Ülke kaderinin millet tarafından tayin edileceği genel seçimlere takribi 90 gün kadar bir süre kaldı. AKP'nin izlemiş olduğu iç ve dış politikaları göz önünde bulundurursak, vatandaşlarımızın verdikleri her oy için yapılan her icraatın vebaline ortak olduklarını bilmeleri gerekiyor. Bu manada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık görevini yürütürken her seçimden önce milletin değerleri üzerinden seçim istismarı yaptığını hatırlayarak, "Müslüman aynı delikten iki kere ısırılmaz" hadis-i şerifi gereğince bu seçimlerde bu tarz oyunlara gelmememiz şart.Gerçi biz aynı delikten birçok kez ısırıldık ama artık bir şansımız daha olmayabilir. Önümüzde başkanlık sistemi gibi geri dönüşü olmayan bir süreç var. Anadolu'ya gittiğimizde, belde yapılmak istenen ilçelerin, ancak başkanlık sistemi uygulandığında ilçe olarak kalabileceğini ve bu sayede iş imkanı geleceğini, bu bahaneyle rızık korkusu vererek bu sistemin şart olduğunu millete empoze eden bir iktidardan bahsediyoruz. AKP'nin, başörtüsü, İsrail'e yüklenme, paralel yapı gibi birçok bahaneyle, yapılan icraatlara rağmen kazandığı seçimlere çok kez şahit olduk. Allah bir daha göstermesin.Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ailesi ve birkaç AKP'li bakan ile umre ziyareti yapmak üzere kutsal topraklara gittiği haberlerine şahit olduk.Yıllardır ülkemizde hoca, âlim ismi verdiğimiz kişiler İngilizlerin içimize soktuğu birçok ajana rağmen, milletimize her başı secdeye eğilenin dört dörtlük Müslüman olduğunu empoze ettiler. Oysaki Peygamber Efendimiz hadis-i şerifinde, "Bir adamın namazı-niyazı sizi aldatmasın. O kişinin parayla olan ilişkisine bakın." buyuruyor.Dindarlık ve dincilik arasındaki farkı iyi analiz etmemiz lazım. Dindarlık dini yaşayan manasına gelirken, dincilik ise dini, dini yaşamadığı halde yaşıyormuş gibi gösterip istismar eden anlamına gelir. Bütün bunlardan sonra Cumhurbaşkanı ve bakanların umre ziyareti yapmasını nasıl açıklayabiliriz? Yolsuzluk ve rüşvet olaylarına alet olup, domuz etini, zinayı serbest bırakıp, yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede 70 bin kilise evi açarak, AB istedi diye Cuma namazında hutbeden "Allah katında tek din İslam'dır" ayetini kaldıran siz değil misiniz?Hepsini geçtik, ABD ve İsrail'in yanında saf tutarak Müslüman Esad'a düşman olup Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Mısır'da milyonlarca Müslümanın öldürülmesine vesile olmadınız mı?"Günahsız bir insanın ölümüne yarım kelime dahi katkıda bulunanın ahirette alnına, 'bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur' yazılır" hadis-i şerifinden haberiniz yok muydu?Kısacası bu icraatlardan sonra yapılan umre ziyareti de, hac ziyareti de bir anlam ifade etmez. Zamanı gelince umre yapılabilir, Ramazan umresi de yapılır ama seçim umresine ilk defa sizde şahit olduk.Allah milletimizi ayıktırsın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018