Bugün bayram günü. Ama İslam dünyası darmadağınık. Müslümanların kimisi kendi vatandaşlarında aç, sefil, işsiz ve yoksul olarak yaşıyor. Kimisi işgal altında can, mal, namus güvenliği olmadan hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Ama İslam coğrafyasının tamamına baktığımızda zaman bu coğrafyadaki devletleri yöneten başkanlar, sultanlar, cumhurbaşkanları ve etraflarındaki bir avuç azınlık zamanın bütün nimetlerini doya doya yaşıyor.
Hiçbir sıkıntıları, hiçbir dertleri yokmuş gibi gözüküyor ama en büyük sıkıntı, en büyük dertte onlarda. Bundan kendilerinin de, bir çok insanlarında haberi yok. Son pişmanlıkları ise fayda vermeyecektir.
Her pişmanlık tövbedir, yeni bir başlangıç ve umuttur ama bir pişmanlık var ki hiçbir işe yaramaz. Çaresizce bir serzeniş, kendini kınamadır.
Bu son nefesten sonraki pişmanlıktır, itiraftır. Bu pişmanlığın adı yanlış girilen yolun, peşinden gidilen kişilerin, anlayışların, dostların götürdüğü o kötü akıbetin pişmanlığıdır.
Bu kişiler aynen şöyle serzenişte bulunacaklardır; "Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!" (Furkan Suresi 20)
Bugün hiç önemsemediğimiz, günümüzü gün edelim, diye irtibat kurduğumuz, beraber zaman geçirdiğimiz kişilerle olan muhabbetimizden ötürü bu feryadı bizlerde yapabiliriz.
Veya dünyalık menfaatlerimiz kesintiye uğramasın, mevki ve makamlarımız tehlikeye girmesin, işlerimiz bozulmasın vs. diye peşinden gittiğimiz, dost gibi sahiplendiğimiz, her türlü kötü işine sessiz kaldığımız, desteklediğimiz kişi, grup ve anlayışlarla olan irtibatımızda bizi bu pişmanlığa düşürür.
Ölümden sonraki pişmanlık neye yarar?
Allah-u Teala, Kuran'da iman edenlere, Beni dost edinin, Resulümü dost edinin, Ehl-i Beyt'i dost edinin, dostlarımı dost edinin, Sıratı Müstakim üzere olanları dost edinin, sizi hayra çağıranları, şerden uzak tutanları dost edinin, diye onlarca ayetinde buyurmaktadır.
Yine şeytandan uzak durun, şeytana dost olanlardan uzak durun, kötülüğe çağıranlardan uzak durun, onları dost edinmeyin, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin, izzet ve şerefi onların yanında aramayın, dünyalık menfaatler için onlara boyun eğmeyin, başımıza bir şey gelir korkusuyla hakkı gizlemeyin anlamlarında birçok ayette de kimlerden uzak durulacağı, kimlerle dost olunamayacağını açıkça bildirmiştir.
Peki, bizler yani Müslümanlar ne yapıyor? Veya kimlerle dost, kimlerle düşman oluyor?
Komple İslam Coğrafyasına baktığımızda Müslümanların, Allah ve Resulü ile dost olmadıkları çok açık.
Allah ve Resulünün, 'dost olun' dedikleriyle dost olmadıkları da çok açık.
Ve de Allah ve Resulünün, 'onları dost edinmeyin' diye emrettikleri hatta 'onlarla dost olursanız, benimle dost olamazsınız' diye tehdit ettikleriyle dost olunduğu da çok açık.
"Sen, onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar, senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." (Bakara 120)
"Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez." (Maide 51)
Bu dostluklar neticesinde İslam Dünyası çer-çöp oldu. Çullanmak üzere geldiler ve çullandılar. Bakın Allah Resulü (s.a.a.v.) ne buyuruyor;
"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu. "Hayır!" buyurdular.
