, alt, üst geçitlerde dilenci enflasyonu yaşanıyor. Bunlara şimdi Suriyelilerde eklendi. Ellerinde Türkçe yardım talep eden kâğıtlarla dükkân, dükkan geziyorlar. Geceleri ise neler yaşandığını, ya haberlerden, ya da magazin sayfalarından okuyorsunuz zaten. Hülasa evinde oturanda, sokakta yatanda, toplayanda, dilenende, yol kenarında duranda, içende, kaçanda vs. hepsi bizim vatandaşımız, bizim insanımız. Şimdi vatandaşın biri, İst. Valisine, Em. Müdürüne, Kadir Beye bu sıkıntıları anlatacak ve neden bu şehre sahip çıkmadınız, neden görevinizi yapmıyorsunuz? Diye soru soracak, sıkı mı!!! Ha! Kameralar varsa, bir iki süslü cümleyle olay geçiştirilir. Ertesi gün tapudan, kadastrodan, savcılıktan vs. ziyaretine gelen olursa şaşırmamalısında? AKP tabiriyle, sen kaşındın? Sonra tören, açılış veya kutlamalarda vs. devletin (pardon) hükümetin valisine, müdürüne vs. anayasal hakkını kullanmaya kalkarsan 01 GVT 01 ile çok rahat karşılaşabilirsin? Ona göre?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025