"Bilakis o gün, siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çerçöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çerçöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular. (Ebû Davud, Melahim 5)
Rabbim, bizleri kendine ve sevdiklerine dost olmayı nasip eylesin. (amin) Bayramımız mübarek olsun.
Ama İslam coğrafyasının tamamına baktığımızda zaman bu coğrafyadaki devletleri yöneten başkanlar, sultanlar, cumhurbaşkanları ve etraflarındaki bir avuç azınlık zamanın bütün nimetlerini doya doya yaşıyor.
Hiçbir sıkıntıları, hiçbir dertleri yokmuş gibi gözüküyor ama en büyük sıkıntı, en büyük dertte onlarda. Bundan kendilerinin de, bir çok insanlarında haberi yok. Son pişmanlıkları ise fayda vermeyecektir.
Her pişmanlık tövbedir, yeni bir başlangıç ve umuttur ama bir pişmanlık var ki hiçbir işe yaramaz. Çaresizce bir serzeniş, kendini kınamadır.
Bu son nefesten sonraki pişmanlıktır, itiraftır. Bu pişmanlığın adı yanlış girilen yolun, peşinden gidilen kişilerin, anlayışların, dostların götürdüğü o kötü akıbetin pişmanlığıdır.
Bu kişiler aynen şöyle serzenişte bulunacaklardır; "Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!" (Furkan Suresi 20)
Bugün hiç önemsemediğimiz, günümüzü gün edelim, diye irtibat kurduğumuz, beraber zaman geçirdiğimiz kişilerle olan muhabbetimizden ötürü bu feryadı bizlerde yapabiliriz.
Veya dünyalık menfaatlerimiz kesintiye uğramasın, mevki ve makamlarımız tehlikeye girmesin, işlerimiz bozulmasın vs. diye peşinden gittiğimiz, dost gibi sahiplendiğimiz, her türlü kötü işine sessiz kaldığımız, desteklediğimiz kişi, grup ve anlayışlarla olan irtibatımızda bizi bu pişmanlığa düşürür.
Ölümden sonraki pişmanlık neye yarar?
Allah-u Teala, Kuran'da iman edenlere, Beni dost edinin, Resulümü dost edinin, Ehl-i Beyt'i dost edinin, dostlarımı dost edinin, Sıratı Müstakim üzere olanları dost edinin, sizi hayra çağıranları, şerden uzak tutanları dost edinin, diye onlarca ayetinde buyurmaktadır.
Yine şeytandan uzak durun, şeytana dost olanlardan uzak durun, kötülüğe çağıranlardan uzak durun, onları dost edinmeyin, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin, izzet ve şerefi onların yanında aramayın, dünyalık menfaatler için onlara boyun eğmeyin, başımıza bir şey gelir korkusuyla hakkı gizlemeyin anlamlarında birçok ayette de kimlerden uzak durulacağı, kimlerle dost olunamayacağını açıkça bildirmiştir.
Peki, bizler yani Müslümanlar ne yapıyor? Veya kimlerle dost, kimlerle düşman oluyor?
Komple İslam Coğrafyasına baktığımızda Müslümanların, Allah ve Resulü ile dost olmadıkları çok açık.
Allah ve Resulünün, 'dost olun' dedikleriyle dost olmadıkları da çok açık.
Ve de Allah ve Resulünün, 'onları dost edinmeyin' diye emrettikleri hatta 'onlarla dost olursanız, benimle dost olamazsınız' diye tehdit ettikleriyle dost olunduğu da çok açık.
"Sen, onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar, senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." (Bakara 120)
"Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez." (Maide 51)
Bu dostluklar neticesinde İslam Dünyası çer-çöp oldu. Çullanmak üzere geldiler ve çullandılar. Bakın Allah Resulü (s.a.a.v.) ne buyuruyor;
"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu. "Hayır!" buyurdular.
"Bilakis o gün, siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çerçöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çerçöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular. (Ebû Davud, Melahim 5)
Rabbim, bizleri kendine ve sevdiklerine dost olmayı nasip eylesin. (amin) Bayramımız mübarek olsun.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024